GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yalnız, Sayın Başkan enerji verimliliğiyle alakalı "Katılamıyoruz." dedi. Türkiye'de enerji verimliliği gibi önemli bir konuya Sayın Komisyon Başkanımızın katılamaması, bunu bir de burada deklere etmesi enteresan geldi. Çünkü bize göre Türkiye'deki en büyük yenilenebilir enerji kaynaklarından, hatta kendi kaynaklarımızın en çoğundan olan enerji verimliliği ki yüzde 20'nin üzerinde bir artısı var. Biz enerji verimliliğinden her zaman yanayız ve en başta da söylediğimiz gibi, her zaman da söylüyoruz, ilk önce kendi yerlerimizden başlamak zorundayız. Mesela Enerji Bakanlığımızın daha kendine ait enerji verimliliği yok. Türkiye Büyük Millet Meclisinde enerji verimliliği yok. Enerji verimliliği olmazsa olmazımızdır ve Türkiye'de en az yüzde 20-25 oranında enerji verimliliğine bir kaynak vardır, bu kaynağı da kullanmak bizim en doğal hakkımız. Onun için bu konuda mücadeleye devam ediyoruz ve bu konuda da iktidarı uyarıyoruz ki enerji verimliliğine siz de destek olun, el birliğiyle ülkemizi daha kalkındıralım ve enerji faturalarını da indirelim. Zaten millet faturaları ödeyemiyor. Görüyorsunuz, 50 liralık faturaya 100 lira bedel geliyor, ondan sonra "Faturayı nasıl ödeyeceğiz?" diye düşünüp duruyorlar. Ancak bu şekilde yaparak faturalarımızı aşağıya indirebiliriz.

Bu kanun da bu torba yasa içinde yine geldi. Torba yasa, biliyorsunuz, artık AK PARTİ hükûmetlerinin alışagetirmiş olduğu bir durum. Neden? Gerekçeleri gayet güzel, gerekçeleri okuduğunuz zaman gayet mantıklı ama gelen kanunların, tekliflerin gerekçeyle alakası yok. Burada gelen de bir maden ceza yasası değerli arkadaşlar. Bu maden ceza yasası toplum olarak hem STK'lerin hem de diğer bütün paydaşların direkt olarak bize aktardıkları "Bunu kaldırın, bunu çekin komple." Ama bizim burada ihtiyacımız olan yeni bir maden ceza kanunu değil, baştan aşağıya yenilenmiş yeni bir maden kanunudur. Gelin, el birliğiyle Maden Kanunu'nu baştan aşağıya yeni yöntemlere göre getirelim ve maden ihtiyacını da Türkiye'nin ve maden kanunu ihtiyacını da el birliğiyle geçerli hâle getirelim. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, burada, 41'inci madde de "Enerji tesislerinin kapasitelerinin artması." deniyor. Biz enerji tesislerinin kapasitelerinin artmasından yanayız ancak buradaki kapasiteler artarken ortaya gelen fahiş fiyatlar ve fiyatların faturalara yansıması ve gelen oradaki maliyetlerin de azalması için çalışma yapılması gerektiğini de üstüne basa basa söylüyoruz.

Elektrik faturalarında büyük vergiler var değerli arkadaşlar. Bakın, şimdi, sayın AK PARTİ'li değerli arkadaşlarımız bazı kanun teklifleri getiriyor. Bu kanun tekliflerinin birinde de işte, kâğıt ve kırtasiye ürünleri, kitapta ÖTV'yi ve KDV'yi indirmekle ilgili. Ben bir kanun teklifi hazırlamıştım ve bunun üstüne basa basa kabul edilmesini ve gündeme alınmasını sizlerden rica ediyorum. Neden? Bu doğal gaz ve elektrikte Türkiye Cumhuriyeti'nde vatandaşlarımızın büyük sorunu var. Mesela, doğal gazda ÖTV'yi kaldıralım, doğal gazdaki KDV'yi yüzde 1'e indirelim, elektrikte indirelim. Ne var? Burada indirirsek halkımız daha çok yararlanacak. Zaten konutlarda kullanılan doğal gazdaki KDV ticarethanelerdeki gibi değil, onları oradaki halkımız düşemiyor yani fazla fazla ödemek zorunda kalıyor, verginin vergisini ödüyor. Bu da hem ayıptır hem yazıktır hem günahtır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, devamlı olarak "İndirim yaptık, müjde, müjde." diyorsunuz. Sizin müjde anlayışınız... İndirimle müjde birbirine girdi. Fakat detaylı olarak baktığınız zaman, her "Müjde." dediğinizin altında bir bindirim çıkıyor. Yani açık net söyleyebilirim, bir yılda elektriğe yüzde 90 zam yaptınız, sonra da dediniz ki "Yüzde 10 indirdik." Yani "Müjde." dediniz. Yahu, arkadaş, akıllara zarar, yüzde 90 zam yap, yüzde 10 indir, ondan sonra da "Müjde." de. Bu, milletin aklıyla dalga geçmektir. Yaptığınız tamamen indirim ve bindirim. Sizin Hükûmetiniz de sadece bindirim hükûmetidir değerli arkadaşlar.

Ayrıca, bu kanun teklifinde "millî menfaatlere uygunluk" ibaresi ekleniyor. Allah aşkına, bu kanun teklifinde ve bütün politikalarınızda "millîlik, yerlilik" diye bir konu yok. Onun için, "yerli ve millî" olmak sizin göreviniz, gerçek anlamda "yerli ve millî" olmak sizin ödeviniz. Buradan sesleniyorum Türk milleti adına: Gerçek anlamda yerli olun, gerçek anlamda millî olun, canımızı yiyin ama lafla gelip de "Yerli, millîyiz." edebiyatı yapıp milleti kandırmayın değerli arkadaşlar. Enerjide bağımlıyız. Yerliliğe ihtiyacımız var, yerli kaynaklara, fakat bununla alakalı ortada yaptığımız bir şey de yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Akın.

AHMET AKIN (Devamla) - Termik santrallerimiz var, "Termik santrallerimizin rehabilite edilmesi gerekiyor." diyoruz, siz onu da bırakıp "İki sene mevcut hâli devam etsin." diyorsunuz. Değerli arkadaşlar, termik santrallerimiz zehir saçıyor. Bunları acilen rehabilite edip daha çok verimli hâle getirmek zorundayız. Getireceğiz, hem daha çok verimli olacak hem de etrafa, sağlığa zararı olmayacak.

Eti Madeni Varlık Fonu'na devrettiniz. Ne yaptınız? Ne denetim var, ne bir şey, şimdi de devletin alacağı borçlarına karşılık bunu teminat vereceksiniz.

Şimdi, burada, tekrar tekrar sizden isteğimiz şudur: Gerçek anlamda, oturduğunuz koltukların hakkını verin. O koltuklar, bu aç çocuklarımızın emanetleri, atalarımızın emanetleri. Orada ya hizmet edin ya da o yeri bırakın, biz gelelim, aslanlar gibi görevimizi yapalım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)