GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyasal yozlaşmanın ve siyasi yolsuzlukların araştırılması, toplumun demokratik düzene olan güveninin zaafa uğramasına neden olan siyasetteki yozlaşmanın önüne geçilmesi amacıyla Meclis araştırması açılması önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce açlık grevinin 99'uncu gününde olan Sevgili Leyla Güven'e buradan bir sevgi, selam göndermek isterim. Maalesef, Meclisimiz hâlâ Leyla Güven'e sağır, Leyla Güven'e dilsiz ve bu konuda çözüm oluşturabilecek bir adım atmış durumda değiliz. Leyla Güven her gün eriyor. Umarım bu Meclis bir sorumluluk alır ve bu sorunu bir an önce çözer.

Şimdi, bu yolsuzluk ve yozlaşma meselesi o kadar ciddi ki, ben siyasetin finansmanı ve şeffaflık üzerine hazırlanmış, uluslararası örgütlerle birlikte hazırlanmış akademik bir raporun ön sözünü okuyacağım, diyor ki: "Siyaset ve yolsuzluk; bu ikili uzun bir zamandır kol kola ilerliyor. Siyasiler ve siyasi partiler sadece sade vatandaşın gözünde değil, bu konuyu araştıran kurumlar ve yolsuzluğu ölçen endekslerde de olağan şüpheliler arasında bulunuyor. Siyaset alanında yolsuzluk sadece bizi yönetmesi için vekâlet verdiğimiz kişi ve kurumlara sağlanan usulsüz özel çıkarlar dolayısıyla değil, siyasetin yapılış şekil ve yöntemlerinin ve yanlış yönlendirmeyle gelecek kararların hayatımızı bire bir etkileyecek sonuçlar doğurması dolayısıyla da önemli." Raporun giriş cümlesi tam olarak böyle. Bu durum, gerçekten, siyasal yozlaşma ve siyasi yolsuzluklarla mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Gerek Anayasa gerek Siyasi Partiler Yasası uyarınca, siyasi partiler demokratik toplumun vazgeçilmez unsurları olarak tanımlanıyor. Üzülerek belirtmek isteriz, toplum siyasi partilere saygı duymuyor, toplum siyasete saygı duymuyor. Ortalama bir yurttaş şöyle düşünüyor: Herhangi bir kamu kurum veya kuruluşuna işiniz düştüğü zaman, neredeyse herkes merkezî yönetimin veya yerel yönetimin, özellikle siyasi yönetimin icazeti olmadan hiçbir sorununu çözemeyeceğini düşünüyor. Kuşkusuz, demokratik bir siyasi partiler yasasının olmaması, siyasetin finansmanının şeffaf olmaması, siyaset kurumunun kirli ve yozlaşmış ilişkileri geliştirmesine yol açıyor. Dolayısıyla ve öncelikle, Siyasi Partiler Yasası'nın demokratik işleyişe olanak verecek biçimde ve bu bakışla yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

Bir o kadar önemli olan ikinci adım: Siyasetin finansmanının şeffaflaştırılması ve hesap verilebilir bir hâle getirilmesi gerekir. Bakınız, siyasi iktidarların yaptığı harcamaların önemli bir bölümünün hazine yardımıyla karşılanması mümkün gözükmüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Toparlıyorum Başkan.

Bu yüzden kampanya harcamalarının kaynaklarıyla birlikte kamuoyuna açıklanması siyaset kurumuna olan güveni de artıracaktır.

Son olarak, öteden beri siyaset ile şeffaflık açısından altı çizilen bir diğer başlığı söylemek isterim; o da siyaset ve medya ilişkisidir. Siyasetin şeffaflığından söz edilebilmesi için özgür ve tarafsız bir basının olması gerektiğini herkes kabul etmektedir. Yalnız, Türkiye'de özgür ve tarafsız bir basından söz edilemez.

Uluslararası kuruluşların hazırladığı basın özgürlüğü raporları var. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye, basın özgürlüğü sıralamasında 99'uncu sıradaydı, 2018 yılında 180 ülke arasında basın özgürlüğü açısından 157'nci sıradayız. 157'nci sırada olan bir ülkenin basın kurumunun, basın kuruluşlarının siyaset kurumunu denetlemesi mümkün değildir. Bu sorunların çözülmesi için siyasetin finansmanı, Siyasi Partiler Yasası'nın demokratikleştirilmesi ve medyanın özgür ve tarafsız bir hâle getirilmesi gerektiğini söylüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)