| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 13.02.2019 |
CHP GRUBU ADINA DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Kanunu'ndaki değişiklik teklifine ilişkin olarak, 1'inci maddesinden 25'inci maddesine ve ardından da görüşeceğimiz 26'ncı maddesinden 52'nci maddesine kadar, devlet kurumlarının birbiriyle rekabet etmeye zorlandığı ve özellikle, özel sektörden devlet kurumlarına genel müdür olarak veya genel müdür vekili olarak atanan yöneticilerin de bakış açılarıyla hazırlanmış bu teklifin maalesef devlet kurumlarını içeriden çökerteceği gerçeğini buradan tekrar vurgulamak istiyorum.
Madde 3'te EÜAŞ ve Türkiye Kömür İşletmeleri arasında bir yetki karmaşası vardır.
AK PARTİ'nin sayın grup başkan vekiline dinlemesi için ricada bulunacağım. Zaten burada toplam 10 kişisiniz, değerli görüşlerimize burada eğer değer verir, kıymet verirseniz, belki 45'inci madde gibi 1 milyon insanı ilgilendiren ve onları zehirleyen bu denli önemli bir görüşmeye bir kıymet verdiğinizi de toplumumuz görmüş olur. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Çok ayıp ediyorsunuz ya, benim saygı duyduğum bir milletvekilisiniz, çok ayıp ediyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Dinlemeye davet etmenin neresi ayıp etmek, onu da anlamış değilim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Oradan davet etmeye hakkınız yok, oradan davet edemezsiniz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Ben sizi, lütfen, bu konuşmayı bölmemeye, kendi aranızda konuşmamaya ve kendi aranızda konuşurken de gülmemeye davet ediyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Buradaki insicamı Meclis Başkanı sağlar, siz bunu yapamazsınız,
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Şimdi, konunun maddelerinin ciddiyetiyle devam edelim, rica ediyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan, sizi uyarmaya davet ediyorum, olmaz böyle bir şey.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Zaten burada toplam 10 kişi kadarsınız, biz sesimizi iletelim.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın Hatip, Genel Kurula hitap edin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Bakın, benim elimde...
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ben sizi dinlemiyorum, çıkıyorum.
(AK PARTİ'li bir grup milletvekilinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - ...madde 45'le ilgili yani Zonguldak'ta ve Türkiye'de özelleştirilen 10 termik santrali ilgilendiren, 2021 yılına kadar ertelenen çevre yatırımlarıyla ilgili çok önemli, kritik bir imza sayısı var; altı günde toplanmış, 60 bin vatandaşımızın attığı imza var bu kanun teklifinden bu madde geriye çekilsin diye. Bunu da Meclis Başkanımıza şimdi takdim edeceğim.
Şimdi, konunun özüne girmek bakımından, Zonguldak'ta, bildiğiniz üzere, Zonguldak Çatalağzı bölgesini de ilgilendiren ve 2015 yılından 2019 yılına kadar ertelenen çevre yatırımları ve filtre baca sistemlerindeki yenileme ve değiştirme yatırımlarına ilişkin, özel firmalara tevdi edilen, adrese teslim bir taahhüt verilmişti, şimdi bu sürenin sonuna doğru geliyoruz ve tekrar iki yıl daha bu sürenin uzatılması söz konusu.
Sanayi Komisyonunda, Komisyon Başkanının nezdinde -tabii, şu anda o da burada değil, maalesef AK PARTİ Grubu da buradan gördüğüm kadarıyla 5 kişi kaldı- Komisyondaki diğer arkadaşlara ve Bakan Yardımcısına da sesleniyorum, orada da yaklaşık bir saate yakın, karşılıklı tartışmıştık.
Bakın, Zonguldak'ın bu kanun teklifiyle getirilmek istendiği durumu size gösteriyorum. Bakın, burada kırmızılar zaten halihazırdaki termik santraller, yanındakiler de yapılması planlanan termik santraller. Eğer ki kendi çocuklarına, kendi ailelerine, sevdiklerine, seçmenlerine, vatandaşlarına veya herhangi bir insana veya bu doğayı paylaştığımız herhangi bir hayvana veya bitkiye, doğanın parçası olan her şeye bu kirliliği reva görüyorlarsa, çıksınlar, önce kendi ailelerini Zonguldak'a, Çatalağzı bölgesine yani sadece 1 kilometrekarelik bir alanın içinde 7 tane termik santral ünitesinin bulunduğu beldeye taşısınlar.
