| Konu: | Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 15.05.2019 |
CHP GRUBU ADINA FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkanımız ve milletvekili arkadaşlarımıza karşı yapılan planlı linç girişimini nefretle kınıyorum.
Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ'a yapılan saldırıyı kınıyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere söz almış bulunmaktayım. Kanun teklifinin gerekçe ve amaç kısmına katılıyorum. Böyle bir yasaya gerçekten Kapadokya bölgesinin ihtiyacı vardı ancak kanunun içi boş ve doldurulması gerektiği kanaatindeyim. Bu komisyonda kimler olacak, nasıl seçilecek? Yerelden, sivil toplum kuruluşlarından, turizm örgütlerinden, il genel meclisi üyelerinden, belediyeden kimseler olacak mı? Bu yasada bunların cevabı yok. Bu Kapadokya Alan Komisyonu 5'inci maddede bunların olması gerekir ama hiçbiri yok. Bakın, burada şöyle diyor: "(1) Kapadokya Alanında, 2863 sayılı Kanun ile kültür varlıklarını koruma bölge kurulları ile tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonlarına verilen yetki ve görevler Komisyon tarafından kullanılır." Komisyonun kimlerden oluşacağı belli değil. "Ayrıca Komisyon, Kapadokya Alanı içerisinde doğal sit alanlarının tescili, sınır değişiklikleri ve yeniden değerlendirilmesine yönelik karar almaya yetkilidir." Kimler yetkilidir belli değil.
"(2) Komisyon, Kapadokya Alanında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ile meri planlara ilişkin her türlü fiziki ve inşai uygulamaya yönelik karar almaya yetkilidir." Yani o kadar büyük yetkiler verilmiş ki ama bu yetkileri kimler kullanacak?
"(3) 2863 sayılı Kanunda ve diğer mevzuatta kültür varlıklarını koruma bölge kurulları ile tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonlarına yapılan atıflar Kapadokya Alanı bakımından Komisyona yapılmış sayılır.
(4) Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ile gerçek ve tüzel kişiler Komisyon kararlarına uymak zorundadır." Yani siz belediyelere "Uymak zorundasınız." diyorsunuz ama belediye bunun içerisinde yok. Belediye nasıl düşünüyor, o belli değil.
Burada alan komisyonunda kimlerin olacağı, kimler tarafından atanacağı ya da hangi metotlarla belirleneceği konusunda hiçbir hüküm yok. Ancak şimdi, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararname taslağı var. Yani ortada kanun çıkmamış ama bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi taslağı çıkmış, var, hazır, şu an elimde, size onu göstereyim, burada taslak. Ben bunu Komisyonda da söyledim, önce Komisyon Başkanı dedi ki: "Nereden söylüyorsun? Hayalî şeylerden konuşuyorsun." İYİ PARTİ'den milletvekili arkadaşlarımız da vardı. Dedim ki: "Başkanım, ben belgeyle konuşuyorum." "Nereden aldın bu belgeyi?" dedi. Ben de söyledim kendisine. Sonra sordu bakan yardımcısına, "Evet efendim, böyle bir şey var." dedi. Neyse, onun üzerine -önemli değil- en azından öğrenmiş oldu kendisi de.
Şimdi, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde bunun düzenlenmiş kimlerden oluşacağı. Bakın, başkanlık teşkilatı madde 108: "Başkanlık, başkan, idari ve teknik başkan yardımcısı ve hizmet birimlerinden oluşur. Başkanlığın en üst düzey yöneticisi olan bakan başkanlığın genel yönetim ve temsilinden sorumludur. Başkan, Nevşehir Valisidir. Başkan, bu bölümde ve diğer mevzuatta kendisine verilen yetki ve görevleri Bakana karşı sorumlu olarak kullanır ve yerine getirir. Başkan, Başkanlık hizmetlerini mevzuat hükümlerine, Başkanlığın amaç ve politikalarına, strateji..." Uzun uzun anlatmış burada, uzun.
