| Konu: | Açlık grevini sürdüren Leyla Güven, Sebahat Tuncel ve Selma Irmak'ın taleplerinin yasal olduğuna, 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü vesilesiyle Kürtçe konuşmanın bedelini hayatıyla ödeyen Vedat Aydın'ı anmak istediğine, ana dili resmî dilden farklı olanların kendi dillerini unutmaması için politikalar üretilmesi gerektiğine, gündem dışı konuşmalarda siyasi parti grupları arasındaki adaletsiz dağılıma ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 21.02.2019 |
FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Meclisin bu son çalışma gününde bir kez daha Leyla Güven'in durumuna dikkat çekmek istiyorum, bir kez daha şunu söylemek isterim: Leyla Güven'in açlık grevinin 106'ncı günü oldu. Yine bu Mecliste iki dönem milletvekilliği yapmış ve hâlâ bir partinin, DBP'nin Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve yine iki dönem milletvekilliği yapan Selma Irmak açlık grevinin 38'inci günündeler, yine cezaevinde de şu an 301 kişi altmış yedi gündür açlık grevindedir. Bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha şunu söyleyeyim: Talepleri kanunidir, hukukidir, yasaldır, bunun karşılanması ülkemizin geleceği için çok iyi olacaktır diye düşünüyoruz.
Sayın Başkan, bugün 21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü. Ana dil, kişinin kendini ve çevresini anlamlandırmanın ilk unsurudur. İnsan, ana diliyle kimliğini, kültürünü, varlığını anlamlandırır. Bu bakımdan dil, sadece sembolik bir iletişim aracı değil, aynı zamanda köklü bir hafızayı da barındıran bir hazinedir. Bireyin bu hazineden faydalanması en tabii hakkıyken bütün dillerin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmadan varlığını sürdürmesi, gelişmesi yeryüzü için bir zenginliktir.
Türkçe, Kürtçe, Arapça, Ermenice, Abhazca, Çeçence, Hemşince, Tatarca, Lazca, Süryanice, Pomakça Türkiye'de konuşulan dillerden sadece birkaçıdır. Bu çeşitlilik, tarihsel ve kültürel zenginliğin bir göstergesiyken ve korunması, geliştirilmesi gerekirken ne yazık ki tehlike olarak görülmektedir. Bu yüzden nesilden nesile aktarılması çeşitli politikalarla engellenen eğitim dili olmayan diller unutulmakta, yok olmakla karşı karşıya kalmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Mersin) - Bu ülke bir diller hapishanesi ve mezarlığı olmasın, dillerin bahçesi olsun. Kürtçe, Arapça, Lazca, Hemşincenin konuşulması, ana dili resmî dilden farklı olanların kendi dillerini de unutmaması için politikalar üretilmelidir. Diller tehlike değildir, zenginliktir diyorum, kendi ana dilimle de "..."(X) Ana Dili Günü hepimize kutlu olsun diyorum.
Bu vesileyle, Ana Dili Günü vesilesiyle rahmetli Vedat Aydın'ı anmak istiyorum. 1990 yılı Ekim ayında İnsan Hakları Derneğinin Genel Kurulunda yaptığı Kürtçe konuşmasından dolayı, sonrasında gözaltına alınıyor, dokuz ay tutuklu kalıyor ve çıktıktan bir ay sonra da Vedat Aydın, hepimizin bildiği gibi, katlediliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım.
FATMA KURTULAN (Mersin) - Demek ki şu da anlaşılıyor ki Kürtçe konuşmanın bedelini hayatıyla ödüyor.
Değerli Başkan, değerli arkadaşlar; ayrıca bundan farklı bir konuya daha değinmek istiyorum. Biz iki hafta önce gündem dışını kullanamamıştık. Bugünkü, bu haftaki aritmetiğe baktığımızda, AKP 3, CHP 3, HDP 1, İYİ PARTİ 1 ve MHP 1 defa gündem dışı kullanıyor. Bunun orantısız bir dağılım olduğunu düşünüyoruz. Hepimiz biliyoruz ki bu dönem genellikle perşembe günleri çok fazla Meclis çalışmıyor. Bazen perşembeye bırakıldığımız gerekçesiyle "Size perşembe verecektik, olmadı." deniliyor. Bugün de böyle bir dağılım oldu, bunu adaletli görmüyoruz. Başkanlık Divanına bunun konu olmasını, Danışma Kuruluna da bunu konu edeceğimizi belirtirken herkesi Mithat Sancar adaleti gibi bir adaleti burada sağlamaya, eşit davranmaya davet ettiğimi belirtmek istiyorum.
Teşekkürler, saygılar.