| Konu: | Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti, Gürcistan Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 30.05.2019 |
HDP GRUBU ADINA HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, ben de konuşmamı on dakikadan daha kısa tutmaya çalışayım. İnşallah becerebilirim.
Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında savunma alanında yapılan bir anlaşmaya dair söz almış bulunuyorum ama ben bu kısa süreyi iki konu üzerinde fikirlerimi paylaşarak kullanmak istiyorum.
Birinci konu: Dün Avrupa Birliği Komisyonunun Türkiye'nin demokratik kurumlarının işleyişine dair raporu çıktı biliyorsunuz, ülke raporları çıkıyor. Türkiye, 2017 yılından bu yana Avrupa Konseyinin izleme sürecine girmiş ve 2017, 2018, 2019 raporlarının hepsinde Türkiye'nin demokrasi, hukuk ve insan hakları alanında bırakın bir ilerlemeyi, bir reformu, bir gerileme yaşadığı ifade ediliyor. Yine, tutuklu vekillerimizden, eş başkanlarımızdan, kayyum atanan belediyelerden, seçim kazandığı hâlde mazbataları verilmeyen belediye başkanlarından, sivil toplum üzerindeki baskılardan, gazeteciler üzerindeki baskılardan geniş bir şekilde bahsediliyor. Ve bütün bunların üzerine, Avrupa Birliği, Türkiye'yle bu sene de hiçbir müzakere başlığı altında görüşme yapmayacağını da ifade ediyor.
Tabii, bu, dün açıklandı. Aslında beklenen bir durumdu. HDP olarak biz, tabii bu konularda sürekli olarak onlarla da istişare hâlindeyiz, bize de bilgi veriyorlar. Yani o kadar çok şey var ki çok çok küçük bir kısmının raporlara girdiğini düşünüyoruz. Durumun çok daha vahim olduğunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi, dün açıklanan öyle bir rapordan sonra, bugün Cumhurbaşkanı yargı reformuna dair bir strateji belgesi açıkladı. Bu, tabii, geçmişi olan bir çalışma. İki yıldır, biliyorsunuz, bir Reform Eylem Grubu var. 9 Mayıs Avrupa Günü'nde 6'ncı toplantılarını yapmışlardı. Reform Eylem Grubunun içerisinde Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Hazine ve Maliye Bakanı bulunuyor. Uzun zamandır Avrupa Konseyinin ilgili kurumlarıyla, özellikle Venedik Komisyonu'yla, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseriyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle, Avrupa Birliği yetkilileriyle çalışıyorlar. Gerçekten, bizim de belli bir beklentimiz vardı yani belki doğru düzgün bir yargı reformuna vesile olabilecek bir strateji belgesi çıkar dedik ama çıkmadı, kocaman bir hayal kırıklığı olduğunu ifade etmek istiyorum. Zaten bugünkü döviz piyasalarına bakarsanız, sabah sert bir şekilde bir düşüş olmuştu çünkü bugün Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklanacaktı; uluslararası sermaye, işverenler, herkes bekliyordu aslında, hani, sağlam bir şey çıkarsa onun üzerinden belki piyasalar biraz hareketlenebilirdi fakat Strateji Belgesi'nin maddeleri açıklandıkça biz tekrar doların, euronun tekrar yukarı çıktığını, piyasaların bile beklentisini karşılamadığını müşahede ettik.
Kıymetli arkadaşlar, Cumhurbaşkanı bu Strateji Belgesi'ni açıklarken madde madde, tek tek sayarken bir yerde şöyle çok güzel bir ifade kullandı, dedi ki: "Adalet küçüldükçe zulüm büyür." Altına imzamızı atıyoruz ve hem buradaki arkadaşlara hem de bizi ekranları başında seyreden değerli halkımıza bu cümlenin kimi resmettiğini artık kendi takdirlerine bırakıyoruz.
Kıymetli arkadaşlar, yargı reformunun içerisinde mesela "Daha fazla adalet getireceğiz." değil "Daha fazla adliye yapacağız." sözü var. "Daha fazla istinaf mahkemesi getireceğiz." diyorlar yani daha fazla insanın cezaevlerine gireceğini söylüyorlar. İfade özgürlüğüyle ilgili istinaf kararlarında, lütfedip "E, artık bundan sonra Yargıtaya gidebilirsiniz." diyorlar. Yani eşeğini çaldırıp, buldurup sevindirme herhâlde böyle bir şey olsa gerek. Yalnız, Türkiye ile Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi arasında temel tartışma konusu olan vize serbestisi, gümrük birliği ve müzakerelerin başlaması konusunda engel teşkil eden Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu -Cumhurbaşkanına hakaret- ve 301'inci maddeleri hakkında tek bir referans dahi söz konusu değil. Yaklaşan İstanbul seçimleri, içerideki sıkıntılar, derinleşen ekonomik kriz karşısında gelen bütün baskıları bir şekilde öteleyebilmek için, maalesef, kozmetik birtakım değişikliklerden ibaret bir Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı. Kesinlikle ne bizim ne de geniş toplumsal, siyasal kesimlerin beklentilerine karşılık vermemektedir. Şunu da şimdiden söyleyelim: Bu kafayla giderlerse hem ekonomik anlamda derinleşen kriz hem de siyasal istikrarsızlık önümüzdeki dönemde bu ülkeyi kasıp kavuracak ve Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa Konseyi ilişkilerini de çok olumsuz etkileyecektir.
Ben konuşmamı burada bitireyim, grup başkan vekilimden toparlamama dair işaretler geliyor.
Bu vesileyle, bir önceki vekilimizin yaptığı gibi, şimdiden hem Kadir Gecenizin mübarek olmasını diliyoruz hem de yaklaşmakta olan bayramı kutluyoruz.
İyi akşamlar diliyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)