GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:12.06.2019

MHP GRUBU ADINA ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemimizdeki Askeralma Yasa Teklifi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, öncelikle, Tunceli'de şehit olan 2 uzman çavuş kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine de başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, Türk milleti tarih boyunca ordusuna çok önem vermiş, devlet yapılanmalarında ordunun ayrı bir yeri olmuştur. Türk milleti bilinen tarihiyle iki bin iki yüz yirmi yedi yıllık geçmişi olan bir ordu sistemine sahiptir. Türklerde ordu teşkilatının oluşumunda ordu millet geleneğinin yeri çok büyüktür. Ordu millet geleneği binlerce yılda oluşmuş, Türk milletine özgü bir gelenektir. Binlerce yılda oluşan bu gelenekle Türk milleti gerek vatan savunmasında gerekse yeni yurt ediniminde orduyla beraber hareket etmiştir. Metehan zamanından başlayan bu gelenek, Türklerin yerleşik devlet hayatına geçtiği Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletinde de bozulmadan devam etmiştir. Değişen coğrafi, sosyal, ekonomik şartlara, iç ve dış tehditlere rağmen ordu millet geleneği bozulmadan bugünlere kadar gelmiştir.

Türk milleti, Türk ordusunun oluşumunda hep asli unsur olarak kalmıştır. Gerek İslamiyet'ten önce gerekse Türklerin İslamiyet'le tanışmasından sonra ordu teşkilatının Türk milleti gözündeki kutsallığı ve yeri asla değişmemiştir. Hatta İslamiyet'i kabul ettikten sonra ordu yeni bir kutsallık kazanarak "Peygamber ocağı" olarak adlandırılan yer olmuştur.

Tarih boyunca Türklerin kurmuş olduğu devletlerde ordu teşkilatının dili her zaman Türkçe olarak kalmıştır. Türk milletinin İslamiyet'le tanışıp ilk Türk-İslam devleti Karahanlılar'ın İslamiyet'i kabul etmesinden sonra da ordu millet ilişkisi giderek artmıştır. Daha sonra kurulan Selçuklular olsun, Osmanlı İmparatorluğu olsun, ordu millet geleneğinde değişiklik olmadan Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve aynı gelenek günümüze kadar ulaşmıştır.

Türk ordusunun tarih boyunca diğer bir özelliği de toplumun gelişmesine önayak olması konusunda yapmış olduğu liderliktir. Özellikle orduda askerlik faaliyetleri esnasında yaşananlar tıp ve mühendislik alanında gelişmelerin öncülüğünü yapmıştır. Tarihimizde bunun örnekleri oldukça fazladır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda olsun, Cumhuriyet Devri'nde olsun, ülke ekonomik zorluk çektiği zamanlarda dahi ordunun modernizasyonuna ve geliştirilmesine her zaman önem verilmiştir. Orduda silah altına alınan askerlerde zaman içinde ihtiyaca uygun değişiklikler yapılmıştır. Tarihte orduyu oluştururken kimi zaman devşirme askerlerden faydalanılmışsa da asli unsur her zaman Türk milleti olarak kalmıştır. Tanzimat Dönemi'nde II. Mahmut'un Yeniçeri Ocağını kaldırması o dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun ordu içindeki en büyük inkılabı olmuştur. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla orduda yeniden yapılanmanın yanında büyük bir modernizasyona gidilmeye çalışılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti ordunun düzenlenmesinde eski geleneğe bağlı kalmakla beraber köklü değişikliklere gitmiştir. Cumhuriyeti kuran kadronun, başında Mustafa Kemal Paşa olmak üzere diğer kurucu ve kurtarıcı kadronun tamamına yakını Osmanlı Devleti ordusu içinde yetişmiş kadrolardır. Cumhuriyeti kuran kadronun imparatorluktan aldığı binlerce yıllık bilgi birikimi ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri olarak oluşumunu sağlamıştır. Cumhuriyetin kurulmasıyla ordudaki en büyük devrim asker ile siyaset arasına kalın bir çizgi çizilmesiyle gerçekleşmiştir. Bu vesileyle askerlerin görevleri sırasında siyaset yapmaları yasaklanmıştır. İmparatorluktan ulus devlet anlayışına geçilmesiyle ordunun yeniden yapılanması bu anlayış çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dönemin gerekliliğine uygun olarak zorunlu askerlik sistemi yeni hâliyle düzenlenmiştir. 1927 yılında çıkarılan Askerlik Kanunu da yeni devlet yapılanmasına uygun hâlde çıkartılmıştır. 1927'den günümüze kadar gelen bu kanunda, değişen askerî şartlar, ekonomik ve toplumsal gelişmeler, iç ve dış tehditler karşısında askerlik sürelerinde zaman içinde değişiklikler yapılmıştır. Ordunun subay ihtiyacını gidermek ve zorunlu askerlik görevlerindekileri belli bir düzende tutmak ülkemiz açısından oldukça önemlidir. Özellikle son zamanlarda çıkarılan bedelli askerlik uygulamaları toplumda bazı tartışmalara sebep olmuştur.

