| Konu: | (2/974) esas numaralı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/35) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 25.06.2019 |
MEHMET GÖKER (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ağustos 2018 tarihinde vermiş olduğum; "maganda kurşunu" olarak bilinen, silahla ateş etmek suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu işleyen kişilere verilecek hapis cezalarının artırılması ve bu cezaların adli para cezasına çevrilmemesi konusundaki kanun teklifim üzerine söz almış bulunmaktayım.
Tam yerine gelmiş bir yasa teklifi olmuş oldu. Biliyorsunuz, iki gün önceki İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinden sonra, az önce grup başkan vekilimizin de arz ettiği gibi, yapılan kutlamalarda tek bir kurşunun atılmamış olması kutlamayı yapan kesimin ne denli bilinçli olduğunun ve işin ne denli tarafı olduğunun temel göstergesi olmuştur.
Hukuken haklı bir gerekçeye dayandırılmayan ve yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde kazanan Sayın Ekrem İmamoğlu'na ve bu başarının mimarı olan başta Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm demokrasi paydaşlarına teşekkürü borç biliyorum. Bu başarı bir zafer değildir; bu başarı umuda, adalete, sevgiye, barışa ve demokrasiye karşı atılmış ilk adımdır. "Her şey çok güzel olacak." dedik, olmaya da devam edecek.
Vermiş olduğum kanun teklifi, Burdur'umuzun Bucak ilçesinde bir düğünde havaya ateş edilmek suretiyle hayatını kaybeden 17 yaşındaki Furkan Toprak için verilmişti. Kardeşimize buradan Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve taziyemi iletiyorum.
Ülkemizde "maganda kurşunu" olarak bilinen kurşunla yaralanan insanlarımızın sayısı maalesef her geçen gün ciddi oranda artış göstermektedir. Havaya rastgele ateş açılmasının önlenmesi için söz konusu cezaların adli para cezasına çevrilmesinin önüne geçilmesi ve cezaların artırılması gerekmektedir. Kişilerin yaşam hakkına müdahil olan ve yaşam hakkını elinden alan bu davranışın cezasının parayla geçiştirilmesi kabul edilemez bir hükümdür. Kanunda verilen cezanın alt sınırı olan altı ayın iki yıla, üst sınırı olan üç yılın beş yıla çıkarılması ve cezanın hiçbir hafifletici sebep gösterilmeksizin paraya çevrilmemesini amaçlamaktayız.
Türkiye'de yaklaşık 596.495 kişide silah taşıma ruhsatı, yine 475.542 kişi... Yani 1 milyonu geçen bir sayıda -resmî olarak kayıtlarda- silah taşıyan insanımız vardır. Yine, Emniyet Genel Müdürlüğünün 2017 yılı Bireysel Silahlanma Raporu'na göre bu sayı iki buçuk yılda 250 bin artış göstermiştir. Silah kullanmak ve sebebi her ne olursa olsun havaya ateş açarak bir canlının hayatına kasteden kişide önemli olanın eğitimsizlik olduğunu bizatihi olarak kendim de düşünmekteyim. Eğitimsizlik bu suçun oluşmasında bana göre en büyük etmen. Niye mi? Bunu kendi ilimden örnek vererek göstermek istiyorum.
Burdur ilinde bir il millî eğitim müdürü vardı, vekâleten görev yapıyordu ve bu arkadaş uydurma bir hadisi gerçek bir hadismiş gibi sizlere, bizlere, kadınlara, erkeklere, kardeşlerimize bir hakaret olarak kendi sayfasında yayınladı ve dedi ki: "Hangi kadın evden süslenerek yola çıkarsa evine dönünceye kadar dikkatini celbettiği erkeklerle zina yapmış sayılır." Biz bunu Meclis gündemine taşıdık, yüksek sesle söyledik, siz ne yaptınız? Bu arkadaşın vekâleten görevini asaletle onaylayıp görevine devam ettirdiniz.
Şimdi, benim ilin olan Burdur LGS giriş sınavlarında bu müdür göreve başlamadan önce ilk 3'e giren bir ildi. Oysa dün açıklanan LGS yerleştirme sınavlarında ilim Burdur 25'inci sıraya gerilemiştir. Bu nedenle de diyorum ki: Eğitim her şeyden önce şart ve bu yasaya destek verip insanlar ölmesin. Her şey çok güzel olacak. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Göker.