GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:74
Tarih:07.05.2019

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Nisan tarihinde biz bir araştırma komisyonu kurulması için önerge vermiştik. Önergemizin özü şuydu: "Türkiye'de seçimlerle ilgili ciddi şaibe iddiaları var. Biz bu şaibe iddialarını araştıralım." demiştik 17 Nisan tarihinde. 17 Nisan tarihinde bu önergeyi sunduğumuzda birkaç rakam vermiştik, bir tanesi şu, dedik ki: "Yüksek oy aldığımız 44 ilçede 30.606 yanlış seçmen kaydı var, hatalı seçmen kaydı var, sahte seçmen kaydı var." Yine "Yüksek oy aldığımız yerlerde sandık başına düşen güvenlik görevlisi sayısı Türkiye ortalamasının 200 katı." dedik. "Örneğin Türkiye'de 3 sandık başına 1 tane güvenlik görevlisi düşerken Silvan'da sandık başına düşen güvenlik görevlisi sayısı 85." demiştik.

Yine, bizim itirazlarımızın tamamı reddedilirken... Bakın, 3 oy farkla kaybettiğimiz Malazgirt, yine 46 oy farkla kaybettiğimiz Batman Gercüş, yine 290 farkla kaybettiğimizin söylendiği Tatvan, yine 500 civarında fark olan Muş, bunların tamamı reddedildi. Peki, bizim itirazlarımız reddedilirken sizin itirazlarınız hakkında ne karar verildi? Bir tane örnek vereceğim çarpıcı olsun diye. Erciş seçimlerine itiraz ettiniz, dediniz ki: "80 sandıktaki seçimler hatalıdır." İlçe Seçim Kurulu ne dedi biliyor musunuz? "Elimiz değmişken 330 tane sandığı da sayalım." dedi. Bakın, yeniden sayılmasını istemediğiniz sandıklar hakkında bile yeniden sayım kararı verdi ilçe seçim kurulları. Baykan'da yeniden sayım kararları verildi, Van'da yeniden sayım kararları verildi, Iğdır'da yeniden sayım kararları verildi. İsteklerinizin hepsini ilçe seçim kurulları bir emir gibi telakki ettiler. Peki, bizim itirazlarımız ne oldu? Tamamı belgeli olduğu hâlde reddedildi ve hiçbir tanesi araştırılmadı. Bundan sonra iki önemli şey oldu. Bir tanesi, OHAL KHK'leriyle ihraç edilen belediye başkan adaylarımızın mazbatalarının verilmemesine karar verildi. Yine, 70'e yakın belediye meclisi, il genel meclisi üyesi arkadaşımız OHAL KHK'leriyle ihraç edildikleri gerekçesiyle mazbatalarını alamadılar, alanların da mazbatası iptal edildi. Son olarak dün itibarıyla İstanbul seçimleri de iptal edildi.

İstanbul seçimlerini daha çok konuşacağız ama ben OHAL KHK'leriyle ihraç edilen belediye başkanlarımızla ilgili birkaç önemli şey söylemek istiyorum. Bakın, bu başvurunun kendisi 298 sayılı Kanun'un 130'uncu maddesine açıkça aykırıydı. Seçimler bittikten sonra OHAL KHK'leriyle ihraç edilmiş olmaları gerekçesiyle seçim kurullarına başvuru yapamazdınız. Yüksek Seçim Kurulu veya ilçe seçim kurulları bu başvuruları incelememeliydi ama Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisini gasbetti, kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisinin yerine koyarak 298 sayılı Kanun'un 130'uncu maddesine bir ek yaptı "OHAL KHK'leriyle ihraç da olağanüstü itiraz gerekçesidir." dedi. Anayasa'nın 67'nci maddesinde seçilme yeterliliğine ilişkin hükümler açıkça düzenlenmiş, 2839 sayılı Kanun'un 11'inci maddesinde açıkça düzenlenmiş, bunun içerisinde "OHAL KHK'leriyle ihraç edilmiş olmak." diye bir koşul yok ama YSK, Anayasa'yı yok saydı, 2839 sayılı Yasa'yı yok saydı, 298 sayılı Kanun'un 130'uncu maddesini yok saydı ve belediye başkanlarımızın, seçilmiş belediye başkanlarımızın bu haklarının gasbına karar verdi. Ama suçlu YSK değil biliyor musunuz, asıl suçlu, seçilmiş belediye başkanlarının makamına göz diken, itiraz eden Adalet ve Kalkınma Partisidir. Eğer siz bu itirazı yapmasaydınız Yüksek Seçim Kurulu bu kararı vermeyecekti. "Karar yargınındır, karar Yüksek Seçim Kurulunundur." diyerek bundan sıyrılamazsınız. İstanbul seçimleri için de aynı şey geçerli. Eğer başvurmasaydınız Yüksek Seçim Kurulu bu kararı vermeyecekti. Bütün itirazlarınızın haksız olduğu ortaya çıktı; kısıtlara ilişkin itirazlarınızın haksız olduğu ortaya çıktı, zihinsel engellilerle ilgili itirazlarınızın haksız olduğu ortaya çıktı, "Ölüler oy kullanmış." dediniz, haksız olduğu ortaya çıktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tiryaki, toparlayınız.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

İki önemli konuda da Yüksek Seçim Kurulu aslında talebinizi reddetti. Dediniz ki: "Hayali seçmenler var Büyükçekmece'de." Yüksek Seçim Kurulu onu da reddetti. Çok insafsız bir başvuruda bulundunuz, dediniz ki: "OHAL KHK'leriyle ihraç edilmiş olanlar oy kullanmasın." Bakın, tarihe geçecek şey budur, insanlar oy kullanamasın dediniz, ihraç ettiğiniz insanlar, suçlu olup olmadığı belli olmayan insanlar oy kullanmasın dediniz, YSK bunu da reddetti. Kala kala hiçbir seçmenin günahı olmayan, hiçbir partinin günahı olmayan sandık kurullarının teşekkülüne kaldınız. İstanbul seçimleri hileli olduğu için değil, haksız olduğu için değil; seçim kurulları ve sizin görevlileriniz olan kamu otoritesinin belirlediği isimler arasından seçilen görevliler nedeniyle yanlış oluştu. Seçmenin suçu yoktur, siyasi partilerin suçu yoktur; seçim kurullarının ve kamu otoritesinin suçu vardır. Emin olun, tarihe geçecek bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Bunu hiç kimse unutmayacak. Seçmen bunun yanıtını hepimize verecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)