GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:18.06.2019

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinde önemli bir yasayı görüşüyoruz. Askerlikle ilgili yasada bundan sonra ordumuzun nasıl yapılandırılacağı konusunda Meclis olarak bir karar alacağız. Çocuklarımız ne kadar askerde kalacaklar? Yükümlülerimiz altı ayı bitirdikten sonra eğer devam etmek isterlerse nasıl devam edecekler? Türkiye Cumhuriyeti ordusu ateş çemberi olan bir coğrafyada acaba gücünü yitirecek mi? Dışarıda ve içeride her türlü tehlikeye karşı caydırıcı gücümüzü kullanabilecek miyiz? Konuştuğumuz, görüştüğümüz ve dikkatle incelediğimiz konular bunlar.

5'inci maddeyle ilgili arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Yükümlü sayısı bugün 250 bin olması gerekirken 220 bin civarında yani yüzde 70'ler civarında. Bize göre bu sayı bu yasa çıktıktan sonra yüzde 30'lara indirilecek, Sayın Millî Savunma Bakanımıza göre yüzde 40'lar, 45'ler civarında ama komisyon başkanımız Mehmet Ali Çelebi'nin yaptığı görüşmeler ve izahatlar doğrultusunda söylediği şu, diyor ki: "Bu yasa bu şekliyle geçerse sizin görüşmelerimizden sonra yaptığınız her ay celp olayı gerçekleşse dahi orduda 200 bin yükümlü açık." Bu önemli bir şey. Bunu görüşelim, bunu tartışalım, bunu dikkate alın; söylediğimiz budur, dikkate alın. Neden? Ya tugayları kaldıracaksınız, ya tugayların içini boşaltacaksınız. Eğer böyle bir şey olursa bir sıkıntı yaşar mıyız, bunu Türkiye Cumhuriyeti olarak birlikte mi yaşarız? Bu, AK PARTİ, CHP, MHP, HDP, İYİ PARTİ meselesi değil; bu, milletimizin bekasını ilgilendiren bir mesele. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu askerlik yasasının çıkmasını engellemeye mi çalışıyoruz? Hayır. Bu askerlik yasası, evet, çıksın ama güçlü bir şekilde çıksın istiyoruz, bizim ordumuzu zafiyete uğratmayacak bir şekilde çıksın istiyoruz.

45'inci maddede bize getirdiğiniz bir öneri vardı, onu arkadaşlarımızla görüştük. 45'inci maddedeki öneride Sayın Cumhurbaşkanına barışta ve savaşta görevlendirilen bazı kişileri askerlikten muaf tutma yetkisi veriliyordu. Bu yasa daha önceden var mıydı? Evet, vardı, 1984'te de vardı, Kıbrıs Savaşı'nda da vardı ama o zamanki parlamenter sisteme göre genelkurmay başkanının teklifi, bakanlar kurulunun kararıyla ancak Cumhurbaşkanı karar verebiliyordu. Şimdi bakanlar kurulu yok, genelkurmay başkanını da çıkardık yani sadece Cumhurbaşkanının kararıyla oluyor. Bunun doğru olmadığını ifade ettik. Peki, iktidar partisi bu konuda ne yaptı? İktidar partisi şunu yaptı: Gerek Millî Savunma Bakanını grup başkan vekillerine göndererek gerekse müzakereleri diplomatik bir şekilde sürdürerek bizim getirdiğimiz 10 maddenin 9'unun tamamında, 1 maddenin de bir kısmında iyileştirme yaptı; bu, önemlidir. İşte, bizim söylediğimiz de tam da budur. Türkiye Cumhuriyeti Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendisine yakışır tavrının bu olması gerekir. Muhalefeti dışlayan hiçbir anlayış Türkiye'ye hizmet etmemiştir. Muhalefet de eğer şöyle davranırsa: Ne getirirseniz getirin, karşısındayız; onun da Türkiye'ye bir faydası yok. Nasıl hareket etmemiz gerekiyor? Birlik ve beraberlik içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti'ni güçlendirecek demokratik, özgür, laik yasaların çıkarılarak daha güçlü bir Türkiye'ye hizmet etmemiz gerekiyor; bizim yapmak istediğimiz işte tam da budur. Bunun için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Umut ediyorum ki bu yasa herkese hayırlı olur.

Konuşmamın ikinci devresinde 4'üncü maddede de söz alacağım. O maddede savunma sanayisiyle ilgili görüşlerimi aktaracağım.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)