GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tunceli kırsalında çıkan çatışmada şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Emre Üçkan ile Jandarma Uzman Çavuş Ökkeş Ede'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Tunceli ilinde Dünya Rafting Şampiyonası'nın yapıldığı tarihlerde terör saldırısının gerçekleştirilmesinin altının çizilmesi gerektiğine, 22 Haziran Amasya Tamimi'nin yayımlanmasının 100'üncü yıl dönümüne ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözlerinin rehber olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:12.06.2019

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın başında, Tunceli'de teröristlerle çıkan çatışma sonucu şehit olan askerlerimiz Uzman Çavuş Emre Üçkan ve Ökkeş Ede'ye Allah'tan rahmet ve yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Yaralı askerlerimiz de vardır, inşallah onlara da acil şifalar diliyoruz.

Sayın Başkan, 8-13 Haziran tarihleri arasında Tunceli'de Dünya Rafting Şampiyonası yapılmaktadır. Dünyada azımsanamayacak derecede takipçisi olan bu spor dalının müsabakaları Türkiye'de ve Tunceli'de yapılırken hain terör saldırısının aynı tarihlerde olması son derece önemlidir. Dün olduğu gibi bugün de terör örgütünün gayesi, hakkını savunduğunu ifade ettiği insanlara zulmetmek, onların hak ettiği şekilde yaşamalarını engellemek, sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetleri yapılamaz hâle getirmek ve arkasından bunun suçunu devletimize atmak şeklinde olmaktadır. Bu terör olayı bu ifade ettiklerimizin tipik bir örneğidir, bu açıdan altını çizmek istiyorum.

Sayın Başkan, 22 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa ve Millî Mücadele'nin lider kadrosu tarafından hazırlanıp onaylanan Amasya Tamimi, yakın tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır. 100'üncü yılını idrak ettiğimiz Amasya Tamimi'nde 6 madde hâlinde ilan edilen kararlar, sadece o günün şartlarında değil, bugün ve gelecekte de lazım olan sarsılmaz millî direnci ortaya koyması açısından son derece önemlidir. O günlerde, İstanbul'da, Damat Ferit hükûmetlerinin teslimiyetçi ruhunu barış ifadesinin altına gizlemeye çalıştığını görmekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - "Artık savaş günlerini unutmak gerekir. Müttefiklerimizle, başa çıkamadıklarımızla tek başına mücadele etmek çılgınlıktır. Kötü günleri unutmak, barış için çalışmak lazımdır." diyen bu teslimiyetçilere karşı Anadolu'dan, Amasya'dan verilen ses "Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." şeklinde olmuştur. Bu müthiş mücadele kararlılığı Erzurum ve Sivas Kongrelerinde pekişmiş, Türk milleti kendisine reva görülen zillete karşı en güzel cevabı İstiklal Savaşı sonunda kurduğu hür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'yle vermiştir. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edelim.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün günümüzde geçerliliğini muhafaza eden ve geleceğimize yön veren veciz sözleri rehberimizdir. Ancak bu sözlerin hangi dönemde, ne için ve kime karşı söylendiğini de iyi bilmek gerekmektedir.

Atatürk, Anadolu toprakları işgal altındayken, Türk milleti esir alınmaya çalışılırken "Yurtta sulh cihanda sulh." deseydi o zaman Damat Ferit'ten hiçbir farkı kalmazdı ve eminiz ki Türkiye Cumhuriyeti de olmazdı. Atatürk ve Türk milleti vatanı işgal edenlere karşı o dönemde "Ya istiklal ya ölüm." diyerek karşı durmuş ve vatanı düşmandan kurtarmıştır. Kısacası "Ya istiklal ya ölüm." demeden "Yurtta sulh cihanda sulh." denilemeyeceğini iyi kavramak gerekmektedir. Bunu kavradığımız takdirde, Damat Ferit'in değil Atatürk'ün yolunu tercih etmiş olacağımızı ve yüz yıl sonra yeniden kapımıza dayanmış olan emperyalist zorbalığa karşı onurlu ve tavizsiz duruşumuzu tahkim etmiş olacağımızı saygıyla ifade ediyorum.