Şimdi, benim merak ettiğim: Ortada bir yasa yok, olmayan bir yasada boşluk var, bunu kararnameyle niye dolduruyoruz? Bak, Meclisiz, burada hep beraber oturalım, burada kimler olacak, nasıl seçilecek, bunlara beraberce karar verelim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Nevşehir'deki KAPTİD gibi, TÜRSAB gibi turizm örgütlerinin, sanayi ve ticaret odası gibi meslek örgütlerinin, il genel meclisi üyelerinin, belediyelerin burada temsilcilerinin bulunması gerekir. Kararname taslağından anlaşılıyor ki yine Ankara'dan bir kişi ya da birkaç kişi oturacak, Kapadokya hakkında karar alacak; bu durumda da sorunlar çözülmeyecek ve de çok karmaşık hâle gelecektir.
Örnekler vermek gerekirse, Avanos'un Sanatçılar Mahallesi 2005 yılında koruma amaçlı imar planına alındığı hâlde şimdiye dek hiçbir işlem yapılmamış, yüz elli yıllık tarihî konak evler tahrip olmuştur. Aynı şekilde, Nar kasabamızda kayadan oyma evler ilgi beklemektedir. Bölgemizde bu ve benzeri o kadar çok yer vardır ki ancak o bölgenin insanı bilebilir. Bu kurulda yerelden temsilciler olur ise kurula yol gösterir, eleştirel bakış açısı getirir. Bu önerilerimiz doğrultusunda kanunda gerçekten düzenleme yapılırsa biz grup olarak da bunu tartışırız, olumlu oy vereceğimiz kanaatindeyim.
Şimdi, bunları bu şekilde belirttikten sonra, konu Nevşehir'den açılmışken Nevşehir'imizin bazı sorunlarını da bu vesileyle dile getirmek istiyorum. Deminki konuşmacı arkadaşım "Hacıbektaş'la ilgili hiçbir şey söylenmiyor." dedi. Ben Hacıbektaş'la ilgili... Gerçekten, Hacıbektaş'ın ciddi sorunu var. Önümüzdeki günlerde Hacı Bektaş Veli Anma Töreni yapılacak. Üzülerek söylüyorum ki şu anki Hacıbektaş'ın yol ve kaldırımı elli yıl öncesi düzeyde. Şimdi, ben bunda bir kasıt aramıyorum, buna en hafif deyimiyle "ihmal" diyelim, bir ihmal olduğunu varsayalım. Milletvekili arkadaşım burada, diğer arkadaşım burada, ben onların iyi niyetine güveniyorum. Bir an önce Hacıbektaş'ta bu yolların, kaldırımların... Çünkü Hacıbektaş Belediyesinin buna gücü yetmez. Sayın Bakan Yardımcım burada, kendileri de davet edilecek, Bakan da gelecek, Cumhurbaşkanlığı davet edilecek. Bir an önce Hacıbektaş'ı bu hâlinden kurtaralım Bakanlık olarak, Valilik olarak. Ben Vali Beyle de görüştüm, Vali Bey olumlu baktığını ama bütçelerinin olmadığını söyledi. Sayın Vekilim, bu konuda sizden destek bekliyorum.
Kozaklı ilçemize her seçim öncesinde gelinir, oraya 500 yataklı bir hastane yapılacağı vadedilir, vatandaşın oyu alınır, seçimden sonra unutulur. Sayın Vekilim, bu verdiğiniz sözün takipçisi olacağım, bunu da bilmenizi isterim.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) - 500 yataklı mı?
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Vallahi öyle dediniz "500 yataklı, hatta bütçesi ayrıldı, arsası tahsis edildi, yeri hazır." dediniz. Seçilen de benim akrabam, AK PARTİ'li. Dedim ki: "Yahu, doğruları söyleyin, vatandaşı aldatmayın." "Ağabey, güvencesi benim." dedi. "Peki." dedik.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) - Bir sıfırı fazla olmasın onun.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Vallahi bilmiyorum, onların, sizin söylediğiniz, ben bilemem orasını.