Acaba ben mi sadece bu iddialarda bulunuyorum, yoksa devlet kurumları da bu iddiaları destekliyor mu? Bakın -Bakan Yardımcımız burada- Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Zonguldak İli Kilimli İlçesi Çatalağzı Beldesi Hava Kirliliği Analiz Raporu, resmî rapor. Şimdi, size rapordan okuyacağım. Ölçümler yapılmış ve sonucunda da deniyor ki: "Sonuç: 6/11/2017-23/3/2018 dönemine ait Çatalağzı beldesinin dört farklı ölçüm noktasına konumlandırılan Bakanlığımız hava kalitesi ölçüm mobil aracından elde edilen ölçüm sonuçlarının zamansal değişimi ve meteorolojik faktörlerle ilişkisi değerlendirildiğinde, ölçüm süresi boyunca toz konsantrasyonlarının günlük limit değeri 1, 2 ve 4'üncü noktalarda yüzde 50 civarında, 3'üncü noktada ise yüzde 70 civarında aştığı, 4 farklı ölçüm noktasında da ısınma ve sanayinin etkisi, net bir şekilde görülmekle birlikte 130 mikrogram/metreküp, kükürdün ise 100 mikrogram/metreküp olması, yerleşim alanında sanayinin etkisinin yüksek olduğu, yerleşimin vadi boyunca olması ve kuzeydoğu yönündeki rüzgârların gözlendiği dönemlerde söz konusu rüzgârların vadi boyunca yön değiştirmesi sebebiyle yerleşim alanının etkilendiği tespit edilmiştir." Evet, 45'inci madde aslında burada bitmiştir. Devlet kurumlarının bilimsel raporları da bunu desteklemiştir, dolayısıyla 45'inci maddenin geriye çekilmesi zaruridir, zorunludur.
Burada Çatalağzı'yla ilgili de, aynı zamanda bu özelleştirilen ve çevre yatırımlarının ertelenmesi istenen termik santral bölgelerinin de durumu budur.
Bakın, bu fotoğrafta gördüğünüz görüntü, bir hortum görüntüsü değildir, bir doğal afet değildir. Bu, insan evladının yaptığı ve sonuçlarını doğurduğu, insan evladının insan evladını öldürdüğü, zehirlediği, Zonguldak sınırları içindeki hastanelerde çocuk onkoloji bölümü açılmasına neden olan insan ürünü bir felakettir; buyurun!. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Mevcut durumda Zonguldak'ta 3 bin megavatın üzerinde hâlihazırda faaliyette olan termik santral var. Aynı zamanda, özelleştirilme kapsamında özel bir firmaya geçen 314,68 megavat gücünde de yine bir termik santral var. Yapılması planlanan ve teklif edilen 820 megavatlık da yine aynı bölgede termik santraller var. Bir elektrik mühendisi olarak -belki her konuşmacı, mutlaka, bu konuya, bir ölçüde kendi partisinin görüşü noktasında katkılar vermeye çalışıyor ama- ben bilimsel açıdan yaklaşarak söylüyorum ki Türkiye'nin, bu çevre yatırımı yapılmadan ne elektrik arıza açısından bu özelleştirilen 10 tane termik santralden kaynaklanabilecek bir ihtiyaç söz konusudur ne de aynı zamanda bu bölgelere tekrar ve tekrar yeni termik santraller veya ünitelerini yapma zorunluluğu vardır. Önce TEİAŞ, ta Kuzey Karadeniz, Doğu Karadeniz bölgesinden elektrik hattından elektriği getirip İstanbul'u besleyip de Türkiye'yi bütünüyle, zaman zaman saatlerce, parça parça, günlerce elektriksiz bırakacağına, bu altyapı çalışmalarına bir an önce kıymet vermelidir.
Bakın, burada, altı gün, sadece altı günde sivil toplum kuruluşları tarafından toplanan 60 bin vatandaşımızın imzası var. 60 bin. Siz, burada 5 kişi, 10 kişi dinliyorsunuz, 60 bin kişi oturuyor, sebepleriyle birlikte bu imzaları atıyor ve milyonlarca insan da zehirlenmemek için şu anda ekranlarının başında. Ümit ediyorum ki ben bu konuşmaları yaptıktan sonra kameralar sıraları da bir gösterse de keşke sizin bu konuya ne duyarlılıkla yaklaştığınızı da görseler.
Bütünüyle maddeler üzerinde mutabık olmadığımız o kadar çok nokta var ki. Nükleer santrallerle ilgili de burada söylenmesi gereken atık yönetimiyle ilgili çok önemli noktalar var.
Bildiğiniz üzere, nükleer santral, Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santrali yöneten ve kurulum aşamasından da sorumlu olan proje şirketi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - ...arada yapılan anlaşma nedeniyle, yüzde 51 olarak her hâlükârda Rusya Federasyonu'na ait olacak, ROSATOM'a. Dolayısıyla, bu noktada da itiraz edeceğimiz, atık yönetimi, radyasyon ve aynı zamanda bunların taşınması, üçüncü ülkelere aktarılmasıyla ilgili de Rusya Federasyonu'na bağlı olarak çalışabilecek yabancı menşeli mühendisler veya yetkililerin ne tip bir yargılamaya tabi tutulacağı, maalesef, belli değil.
Dolayısıyla, ben burada sözlerimi tamamlarken sizlerden, tüm Meclisten vicdanlı bir karar vermesini ve tekrar, özellikle ve özellikle 45'inci maddeyi tekrar gündemine alarak değerlendirip vatandaşlarını koruma ilkesinden hareketle geri çekmesini Cumhuriyet Halk Partisi adına talep ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)