| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 20.02.2019 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de yargı stratejisi şöyle cereyan ediyor: Herkesi terörist olarak itham etmek ve yargılamak, derinleşen bir hiyerarşi, azarlanan sanıklar, bitmeyen bir güç gösterisi ve bu güç gösterisi hep iktidarda olana sırtını dayar, onun bir sözüyle yerinden edileceğini bilenler hayatlarını iktidar gücünü kullanarak garanti altına alırlar. Ha, bu arada, uluslararası sözleşmeler, evrensel ilkeler, insan hakları hukuku, Anayasa'nın cüzi de olsa eşitlik, özgürlük kollayan ilkeleri varmış, hiç önemli değil. Öttürülen boru iktidarın borusu olsun yeter yerini korumaya. Bu sadece savcılar ve hâkimler için de böyle olmaz, bir gün bir barolar birliği başkanı çıkar, tutuklu meslektaşlarını, adliyelerde hırpalanan meslektaşlarını, o soğuk, yabancılaştırıcı, kendi kocaman, salonları küçücük mekânlarda adalet peşinde koşan meslektaşlarını gözü görmez, babasının cenazesine ancak beş saatlik izinle kelepçeli olarak götürülen Selçuk Kozağaçlı meslektaşını gözü görmez; o da iktidarına sırtını yaslar, rahat koltuğuna yapışır.
Evet, yargının hâlipürmelali böyleyken önümüzdeki teklifin 4'üncü maddesiyle hâkim ve savcı olabilmek için 70 puan şartı getiriliyor. Deneme tahtasına dönmüş bir yargı sistemi ve bunun mutfağı hâline getirilmiş bir yasama Meclisi tarihi bakımından düşünüldüğünde, 70 puan şartının kaldırıldığı ortamdan ve bundan sonra yaşananlardan bahsetmemek mümkün değil.
İlgili madde, 6 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan 680 sayılı OHAL KHK'siyle yürürlükten kaldırılmıştı. OHAL döneminde toplam 32 KHK yayınlanmış, 130 bine yakın kamu görevlisi meslekten ihraç edilmiş, yaklaşık 500 bin kişi hakkında işlem yapılmıştır. İhraçlar arasında 4 binin üzerinde hâkim ve savcı yer almaktadır. 15 Temmuz 2016 tarihinde toplam hâkim ve savcı sayısının 14.785 olduğu düşünülürse kadroların neredeyse üçte 1'i ihraç edilmiştir.
Adalet Komisyonu Başkanı AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, kaldırılan 70 puan şartı sonrasında mesleğe alınan hâkim ve savcıların durumundan bahisle şu ifadeleri kullanmıştı: "Bence dediğiniz gibi yani hâkimlerimiz maalesef yeterli eğitimi almadan kura çekip gittiler. Burada söylemek doğru değil ama kafasına, gözüne vurarak da gidiyor bazı işler. İnşallah, yukarılarda, üst mahkemelerde düzeltilir diye ümit ediyoruz şimdilik." Ancak bu açıklamalar, Allah affetsin türünde, sorumluluk üstlenmeyen, sorunun sağlıklı bir teşhisinden uzak, dolayısıyla çözüme de o kadar uzak açıklamalar olmanın ötesine geçememektedir. Bulundukları makamı sadece yetkileri bakımından kullanıp sorumluluk üstlenmemekle geçen yıllar, Türkiye yargısının bugün içinde bulunduğu durumun en temel nedenidir.
İhraç edilmiş, yargılanmakta olan, firari ya da tutuklu hâkim ve savcıların verdiği kararlarla tutsak edilen seçilmiş isimlerin tutsaklığı devam etmiş, 70 puan şartı kaldırıldıktan ve staj süreleri kısaltıldıktan sonra, çok büyük bir kısmı AKP teşkilatlarında görev almış isimler hâkim ve savcı yapılmıştır. Yüzlerce hâkim ve savcıdan söz ediyorum: Ankara Büyükşehir Belediye eski Başkanı Melih Gökçek'in avukatı Kars Digor hâkimliği, AKP Adana Milletvekili aday adayı Gaziantep hâkimliği, AKP Trabzon Kadın Kolları Yerel Yönetimler eski Başkanı Urfa hâkimliği, AKP Tokat Merkez ilçe yöneticisinin eşi Beypazarı Ankara Batı hâkimliği, Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı, ki bunlar sadece bazıları.
İktidarın bu tutumunu düşününce, bu getirilen kanun teklifinde iyileşme ya da normalleşme olarak yorumlanabilecek düzenlemelerin samimiyetini sınamak üzere, Komisyon görüşmelerinde teklifin 5'inci maddesine ilişkin olarak dedik ki: Bu mülakatlar sesli ve görüntülü yapılsın. Ama bu da reddedildi ve şeffaflık hakkı da tabii ellerinden alınmış oldu.
Şimdi, bu ihraç edilen hâkimler ne yapıyorlar? Seçim yatırımı yapıyorlar. İşte bakın, Cumhuriyet davası; işte bakın, bugün çıkan Gezi iddianamesi ve "Aman, ne kadar büyük suçlar." demek için ağırlaştırılmış müebbet hapis servisleri. Evet, bunları yapıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Orhan Gazi Ertekin'in sözleriyle bitirmek isterim, şöyle diyor kendisi: "Sabahın beşinde birisi kapınızı çalıyorsa büyük ihtimalle ne sütçüdür ne polis. Bir devlet kliği sizi suçlu listesine yerleştirmiştir. O anda hikmetinden sual olunmazdır. Yüz yıldır bu böyledir. Yakın geçmişte bize terörist diyen ve sabah beşte kapımızı çalan cemaatti, şimdi kendisi terörist oldu, yarın kimin terörist olacağı belli değil. Bu saçmalıklarla ilerlemek mümkün değil. Yurttaşların sabah kapılarını çalanlara hesap soracağı, elindeki bilgi ve belgelerin doğruluk ve yanlışlığını denetleyebileceği bir sorgulama alanı açmaları gerekir." Evet, dediği gibi ama bu da ancak bu yargının tamamen kapatılmasıyla mümkün olur.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)