GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:27.06.2019

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıya selamlıyorum.

23 Haziran seçimlerinde YSK'nın hukuksuz darbesiyle yaşanan büyük hak gasbına "Dur." diyen, tüm iftira, hakaret ve tehditlere rağmen sandıkta gösterdikleri iradeyle ülkemizin demokrasiye bağlılığını ortaya koyan tüm İstanbulluları kutluyorum. Aralarında çok sayıda Eskişehirli hemşehrimizin de olduğu, Türkiye'nin dört bir yanından İstanbul'a giderek demokrasimizin namusu için nöbet tutan tüm yurttaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bugün ikinci kez mazbatasını alarak görevine başlayan Sayın Ekrem İmamoğlu'nu tebrik ediyor, Büyükşehir Belediye Başkanlığının İstanbul'a hayırlı olmasını diliyorum. Bu tarihî başarının mimarlarından olan ve 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıktığı için cezalandırılmak istenen İstanbul İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'yla da tam dayanışma içinde olduğumuzu vurgulamak isterim.

Değerli arkadaşlarım, 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri gösteriyor ki vatandaş sorunlarının çözülmesini istiyor. Bunlardan en büyüğü demokrasi eksiğimiz, hukuk devleti eksiğimiz. Gazeteciler cezaevinde, siyasetçiler, akademisyenler, öğrenciler, hukukçular, doktorlar cezaevinde. Çözüm hukuk devletinde, bağımsız yargıda. Bunun için aylardır yargı reformundan bahsediliyor. Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı sistemdeki bazı eksiklerin giderileceği yönünde umut ve beklenti yaratan açıklamalar yapıyor. Bugün Adalet Komisyonumuz toplandı; umut ettik, bekledik ki yargı reformu gelsin, görüşülsün ama bir de baktık ki getirilen kanunun konusu spor, evet spor değerli arkadaşlarım. Resmî gerekçe "Sporda şiddeti önlemek." ama işin aslı taraftarı fişlemek. Tribünde "Her şey çok güzel olacak." diyen, "Mazbatayı verin." diyen on binleri sindirip korkutmak. Maalesef, Meclisimizde hâlâ vatandaşlarımıza daha fazla baskı, daha fazla ceza öngören yasalar çıkarmaya çalışıyoruz. Oysa cezaevlerinde yüzlerce aydınımızın, on binlerce yurttaşımızın gözü bu Mecliste. Kimlerden bahsediyorum? Cumhuriyet gazetesinin eski yazarı, meslektaşım Hakan Kara'dan bahsediyorum; haksız, hukuksuz yatırıldığı Kandıra Cezaevinde baypaslı bedeniyle direnmekte. Yanında ülkemizin en yetenekli karikatüristi Musa Kart ve 70 yaşındaki yazar Güray Öz'le aynı koğuştalar. Reform paketinde sözü verilen istinaf düzenlemesiyle özgürlüklerine kavuşacakları günü bekliyorlar. Kandıra'da bir başka koğuşta eski milletvekili arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder yatıyor; tamamen görüşleri, siyasi faaliyetleri nedeniyle cezaevinde. Bu reform ona da özgürlük getirmeli.

Bakın, cezaevlerinde 458'i ağır olmak üzere 1.334 hasta tutuklu ve hükümlü var. Bunlardan birisi Mehmet Emin Özkan, 80 yaşında, yirmi üç yılda 6 cezaevi değiştirmiş. Önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş, sonra "Pardon." denmiş, şimdi yeniden yargılanıyor. Mehmet Emin Özkan birçok sağlık sorunuyla baş başa, yirmi üç yıldır adaleti bekliyor.

Bir başka örnek, parti meclis üyemiz, eski milletvekilimiz Eren Erdem. Yargılandığı davadaki hukuksuzlukları bu kürsüde defalarca anlattık. Şimdi de ağır sağlık sorunlarıyla mücadele vermekte. Cezaevine girerken duyan bir kulağı şimdi işitmez olmuş. Acil tıbbi müdahale gerektiren bir başka sağlık sorunu var ama hastaneye elinde kelepçeyle götürüleceği, vatandaşların arasında kelepçeyle tutulacağı ve ameliyatın ardından hastanenin bodrum katındaki mahkûm koğuşunda yatağa yine kelepçeleneceği için bu acil müdahaleyi reddediyor.

Nazlı Ilıcak 75 yaşında, "tweet"leri, televizyondaki sözleri nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararın bozulmasını istedi, altı aydır ilgili daireden karar çıkmıyor.

70 bine yakın üniversite öğrencisi cezaevlerinde "tweet" attıkları, bildiri dağıttıkları, gösterilere katıldıkları için. Sadece özgürlüklerinden değil, eğitim haklarından da mahrumlar.

Değerli arkadaşlarım, şu anda 700'den fazla çocuk annesiyle birlikte cezaevinde. Filiz Karaoğlan prematüre doğan ikizleriyle -henüz 1 yaşında değiller- şu anda Patnos L Tipi Cezaevinde kalıyor. Bu reform o çocukları da annelerini de cezaevinden çıkarmalı. Üniversite kürsüsünde öğrencileriyle olması gereken Profesör Doktor Füsun Üstel, sadece düşünceleri nedeniyle Eskişehir Kapalı Cezaevinde. Cezaevleri öylesine dolu ki insanlar yer olmadığı için nöbetleşe uyuyor; bir tuvaleti, banyoyu 25-30 kişi kullanıyor.

İçeridekiler böyle de dışarıdakiler farklı mı? Binlerce yurttaşımız yine sadece düşünceleri, eleştirileri nedeniyle her an hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya. Sadece son bir yılda Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 36 binden fazla bireye soruşturma açıldı. Bu yurttaşlarımız için de bu paketi çıkarmalıyız. Bu soruşturmalar, bu davalar artık son bulmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çakırözer.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Halkın gerçeklerden haberdar olması için uğraş veren Sözcü gazetesi bugün 13'üncü yaşını kutluyor ama davalar eşliğinde. Yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru; yöneticileri on yıl ağırlaştırılmış hapis cezasıyla yargılanıyorlar hem de FETÖ'cü olmak iddiasıyla. Çıkaracağımız kanunlar bu akıl dışı, mantıksız davaların da önünü kesmeli değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlarım, bir kez daha ifade etmek isterim: Bu reformu çıkarmak için beklediğimiz her an, her saniye, her dakika, her gün aslında insanlarımızın hayatlarından, özgürlüklerinden çalınmaktadır.

Artık bugün, az sonra bu haftaki çalışmalarımızı bitireceğiz ama önümüzdeki hafta, bir an önce vatandaşlarımızı cezalandıran, vatandaşlarımıza baskı uygulayan kanunlar yerine, vatandaşlarımıza özgürlük getiren, demokrasimizi, hukuk devletimizi geliştiren kanunlar çıkarmamız dileğimle, bu düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Çakırözer.