GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:14.02.2019

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 48'inci maddesiyle ilgili söz aldım. Nükleer santralleri ilgilendiren bir madde. Maddenin içeriğini, görüşümü bildirirken bütünlük sağlaması bakımından, kısaca okumak istiyorum: "702 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6ncı maddesinin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik alanı içinde nükleer santral işletenler ile nükleer santral dışındaki tesis ve uygulamalarda radyoaktif atık üreten kişiler onbirinci fıkra uyarınca belirlenecek tutarda radyoaktif atık yönetimi ve işletmeden çıkarma özel hesaplarına ayrı ayrı ödeme yapar. Özel hesaplar adına tahsil edilen gelirler amacı dışında kullanılamaz." Şimdi, neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuldu, birlikte inceleyelim. Şimdi, öncelikle bu nükleer atıklarla ilgili olarak da işletmeden çıkarma bedelleriyle ilgili olan tutarlar 12 Mayıs 2010 yılında Rusya Federasyonu'yla Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan Akkuyu Nükleer Santrali'yle ilgili anlaşma maddelerinin içinde yer alıyor. Yani aslında Kanun'da yok, kanun hükmünde kararname falan da yok ama uluslararası sözleşme -daha doğrusu sözleşme değil, aslında anlaşma- anlaşma yapılıyor, imzalanıyor, aslında yasaya uygun değil, yasada yok. Orada da bir bedel biçilmiş, 0,15 Amerikan senti, kilovatsaat başına, kullanılmış yakıt ve radyoaktif yakıt yönetimi hesabına; işletmeden çıkarma hesabı için de 0,15 Amerikan senti, kilovatsaat başına. Şimdi yasaya uygun değil tabii hâliyle, ne yapılmış? 2 Temmuz 2018 tarihinde bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmış. Bu kanun hükmündeki kararnameyle de -702 sayılıdır- onunla birlikte de bu aynı Roatom'la yapılan, Rusya Federasyonu'yla nükleer santral için yapılan anlaşmadaki maddenin bu rakamsal kısımları alınmış, kanun hükmünde kararnameyle kanuna giydirilmiş ve Meclisten de geçirilmiş. Tabii, daha sonra uyumsuzluklar ortaya çıkmış. Nedir uyumsuzluklar? Ya bu kabul edilen 0,15 Amerikan senti, tutarı yeni yapmayı planladığınız nükleer santraller için uygun değil ki oradan çıkarmak istiyorsunuz, ya Rusya'yla yaptığınız anlaşmada bir değişiklik yapma ihtiyacı duydunuz ve o nedenle onu çıkarmak istiyorsunuz ya da zaten adrese teslim, anlaşmaya teslim bir madde yaptığınız için en uygun zamanda da bunu kaldırmak istiyorsunuz. Dolayısıyla bunlar maddenin ne gerekçelerinde ne neden böyle bir madde -zaten kanun hükmünde kararname çıkardınız- şimdi niye kaldırıyorsunuz; bunların hiçbiri maalesef açık değil.

Ben süremin son kısmında, özellikle Maden Kanunu'nu ilgilendiren boyutta büyük bir ayrımcılığa ve kutuplaştırmaya yol açan, özellikle devlet kurumları arasında ve aynı zamanda bu kurumlarda çalışanlar ve bu kurumların yaptığı faaliyetlerden etkilenen vatandaşlarımız arasında büyük bir kutuplaşma doğuran boyuttan bahsetmek istiyorum.

Madenlerle ilgili olarak, redevans sahalarıyla ilgili olarak birçok noktada hassasiyetler ortaya çıktı, bazı sorunlar çözülmeye de çalışılıyor. "Kaçak ocak" diye tabir ettiğimiz, maalesef Zonguldak'ta binin üzerinde işçinin çalıştığı, gayriresmî ama herkesin de bildiği illegal maden ocakları diyelim. Şimdi, bu sorunu bir noktada çözmeye çalışırken aynı zamanda üzerinden atladığınız, şehit madencilerin ailelerine devlet kadrolarında yer vermek bakımından yaptığınız ayrımcılık var. Nedir bu? 2003 yılından sonra gerçekleşen iş kazalarında vefat eden madencilerin ailelerine devlet kadrolarında imkânlar tanıdınız ancak 2003 öncesindeki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - ...iş kazalarında vefat eden madencilerimizin ailelerine bu haklar tanınmıyor.

Şimdi ben çok net olarak sormak istiyorum: 2003 öncesinde madenlerdeki iş kazalarında kaybettiğimiz canlar şehit midir, değil midir? Değerli milletvekili arkadaşlarım, şehit midir? 2003 yılından önce madenlerdeki iş kazalarında kaybettiğimiz canların şehit olmadığını düşünen var mı aramızda? Varsa lütfen bu görüşme bitmeden önce çıkıp söylesin. Çünkü biz komisyonlarda konuşuyoruz, herkes "Evet, haklısın." diyor ama haklarını vermeye sıra geldiğinde hiç kimse bir şekilde adım atmıyor. Ben KİT Komisyonunda da söyledim, burada da yineliyorum: Eğer ben iktidar partisinin milletvekili olsaydım şehitler arasındaki bu ayrımcılığa izin vermezdim, gerekiyorsa Genel Başkanımın kapısının önünde yatardım ve bu ayrımcılığa bir şekilde son verirdim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - İlave süre vermiştim Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Tamamlayayım.

BAŞKAN - Buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) - Aynı şekilde, terör örgütü PKK'yla girilen çatışmalarda şehit olan uzman erbaşlarımızın ailelerine 4.312 TL destek veriliyor ama aynı çatışmada şehit olan erbaş ve erlerin ailelerine 2 bin TL destek veriliyor. Bu, şehitler arasında yapılan ayrımcılıktır ve bu Maden Kanunu Teklifi'nin içindeki maddelerde saklı olan ruh da işte bu ayrımcılık, yine bu kutuplaştırıcılıktır.

Dolayısıyla, rica ediyorum, bu konuşmadan sonra eğer şehitler arasında yapılan bu ayrımcılığı ortadan kaldıracak kanuni bir düzenlemeyi samimi bir şekilde yapacaksanız lütfen söz aldığınızda milletin bu kürsüsünden bunu ifade edin ve bu konudaki milletimizin hassasiyetini giderin diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)