GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:74
Tarih:07.05.2019

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Değerli milletvekilleri, öncelikle bir milletvekili olarak böyle bir konunun Meclis çatısı altında konuşuluyor ve tartışılıyor olmasından dolayı utanç duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Utanç duyuyorum çünkü ülke tarihinin gördüğü en büyük hukuk ve adalet katliamlarından bir tanesiyle karşı karşıyayız. 367 mevzusundan mağduriyet devşirenler şu anda 367'nin ruhuna rahmet okutacak bir siyasi kararın arkasında kümelenmişler ve bizden de bunun adil koşullar altında, YSK'nin özgür iradesiyle verilmiş bir karar olduğuna inanmamızı istiyorlar.

Arkadaşlar, demokrasiyi zaten on yedi yıldan beri kuşa çevirdiniz, demokrasiye ilişkin pek çok şey ortadan kalktı, plebisiter bir demokrasi anlayışıyla karşı karşıya kaldık; yalnızca seçimlere indirgenmiş, seçimlerde verilen oyun her şey olduğu bir demokrasi anlayışıyla ülkeyi yönettiniz. Oysa yalnızca sandık değildi demokrasi, demokrasi aynı zamanda basın açıklaması yapma özgürlüğüydü, özgürce fikirleri ifade etme özgürlüğüydü, yetmez, aynı zamanda o fikirleri örgütleme özgürlüğüydü. Bunların hepsini kuşa çevirdiğiniz Türkiye siyasasında şimdi kendi meşruiyet temellerinizi ortadan kaldırıyorsunuz, bilmem farkında mısınız.

Bu Meclis çatısı altında anlaşamadığımız her konuda "Eğer doğru olsaydı o sandıktan siz çıkardınız." efelenmesiyle bizim üzerimize gelen iktidar işte sandıktan çıkamadı şimdi, hadi buyurun; çıkamadığı sandığıysa önce gayrimeşru ilan edip ardından da ısmarlama bir üslupla Yüksek Seçim Kuruluna yeni bir seçim ısmarlamış durumda. Aslında sadece seçimler iptal edilmedi, bugün, halkımızın demokrasiyle kurduğu, halkın siyasetle kurduğu ilişkiler dinamitlenmiş oldu.

Ortalama bir insan açısından, bir muhalif açısından ya da bu ülkede yaşayan herhangi bir insan açısından düşünün, insanları sisteme bağlayan şey, esasen, verdiği reyle o sistemi değiştirebilme umudunun zarar görmemesidir, buna olan inancının kaim olmasıdır. Buna olan inancının kaim olmasını bir kenara bırakın, işte kayyumla iki ay boyunca yönetilecek bir İstanbul gerçekliği karşımızda ve insanların artık seçimlerle iktidarın değişeceğine ilişkin inancı ve güvenci sayenizde yerle yeksan olmuş durumda. Bu, açıkça, değerli arkadaşlar, seçilmiş iktidara darbedir. Darbe kalkışmasına karşı demokrasiyi savunan insanların bunu da ayrı biçimde mütalaa edeceğine dair umarım kuşkumuz olmayacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayın.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Umarım, o darbe nasıl bir darbe idi ise nasıl bir kalkışma idi ise YSK eliyle yapılan bunun da aynı kalibrede bir darbe olduğunu hep beraber göreceğiz, göreceksiniz.

Arkadaşlar, bu konuda iktidarın adım atamıyor olması, kaybetmeyi dahi beceremiyor olması onların, iktidarın gücünden değildir, tam tersine, artık esneyemeyecek kadar güçsüz olmalarından kaynaklanmıştır. Bir süreç başlamıştır ve bu süreç artık ağır çekimde başlamış olan iktidarın güç ve etki kaybetme hızını giderek hızlandırmıştır. Artık açıkça görülen ve hızlanmış bir erozyon vardır. YSK'ye müdahale ederek, yargı kurumlarına müdahale ederek, onu kendi mücavir alanınız ilan ederek bu süreci engellemeniz mümkün değildir değerli arkadaşlar.

Tabii, en önemlisi de 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki kaosun seçimi kazanmak adına, oyları manipüle etmek adına tekrarlanmamasıdır. Bu konuda atılacak yanlış adımlar ülkede gerçekten işin içinden çıkılmayacak düzeyde ciddi bir kaosu tetikleyebilir. Bu konuda herkesi uyarmak istiyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)