GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeralma Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:91
Tarih:19.06.2019

MHP GRUBU ADINA SAFFET SANCAKLI (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri de televizyonları başında izleyen büyük Türk milleti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Esasen, Türkiye'de uzun süreden bu yana zaman zaman dillendirilen ancak bir türlü nihayete kavuşmayan önemli bir düzenlemeyi görüşmekteyiz. Günümüzde dünyadaki askerlik uygulamalarına baktığımızda karşımıza iki tip askerlik sistemi çıkmaktadır: Biri profesyonel askerlik, diğeri ise bizdeki gibi zorunlu askerlik sistemidir ancak her iki sistemde de kendine özgü zorluklar, olumlu ve olumsuz yönler bulunduğu bilinmektedir. Öte yandan, ülkelerin güvenliklerine yönelik tehdit, risk ve diğer jeopolitik sorunlar da değişime uğramaktadır. Ayrıca, teknolojik ilerlemeler sonucu, modern ve karmaşık silah sistemlerine sahip ordularda eğitimli ve bilgili personele gerek duyulmaktadır.

Bugün baktığımızda, Türk Silahlı Kuvvetleri personel mevcudunun önemli bir bölümü profesyonel askerlerden oluşurken iç güvenlik harekâtı gibi özellik gerektiren görevler de bu askerî personel tarafından yerine getirilmektedir.

Bugün ülkemiz coğrafyasında cereyan eden başta Suriye, Irak ve son dönemde Doğu Akdeniz'deki hareketlilik, ülke olarak teyakkuzda olmamız gereken bir dönemde olduğumuzu işaret etmektedir. Bir yandan baş döndürücü jeostratejik ve jeopolitik gelişmeler yaşanırken diğer yandan da terör örgütleriyle mücadelemiz de son hızıyla ve gayretiyle devam etmektedir.

Tam böyle bir dönemde görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle herhangi bir zafiyete ve boşluğa mahal verilmemelidir. Bu yüzden, Türk Silahlı Kuvvetleri yeni sisteme geçiş sürecini iyi planlamalı, mevcut riskleri göz ardı etmemelidir.

Uluslararası askerî araştırma şirketinin (Global Firepower) araştırmasına göre ordumuz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri arasında en güçlü ordu, dünya sıralamasında ise 7 ile 9 arasında yıldan yıla değişen sıralarda yer almaktadır.

Unutmayalım ki 15 Temmuz sonrasında ordudaki FETÖ'cüler temizlenmeye başladığında birileri "Müttefiklerimiz tasfiye ediliyor." diye feryat figan etmiş, kimisi de "Türk ordusu zayıflıyor." diye timsah gözyaşları dökmüştü. Ancak şerefli Türk ordusu bunun böyle olmadığını dosta düşmana göstermiş ve ispatlamıştır. 15 Temmuzdan kırk gün sonra, kısa bir sürede Fırat Kalkanı Harekâtı bu tezviratın bir karşılığı olmadığını ortaya koyarken Zeytin Dalı Harekâtı ise neyin ne olduğunu tam manasıyla göstermiştir. Kahraman ordumuz, hain PKK ve FETÖ'yle mücadelesine devam ederken diğer yandan namusumuz olan sınır güvenliği konusunda da hiçbir taviz vermemektedir.

Tüm bu özverili ve meşakkatli görevler için şimdi önümüzdeki bu teklifle iyi seçilmiş ve eğitilmiş, uygun görevde istihdam edilmiş, ruh sağlığı yerinde, heves ve arzusu yüksek bir insan gücüne ulaşılması hedeflenmektedir. Bir yandan Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmanın çekiciliği artırılırken profesyonel askerlik günün ihtiyaçlarına göre de şekillendirilmektedir. Ancak bu düzenleme hayata geçirilirken hâlen silah altındaki ve emekli olmuş uzman çavuşlarımız ile uzman erbaş ve erlerimizin ekonomik ve özlük haklarındaki haklı beklentileri de giderilmelidir.

