| Konu: | Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 13.06.2019 |
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri sevgiyle selamlıyorum.
Komisyonumuza birkaç önerim olacak, birincisi: Anadolu çocuğu askere gidiyor, vatan görevini yapmaya gidiyor. Askerde bir trafik kazası oluyor; kolu kopuyor, bacağı kopuyor, yaralanıyor bir şekilde. Tazminat verilmiyor bu askerimize. Bu askerimiz 2330 sayılı Kanun kapsamına alınmıyor. Gazi yapılıyor ama maalesef tazminat verilmiyor. Bu şekilde 12 bin kişi var şu anda. Bunun düzeltilmesi gerekiyor.
Afyon patlamasını hatırlarsınız. Afyon patlamasından sonra oradaki gaziler ve şehitler bu kapsama alındı özel bir yasayla, 2330'un içerisine konuldu ve bu kapsama alındı. Bunun daimî olması gerekiyor, diğer askerlerin de bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Mesela, Tekirdağ'dan, tankçı birliğinden çıkıyor asker, askerî otobüsle Suriye sınırına gidiyor. Manisa'da, Allah göstermesin, bir trafik kazası oluyor. O asker yaralandığı takdirde, kolu koptuğu, bacağı koptuğu takdirde Manisa'da olduğu zaman o askere tazminat ödenmiyor ama Suriye sınırını geçtikten sonra ödeniyor. Bu, yanlış bir uygulamadır, bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bir öneri olarak bunu getiriyorum. Askerlerimiz, Komisyonumuz bu konuda bir çalışma yapmalı. Sonuçta, terör bölgesindeki asker de askerdir, diğer bölgedeki de yani terörle mücadele eden de asker, diğer asker de askerdir. Yani Edirne'ye gitti, Edirne'de birliğinde bir kaza meydana geldi, asansör kazası meydana geldi, ciddi bir yara aldı, ona da tazminatının ödenmesi gerekiyor. Bu konuda bir adım atılması gerektiğini düşünüyorum.
Bedelli askerlik konusunda, evet, bedelli askerlik olabilir, olmalıdır da, bunda bir sıkıntı yok -benim şahsi görüşüm bu- ama bir ay boyunca asker gelecek; botu var, montu var, yediği içtiği var... Hepimiz askerlik yaptık. Ben Kayseri Jandarma Komutanlığında altı ay askerlik yaptım, devlet bize bot verdi, kıyafet verdi, yemek verdi. Bir sürü masraf oluyor, bu masrafa bence gerek yok. Aldığımız paranın bir kısmı zaten buraya gidecek gene. Bu bir aylık eğitimin, bir aylık askerliğin yanlış olduğunu düşünüyorum -bu düzeltilebilir- bunun düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bir başka ricam olacak. Şöyle ki: Bakın, bir polis memuru, ismini de söyleyeyim, Mehdi Uzun, İstanbul'da -benim hemşehrim, Ekinözlü- şehit oldu. İstanbul'da nişanlısıyla düğün alışverişine çıkıyor, alışveriş sırasında bir hırsızlık olayına denk geliyor. Hırsızı kovalıyor, hırsız çekiyor bıçağı, bu polisi şehit ediyor. Şehit sayılmadı, şehit sayılmıyor. Niye? "Görevde değildin." deniliyor. Bu yanlış bir uygulamadır, bunun da düzeltilmesi gerekiyor. Üstelik, bakın, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ne diyor biliyor musunuz: "Polis, görevli bulunduğu mülki sınırlar içinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına bakılmaksızın, bir suçla karşılaştığında suça el koymak, önlemek, sanık ve suç delillerini tesbit, muhafaza ve yetkili zabıtaya teslim etmekle görevli ve yetkilidir. Bu madde hükmü gereğince bir suça müdahale eden polise karşı işlenen suçlar görevli memura karşı işlenmiş suç; müdahalede bulunan polisin işlediği suçlar ise görevli memurun işlediği suç sayılır." O polisi şehit eden, bıçağı sokan hırsız polisi şehit etmekten cezaevine giriyor ama bu polis şehit sayılmıyor. Bu, yanlış bir uygulamadır, bunun düzeltilmesi gerekiyor. Çok sayıda bu şekilde şehit de vardır. İyi niyetli bir öneri olarak bunu da sizlere getirmek istedim.
Efendim, bedelli askerler alındığı zaman nerelerde eğitim alacaklar? Evet "Eğitim birliklerinin olduğu yerler." deniliyor. Güzel, tamam ama bu eğitim birlikleri çoğaltılabilir. Mesela benim seçim bölgeme, Kahramanmaraş'a da bedelli askerler gelebilir. O şehirlere bir gelir getirir. Sadece Maraş için söylemiyorum arkadaşlar, başka illere de yayılabilir. Şimdi, bildiğim kadarıyla Amasya'da var, Erzincan'da var, Edirne'de var, Tekirdağ'da var. Yani Anadolu'nun pek iline yayılırsa bedelli askerler, o kentlere bir gelir gelir çünkü bedelli askere giden çoğu zaman zaten evli barklı oluyor, çoluk çocuğu oluyor, anası gelir, babası gelir. Bizim Maraş'a 10 bin bedelli asker gelse çok güzel bir, şehre gelir getirir. Celp celp geleceği, bir anda da olmayacağı için de her celpte geleceği için de yükleme de olmaz. Ben bunun da değerlendirilmesi gerektiğini, bedelli askerlerin nerelerde eğitim alacaklarının, nerede bulunacaklarının iyi belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Belki konu dışında ama iki tane örnek vereceğim. Birincisi, az önce AK PARTİ'nin Sayın Amasya Milletvekili bir konuşma yaptı: "2002 yılında ekonomi şöyle kötüydü, bu böyle kötüydü, işte millet perişandı..." Anlattı, anlattı; evet, eyvallah ama 2002 yılında biz iktidarda değildik, Cumhur İttifakı'ndaki ortağınız MHP iktidardaydı. Yani bunu bize söylemeyecek, MHP'ye söyleyecek o zaman.
İkincisi, Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz günlerde bir tweet attı, işte Sultangazi'de galiba "Berbere geldim, Mahmut Ustaya, yıllardır gelirim, sıklıkla gelirim." dedi. Fotoğrafını çekmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Öztunç.
Bugün bizim milletvekillerimiz gittiler aynı berbere. Diyor ki berber: "Vallahi Sayın Bakan ilk kez geldi, tesadüfen girdi, yeni tanıştık. Daha önce hiç gelmiyordu." Bence hani İstanbul seçimini alacağız diye böyle ufak numaralara hiç gerek yok. Zaten şurada 23 Hazirana az bir süre kaldı. 23 Haziranda vatandaş gidecek sandığa, oyunu verecek, gereğini yapacak ve Türkiye'de, İstanbul'da her şey çok güzel olacak.
Teşekkürler, saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)