GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Demokratik hukuk devletini hayata geçirmek için reformlar yaptıklarına ve yapmaya devam edeceklerine, İstanbul Anadolu Adliyesinde yaşanan menfur olayı kabul etmelerinin mümkün olmadığına ve takipçisi olacaklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.05.2019

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz bu ülkede demokratik hukuk devleti hayata geçsin diye bir dizi reformlar yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bunların da sonuna kadar arkasındayız. Bugün bu cereyan eden hadise, kesinlikle, tevil yollu, dolaylı olarak, kıvırarak asla kabul edilemez. Biz bunun takipçisiyiz. Zaten bu grup önerisi henüz daha görüşülmeye dahi başlanmadan Hâkimler ve Savcılar Kurulunda soruşturması başlatılmıştır. Sayın Bakan da bunun açıklamasını kamuoyuna yapmıştır.

Bakınız, dikkat edilmesi gereken mesele şu: Bugün yargıda yaşamış olduğumuz bu menfur olayı, hamdolsun, bugün Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin hiçbirisi kabul etmiyor. Bunu kabul edemeyiz ve bunun da takipçisiyiz. Ancak lütfen bunu da 28 Şubatla kıyasa dahi kalkışmayın. Neden?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Özkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Neden 28 Şubatla kıyas edilemez? 28 Şubat sürecinde devlet eliyle âdeta hâkimlere, savcılara brifingler verilmek suretiyle ve bütün yargı camiası, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Bakanlar Kurulu ve tabii ki devlet içerisinde yapılanmış cuntanın baskılarıyla bizzat ikna odaları kuruluyordu. Şimdi ikisinin arasındaki fark şu: Bugün yapılan bir insan hakları ihlalidir. Bir hukukçu olarak yorumum şu an itibarıyla odur. Bu, bir tacizdir, bir mahkeme başkanına yani mecelleden beri bize tebarüz ederek gelen "Hâkim, hakim olacak, mekin olacak, metin olacak, halim olacak, selim olacak, müstakim olacak, fakih olacak." sıfatlarını taşıyan bir yargıca asla ve asla yakışmayan bir harekettir; lanetliyoruz. Ancak şu an itibarıyla açığa neden alınmadı? Hepimiz, buradaki hukukçuların her birisi bilir, hukukçu olanlar bilir; bir soruşturma başladığı zaman "Bu bir soruşturma." denir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Özkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Soruşturma ilgili kurulun önüne gelir, orada iki karar alınır; biri tedbir niteliğinde açığa alma kararıdır, diğeri de nihai olarak ilgili hâkime verilecek kınamadan meslekten ihraca kadar gidecek nihai karardır. E, şimdi, demokratik bir hukuk devletinde henüz daha o noktada kararı verecek heyet dosyayı görmeden acaba kim açığa alacak ya da kim meslekten ihraç etme kararı verecek? Soruşturma başlamıştır ve öncelikle bizler milletvekilleri olarak, AK PARTİ Grubu olarak ve inanıyorum ki Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak bu işin takipçisiyiz ancak şu hususu da ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum: Bakınız, iki mesele vardır; bir tanesi Parlamentodur. Bizler genel düzenleyici işlemler yapmak suretiyle vatandaşlarımıza karşı sistematik bu tür insan hakkı ihlalleri olmasın diye reformlar gerçekleştiririz. Diğer tarafta da bu reformlar yani hukuk düzenimiz vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Özkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hukuk düzenimiz, adı ne olursa olsun, hâkim tarafından, savcı tarafından, bürokrat tarafından veya il/ilçedeki en küçük bir memur tarafından ihlal edilecek olursa onunla ilgili yaptırımları da yargı mekanizması karara bağlayacaktır. Yani Meclis de Parlamento olarak yasal düzenlemeler, reformlar yaparken bu tür arızi durumların elbette takipçisi olacak ancak bu konuda reformlarla zenginleştirilmiş, güçlendirilmiş demokratik hukuk yargımız da nihai kararı mutlaka verecektir. Herkes bu noktada müsterih olsun diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)