Önümüzde uzun ve zorlu bir dönem olacağı bugünden şekilleniyor. Baktığımızda kendini "müttefik" olarak adlandıran ancak her fırsatta bu müttefikliğin gereklerinden kaçınanlar şimdilerde S400 savunma sistemini bahane ederek akıllarınca tehdit ettiklerini sanıyorlar. Benzer yöntemi ve niyeti, Suriye'deki terör örgütlerine verdikleri destekle de gösteriyorlar. Bu kürsüden Türk'ün gücünü ve dirayetini sınamasınlar diyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde hiç imkânlarımız yokken yedi düvele karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nda tarihte neler yaptığımızı, bundan sonra da neler yapabileceğimizi iyi düşünsünler; Türk'ün gücünü, dirayetini de sınamaya kalkmasınlar. Müttefiklik adabıyla hareket eden Türkiye'nin iyi niyeti suistimal edildiğinde karşılarında bambaşka bir Türkiye göreceklerinden de hiç şüpheleri olmasın. Türk milletinin şanlı tarihi nice art niyetlileri bozguna uğratmasıyla doludur.

Napolyon'u hepimiz biliyoruz. Tarihte Napolyon şöyle bir söz söylemiş; biz bu sözü hatırlayalım ama herkes de bütün dünya da bu sözü hatırlasın: "Bana Türklerden kurulu bir ordu verin, dünyayı rehin alayım." Bunu söyleyen de meşhur savaşçı Bonapart.

Irak'ın kuzeyi Hakurk bölgesinde 27 Mayıs 2019'da başlatılan Pençe Harekâtı planlandığı şekilde başarıyla devam etmektedir. Harekâtın başlangıcından itibaren etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 50'yi geçmiştir. Komando birliklerimiz PKK terör örgütüne ait sığınak, mağara ve silah mevzilerini tespit ve imha faaliyetlerine de devam etmektedir.

Bu vesileyle, Atatürk başta olmak üzere, vatanımız, al bayrağımız, milletimiz için canını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve şükranla anıyor, kahraman gazilerimize de esenlikler diliyorum.

Kısa bir bilgi vermek de istiyorum -biliyoruz hepimiz ama- 2 milyon 300 bin kişi şu anda askerlik yaşını geçmiş. Türk Silahlı Kuvvetleri her sene 300 bin kişi alabildiğine göre -ihtiyacı o kadar olduğu için- nüfus genç olduğu için her sene 700 bin kişi de askerlik yaşına geldiğine göre her sene bir 400 bin fazlalık var. Bu kanayan yarayı biz çözmek zorundaydık. Şu anda direkt 3 milyon kişiyi ilgilendiriyor ama aileleriyle birlikte 15-20 milyon kişiyi ilgilendiren bir yasayı görüşüyoruz ve inşallah, en kısa zamanda da çıkaracağız bunu.

Tabii, Milliyetçi Hareket Partisinin görüşleri, duruşu hiçbir zaman konjonktürel olmamıştır; Milliyetçi Hareket Partisinin duruşu, görüşü, bakışı her zaman ilkeseldir. Ne demek istiyorum? Milliyetçi Hareket Partisi kurulduğundan beri devletinin ve milletinin yanında olmuştur. Bugün de aynı şekilde bu yasa bizim hem devletimize hem milletimize hem şerefli Türk ordusuna çok büyük katkılar sağlayacağı için ve çok büyük sorunları çözeceği için de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu yasanın arkasındayız.

Elli yıldır şerefiyle, şanıyla yürüyen bu Milliyetçi Hareket Partisi her zaman devletinin ve milletinin yanında olduğundan dolayı da buradaki 49 arkadaşımın -milletvekili- hepsiyle onur ve gurur duyuyorum.

Sizlere de buradan teşekkür etmek istiyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

Sürem var, ne kadar sürem var? Sekiz dakikam daha var. Kolay kolay kürsüye çıkamıyoruz, sıra gelmiyor ama ben bu sekiz dakikamı bu bekleyen 15-20 milyon kişi için feda ediyorum ve bir an önce bu yasanın çıkması için de kürsüden ayrılıyorum.

Beni dinlediğiniz için de teşekkür ederim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)