| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 19.06.2019 |
CHP GRUBU ADINA FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye genelinde ve Nevşehir ilimizin merkez ilçeye bağlı İcik, Özyayla, Avanos ilçesine bağlı Mahmat, Derinkuyu ilçesine bağlı Güneyce, Özlüce ve Ürgüp ilçesine bağlı Mazı köylerinde, Kaymaklı, Yazıhüyük, Kalaba beldelerinde yağan şiddetli yağış sonucu oluşan selden meydana gelen zarardan dolayı çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum, devletimizin desteğini bekliyorum.
Yaşanmış tecrübelere baktığımızda, belli bir nüfusa sahip yerleşik bir halkın dilini yasaklamakla sorun çözülmüyor; aksine, bastırılmış duygusu tepki birikimi yaratıyor, olumsuz duygulara yol açıyor.
Aslında, rasyonel tartışmalara açık olması gereken bu konu zaman zaman, Türkiye'nin birçok sorununda olduğu gibi, ideolojik şablonlarla "Ya hep ya da hiç." mantığıyla ele alınmaktadır. Oysa sorunun elbette ki ideolojik ve kimliksel yönleri olduğu kadar, sosyolojik, psikolojik ve pedagojik yanları da vardır. Bir insanın kendi dilini öğrenmesi, öğretmesi o insanın ve toplumun en doğal insani hakkıdır. Bu anlamda, kendisini Kürt olarak tanımlayan, tanıyan kimsenin ana dilini kullanması, öğrenmesi ve öğretmesinden daha tabii bir şey olamaz.
Bu ülke, özellikle 12 Eylül faşist darbesi sonrasında yasaklar ülkesi olmuş, bu dönem içerisinde de bir yığın yasak olduğu gibi, Kürtçe dilinin kullanımı da maalesef yasaklanmıştır. Bu yasaklama, yapılan hukuksal mücadeleler sonucunda kaldırılmıştır. Bunu yeterli görmeyen gruplar, siyasi partiler olabilir, bu da onların en demokratik hakkıdır. Yasaklarla bir yere varılamayacağı hem dünyada hem de Türkiye'de anlaşılmıştır. Ancak bu yasaklarla mücadelenin yolu ve yöntemi de önemlidir. Bu mücadele hukuk içerisinde kalınarak, yasa dışı yollara başvurmadan yapılmalıdır.
Eğitim sisteminde dil meselesi hem demokrasinin hem de birlikte yaşamanın gerekleri açısından dikkatle düşünülmelidir. Korkunun değil güvenin hâkim sürdüğü bir ortamda bu konunun tartışılması hem tarafları hem de ülkeyi rahatlatacaktır. Bu güven ortamının sağlanmasının en büyük sorumlusu iktidardır, ülkeyi yönetenlerdir.
Teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)