15 Temmuz hain darbe girişiminden önce orduyu ele geçirmeye çalışan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine çöreklenen FETÖ, darbeyle ülkemizi bölmeye çalışmıştır. Ülkemiz kurumlarını, özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerini FETÖ ve benzeri yapılanmalardan uzak tutmamız devletin ve milletin bekası açısından oldukça önemlidir. Yeni çıkarılacak yasayla FETÖ'nün ordu içinde kalan kırıntıları temizlenmeli ve benzeri örgütlenmelere bir daha izin verilmemelidir.

Ülkemiz bulunduğu bölge itibarıyla yüksek güvenlik tedbirlerini asla elden bırakmaması gereken bir coğrafyadadır. Ülkemizin çevresinde yaşanan gelişmeler bunun en büyük göstergesidir. Bu yüzden S400 gibi hava savunma sistemlerinin alınmasını ve tek yönlü tedarikçi yerine diğer seçeneklerin değerlendirilmesini destekliyoruz.

Ülkenin birliğini ve bulunduğu coğrafyada büyüyerek devamını sağlayabilmenin bir diğer şartı da Türk Silahlı Kuvvetlerini zafiyete uğratmayacak yeni bir personel rejimidir. 1927 yılında kabul edilen 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve 1076 sayılı Yedek Subaylar Kanunu bugüne kadar ülkemizi idare etmiştir. Ancak gelişen sosyal, ekonomik, teknolojik şartların yanı sıra değişen küresel güç dengeleri ve tehdit algıları yeni bir yasa hazırlanmasının gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Yeni askere alma kanunu çıkarılırken özellikle üzerinde durulması gereken konuların başında zorunlu askerlik sisteminin toplumun geniş tabanını muhafaza etmesini sağlamak gelmektedir. Yasayla ülkenin sahip olduğu nüfus gücünün verimli kullanımına ve ordunun profesyonel sistemine katkı sağlanmaktadır. Askere alma süreçlerinde yaşanan değişkenliklerin önüne geçilerek farklı uygulamalarda yaşanan kafa karışıklığı giderilmektedir. Son yıllarda sıklıkla çıkarılan ve her zaman çıkacağı söylentisi dolaşan bedelli askerlik ve para miktarı belirlenirken farklı tutarlar, toplumun ve askerlerin arasında kafa karışıklığına neden olmaktadır. Bu hazırlanan kanun teklifiyle bunun da önüne geçilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin şanlı mazisi kahramanlıklarla doludur. Türk Silahlı Kuvvetlerinin her personeli vatanı ve milleti için gözünü kırpmadan şehadeti göze alan yiğit Türk evlatlarından oluşmaktadır. En üst rütbelisinden en alt rütbedeki personeline kadar tamamı bu övgüye mazhardır.

Malum olduğu üzere, parti grubumuzun kahraman uzman çavuşlarımızın kadro talepleriyle alakalı kanun teklifi hâlen Komisyonda beklemektedir. Vatan savunmasında kahramanca mücadele eden uzman er ve erbaşların kadro isteği yerine getirilmelidir. Ayrıca, uzman çavuşların özlük haklarında bir an önce düzenlemeye gidilmeli, hak mahrumiyetleri ortadan kaldırılmalıdır. Sosyal haklardan olan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yönetmeliği'nde yerlerinin belirtilmesi, orduevlerinden faydalanmaları gibi hakları da verilmelidir. Yeni yapılacak düzenlemede mevcut, silahaltında bulunan uzman çavuşlara da astsubaylığa ve subaylığa geçiş imkânı sağlanmaktadır. Bir an önce bu teklifin yeni çıkacak kanunla uyumlu şekilde değerlendirilmesi kahraman uzman çavuşlarımızın hakkıdır.

Değerli milletvekilleri, seçim bölgem ve memleketim olan Düzce'de bir uzman er ve uzman erbaş okulunun yapılması Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok az yatırımı olan Düzce için çok iyi olacaktır. Zira Düzce, bulunduğu konum itibarıyla bu yatırımın değerlendirilmesi gereken bir bölgededir. Çevresindeki bütün illerde Silahlı Kuvvetlerimizin birçok birliği bulunurken Düzce ilinde bulunmaması değerli hemşehrilerimizde haklı beklentiye neden olmaktadır.

Düzce, bölgedeki nüfus yoğunluğuyla, diğer askerî birlik ve askerî teknolojilere yakın mesafesiyle tercih edilmesi gereken konumdadır. Düzce'ye yapılacak bir uzman er ve uzman erbaş eğitim okulu için, yer tahsisi ve diğer konularda, Türk Silahlı Kuvvetlerine yük getirmeden elimizden gelenin hemşehrilerimizle beraber yapılacağını bilmenizi istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

ÜMİT YILMAZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, konuşmama burada son verirken şu anda gerek yurt içinde gerekse terörle mücadele için yurt dışında Pençe Harekâtı'nda olanlar başta olmak üzere tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personeline başarılar diliyorum. Bu kardeşlerimiz bilsinler ki büyük Türk milletinin duaları her an onlarla beraberdir.

Bu arada iki gün sonra kutlayacağımız Jandarma teşkilatımızın 180'inci kuruluş yıl dönümünü de kutlamak istiyorum.

Genel Kurulu ve sizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)