GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:16.05.2019

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle konuşmamız gereken konulardan birisi, gerçekten, devlet kendi yasalarını herkes için eşit uygulasın. Bildiğiniz gibi, salı gününden beri "beyaz tülbentli" diye son dönemde basında çıkan anneler Mecliste. Önce bizim grup toplantımıza geldiler, peşinden, grup toplantısından sonra odadaydılar. Sayın Meclis Başkanı Mustafa Şentop onlarla görüştü. Sonuçta, duyarlılıkları ve bir beklentileri var. Saniye, saat, dakika ne ise anne yüreği için çok çok önemli. Nitekim, az önce haberlere düşen, işte, Adalet Bakanının bir açıklaması oldu. Umarım, kısa sürede her şey barışa, özgürlüğe evrilmiş olur. Ve geldiğimiz aşamada Türkiye'de birçok problemi konuşurken Mecliste dönem dönem buna benzer düzenlemeler de geliyor. Aslında Türkiye, coğrafyasıyla, tarihiyle, turizmiyle, birçok çevresiyle millî parklar açısından da sit alanları açısından da zengin bir mirasa sahip. Fakat, dönem dönem bu miraslarla ilgili, nedense "turizm" dediğimizde ilk aklımıza gelen şey, bir rant alanı, bir yerleri bir kısım insanlara açma, oteller yapma, binalar yapma, bir nevi talan gibi düşünülmekte.

Kapadokya, Ihlara Vadisi dediğimiz de gerçekten dünyada bilinen bir yer. Ama yakın tarihte peribacalarının yanında bir otel yapıldı ve bu otelle ilgili çok büyük tartışma çıktı ve otelin yerinden kaldırılması düşünüldü. Ama ne oldu? Peşinden önümüze böyle bir düzenleme geldi. Sayın vekiller, bugün görüştüğümüz 2'nci maddede, Kapadokya'yla ilgili yapılan düzenlemede bütün her şeyin bir komisyona devredilmesi düşünülüyor ve komisyonun da ceza kesme, tahsis, idare her şey... Birçok kez burada, gerek Plan ve Bütçede gerek Sağlıkta, birçok düzenlemede "komisyon" lafı çok kullanılıyor fakat komisyonun kimlerden, kaç kişi, nasıl düzenlenecek, nasıl olacak bunun detayına girilmiyor çünkü saraydan gelecek talimat bekleniyor veya sarayın yapacağı bir düzenleme bekleniyor. Böyle de olunca uygulamalar tümüyle rastgele düşünülüyor. Sayın vekiller, bunun yapılma nedenlerine baktığımızda biz endişe etmekteyiz. Neden endişe etmekteyiz? Bu iktidar geçmiş uygulamalarında yandaşlarına peşkeş çektiği için burada da bu tür uygulamaların ortaya çıkacağından endişe ediyoruz. Bir de kendi dileğimiz var. Bakın, Batman Vekiliyim, Hasankeyf'le ilgili dün birçok sivil toplum örgütü tekrar açıklama yaptı, sadece Türkiye'de değil, dünyadan birçok kesim. 10 Haziranda su toplanacak. Biz, yıllardır, bin yıllardır var olan bir medeniyeti korumak yerine yok ediyoruz. Bunun benzerini şimdi tekrar bunlara neden açmaya çalışıyoruz? Bizim yapmamız gereken... Bakın, iki gün önce Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'yle ilgli idare mahkemesi bir karar aldı. İdare mahkemesinin aldığı karar neydi biliyor musunuz? Daha önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi buranın korunması için ve Dünya Kültür Mirası'na girdiği için bir düzenleme yapmıştı. En büyük düzenleme nedir? Buranın rant alanı olmaması için, kentsel yapılaşmaya girmemesi için düzenleme çıkarmıştı ve o dönemki Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki kalktı, dedi ki: "Bir düzenleme çıkarıyoruz, burada konut yapacağız, binalar yapacağız, alanı açacağız." 15 Temmuz oldu, 15 Temmuzdan önce idare mahkemesi bu kararı durdurmuştu, hemen olağanüstü hâl kararnamesiyle tekrar bunu kaldırdılar ve nitekim iki gün önce tekrar mahkeme durdurdu, yoksa orası tümüyle açılmış oluyordu. Bizim endişemiz, komisyon belli değil, kaç kişi olacağı belli değil, kimler olacağı belli değil, ne yapacağı belli değil, bir taraftan da buna yol açılması için her türlü çaba saklı tutularak ortam yaratılıyor.

Aslında her çıktığımızda bu kürsüde bir de İstanbul seçimleriyle ilgili konuşuluyor. Aslında İstanbul seçimlerine gelmeden önce, bakın, Batman'ın Gercüş ilçesinde 43 oyla... Biz dedik ki: "Sayım yapılsın." Olmadı. Birçok yerde kanun hükmünde kararnameyle gelen arkadaşların başvuruları kabul edildi, sonra işlemlerine son verildi. Bugün onlara biz ses çıkarmış olsaydık belki bugün İstanbul'da yaşananlar olmazdı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN - Toparlayalım.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Ama öyle bir hâle geldi ki Nevşehir Belediye Başkanı... İstanbul'da sanatçılar dediler ki: "Yüksek Seçim Kurulunun aldığı kararlar bizim hoşumuza gitmiyor. Biz düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde desteğimizi sunacağız." Sanatçılar, aydınlar düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde herhangi bir düşüncesini ifade ederken bir tercihte de bulunabilir ama kamu adına görevde bulunan bir belediye başkanının kamu adına çalışırken "Bu sanatçılar gelemez." diye söyleme yetkisi yoktur. Bu, kamu adına görevi kötüye kullanmadır, hakkında işlem yapılması lazım; buradan da suç duyurusunda bulunmak lazım. Onun görevi düşünce özgürlüğü değil, kamu adına yararlı çalışmaktır. Nevşehir için bu çalışmaları yaparken normalde en güzel şey -bizim gelecekle ilgili- bu komisyonun düzenlenmesinde tümüyle şeffaf olunması, yandaşlardan arındırılmasıdır ve en büyük şeffaflık da şudur: Yerel yönetimlerin, üniversitelerin, derneklerin, odaların, sendikaların, bu konuda çalışan bütün kurumların bu komisyonda görev alması, komisyonun şeffaf şekilde alacağı kararları paylaşmasıdır.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)