| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 29.05.2019 |
CHP GRUBU ADINA GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, ülkemizdeki yargı sisteminin içler acısı hâli, toplumun her kesiminin iliklerine kadar hissettiği bir malum artık. İstanbul Barosunun açıkladığı üzere toplumun yargıya olan güveni yüzde 30'lara kadar düşmüş durumda. Güvenin azaldığını Adalet Bakanı da defaatle ifade etti. Tabii, yargıdaki sorun bir değil, yüzlerce ama en büyük sorunlarından biri de yargıdaki cinsiyetçi, erkek egemen bakışın, geleneksel kadınlık anlayışının, dayatılan kodların kararlara doğrudan etki etmesidir.
Sayısız örnek varken bugün de bir başka skandal yaşandı. İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinde görülen davada sözde hâkim olan biri, kadın avukatın etek boyuna kafayı takıp fotoğrafını çekmek istedi. İnsanların giyim kuşamına, kadınların etek boyuna, giydiği topuklu ayakkabıya, saçına, makyajına ya da taktığı başörtüsüne karışan biri yargıç olamaz. Karanlık zihniyetini açık etmesiyle birlikte, bu sözde hâkimin yargıçlık vasfı da ortadan kalkmıştır. Bu kişinin herhangi bir davada adaletle hükmetmesi mümkün değildir. Bu kişi mutlaka açığa alınmalı, hatta meslekten çıkarılmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Tabii, yargıyı on yedi yılda öyle hâle getirdiniz ki iliklemek için düğme arayan hâkimlerden avukatın etek boyuna bakan mı ararsınız, yoksa karar vermek için birilerinin ağzına bakan hâkimler mi ararsınız. Hepsini on yedi yılda siz bu hâle getirdiniz.
Değerli milletvekilleri, yargıda var olan cinsiyetçi anlayışın sonuçlarına birkaç örnek daha vermek istiyorum. Yargıtay, Isparta'da tecavüzcüsünü meşru müdafaa sonucu öldüren Nevin Yıldırım'ın müebbet hapis cezasını onadı. Bu nasıl bir adalet sistemidir ki tecavüzden yargılanan erkekler, "Kadın bana şöyle baktı, topuklu ayakkabı giyiyordu. Ama gece sokağa çıkmıştı." diyen kişiler bunları gerekçe gösterip iyi hâl indirimi alırken Nevin Yıldırım muhakkak kravat takmadığı için olsa gerek bu indirimden yararlanamadı. (CHP sıralarından alkışlar)
Ankara'da bir plazanın 20'nci katından önce tecavüz edilip sonra da aşağı atılan Şule Çet davasını yakından izledim. Sanık avukatları ne diyordu, biliyor musunuz? "O saatte erkeklerle ne işi vardı? Ama içki içiyordu." Hatta cinsel geçmişini bile sorguladılar. Bu avukatlar bunları neden söylüyor, biliyor musunuz? Çünkü biliyorlar ki aynı ülkenin her kurumunda olduğu gibi yerleşik kodlar yargıda da var. Devlet bürokrasisindekiler, yargı koltuklarında oturanlar, savcılar, avukatlar cinsiyetçi ve ayrımcı zihniyet kodlarıyla karar alıyor, hüküm veriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - İzmir'de kadın cinayetinde kırmızı rujdan tahrik olmak, indirim konusu yapıldı. Devletin her kurumunda bu zihniyeti temizlemediğiniz müddetçe isterseniz en mükemmel yasaları yapın, en mükemmel kuralları koyun, olmuyor, olmuyor, olmayacak da. Bu değişim için önce devleti yönetenlerin, iktidar sahiplerinin zihniyetini değiştirmesi lazım. "Kadına şiddet abartılıyor." dememeniz gerekir. "Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak." dememeniz gerekir. "Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor." dememeniz gerekir. İş isteyen kadına "Kocan çalışıyor ya." dememeniz gerekir.
Özetle, ey iktidar sahipleri, Nâzım'ın da dediği gibi: "Kabahatin çoğu senin canım kardeşim."
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)