Avanos ilçemizde bulunan tarihî Taş Köprü yıpranmış, trafiği kaldıramaz durumda. Belediye Başkanımız projesini çizmiş, Bakanlığa vermiş. Sayın Bakan Yardımcım, bir an önce de buranın ele alınıp yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Nevşehir merkeze gelince, hem merkezdeki sanayi hem de Yeni Sanayide doğal gaz yok, sanayiciler zor durumda, bu nedenle de yeni yatırım yapamamaktadırlar. Siz milletvekili arkadaşlarımız da bunu biliyorsunuz. Üstüne üstlük, bu sanayici arkadaşlarımızdan "Size yeni sanayi yapacağız." diye belediye öncülüğünde para toplanmış fakat ne arsa var ortada ne de para. Paralarını istediklerinde de sürekli oyalanmaktalar.
Yanlış yönetimden dolayı Nevşehir merkez de turizmden yeterli pay alamamaktadır. Kaleyi ve etrafındaki eski kiliseleri, eski konakları restore edip bulunan yer altı şehrini tamamlayıp turizme kazandırmak gerekirken Belediye tarafından tam tersi yapılmış, 17 Nisan 1987 tarih, 3578 sayılı Karar'la tarihî evler kapsamında tescil edilmiş konaklarımız belediyenin göz yummasıyla yıkılmıştır. Size ben şimdi bu konakları göstereceğim, yerinde yeller esiyor. Mesela şu konak arkadaşlar, bunun yerinde yeller esiyor. Bundan onlarca var.
Şimdi, belediye başkanımız Nevşehir'in bu sorunlarıyla ilgileneceği yerde attığı bir "tweet"le "'Her şey güzel olacak.' diyen sanatçılar Nevşehir Belediyesi olarak şehrim tarafından düzenlenecek en ufak dahi de olsa bir programda sahne alamayacaklar." demiştir. Biz de merak etmiştik, acaba hangi sanatçıları çağıracak diye. Başkan kendiliğinden bize cevabı verdi. Rasim Arı davetiyesi, televizyonlar göstersin de bizim hemşehriler de görsün.
Bu davet edilenlerden bir tanesinin adı Dursun Ali Erzincanlı. Bu şahsı herhâlde, büyük bir ihtimalle tanıyorsunuzdur. Utanarak okuyacağım bir konuşması var: "Peygamber Efendimiz sadece tarihsel bir şahsiyetti benim gözümde. Peygamberdi ama on dört asır önce yaşamış ve öbür âleme göç etmişti."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Sarıaslan, toparlayalım.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - "Fakat Gülen'in sohbet CD'leri beni o eşsiz insanların yaşadığı zaman dilimine götürdü. Efendimiz ve onun ashabını anlamanın..." Uzun uzadıya gidiyor, şimdi zaman yok, onu söylemeyeceğim. Gerçekten bir Türk Müslüman olarak utandım bunu okurken.
Sayın Başkana buradan sesleniyorum, "Bozacının şahidi şıracı olur." derler bizde. FETÖ elebaşını öven, Peygamberimizi bundan öğrendiğini ve bu nedenle sevdiğini söyleyen bu sapkın adam millî ve maneviyatçı ise vay bu ülkenin hâline, vay Başkanım, senin hâline. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, senin bilmediğin bir şey daha var: Sanatçı yandaşlıktan ve yalakalıktan beslenmez, sanatçı üretir, onun için de dikleşmeden dik durur. Etkinliğe çağırmayacağını söylediğin sanatçılar seninle polemiğe girmek istememiş ve cevap vermemiş olabilir ama ben sana Nesimi'nin çok güzel bir şiiriyle cevap vereceğim. "Minnet Eylemem..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - "Har içinde biten gonca güle minnet eylemem/ Arabi, Farisi bilmem, dile minnet eylemem/ Sırat-ı müstakim üzre gözetirim rahîmi/ İblisin talim ettiği yola minnet eylemem/ Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına/ Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına/ Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına/ Rızkımı veren Hüda'dır, kula minnet eylemem/ Ey Nesimi, can Nesimi ol gani mihman iken/ Yarın şefaatlarım Ahmed-i Muhtar iken/ Cümlenin rızkını veren ol gani settar iken/ Yeryüzünün halifesi hünkâra minnet eylemem.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)