GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:03.07.2019

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli vekiller; 31 Mart yerel seçimlerinde 13 bin oy farkla kaybedilen İstanbul'da yenilgiyi kabul etmeyip seçimi tekrar yaşadık ve fark 806 bine çıktı. Halkın tercihine, seçilmişine saygı duymamanın ağır faturasını gördüğünüz hâlde bundan bir ders çıkarmak yerine bazı şeyler tekrar yaşanıyor. Nasıl? Ağrı'nın Diyadin Belediyesinde eş başkanların dün maruz kaldığı olayla ilgili arkadaşlarımızın verdiği önerge az önce oylarınızla reddedildi. Değerli vekiller, Diyadin'de yaşanan olayın aslında hepimize bir ders vermesi lazım. Bunun araştırılması gerekirken, gerçeklerin ortaya çıkartılması gerekirken bunun araştırılmaması, sorumsuzluğu, cezasızlığı ve peşinden bu uygulamayı yapanlara özendirmeyi getirmektedir ve giderek toplumsal barışa bir barut gibi düşmektedir.

Değerli milletvekilleri, yerel yönetimleri konuşurken, birçok belediyeye, daha önce DBP'nin aldığı belediyelere tekrar kayyumlar atandı. Kayyumların o dönem yaptığı işlerden birisi de belediyelerin logolarını değiştirmekti. Vekili olduğum Batman ilinde de kayyum tekrar geldiği gibi logoyu değiştirdi ve 31 Mart seçimlerinde Batman Belediyesinde büyük bir çoğunlukla seçilen eş başkanlar 38 üyeli belediye meclisinde -36 üyesi- oy çokluğuyla tekrar eski logoya dönmek istedi. Logo ne yapıldı? Valilik tarafından kamu yararı görülmediği için reddedildi. Bakın, sadece bu olayın reddedilmesi değil, bugün birçok yerel yönetimde yerel yönetimle idare arasında ciddi sıkıntılar var. Halkın seçtiği, halkın büyük çoğunlukla buna teveccüh gösterip kendisinin geleceğiyle ilgili beraber yönetmek istediği kesime karşı atanan insanlar el birliğiyle halkın çıkarları doğrultusunda çalışması gerekirken onların işlerine engel olmakta ve beklentileri tümüyle boşa çıkartmaya çalışmaktadırlar. Bu tür anti uygulamalar gelecek açısından da sıkıntı doğurmaktadır.

Gelelim maddeyle ilgili konuşmaya. 11'inci madde daha çok otoparklarla ilgili düzenleme fakat hazırlanan 91 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin aslında -ben burada cümleyi tekrarlamak istiyorum- genel gerekçesindeki giriş cümlesini okuduğumuzda şöyle bir şey deniyor: "Sağlıklı, yaşanabilir ve insan onuruna yakışır uygulamaların gün geçtikçe tüm dünyaya örnek olduğu ülkemizde..." Sağlıklı, insan onuruna yakışır ve yaşanabilir tüm dünyaya örnek bir ülke... Daha geçtiğimiz ay İsveç'te bir üniversitenin yaptığı çalışmada 170 ülke arasında Demokrasi Endeksi'ne göre 147'nci ülke Türkiye. İşsizlik açısından, genç işsizliği açısından Avrupa'da en başta gelen ülke, örnek ülke! İşsizlik nedeniyle intiharların olduğu en güzel örneklerden biri olarak mı göstereceğiz burayı? Bizim en iyi dediklerimizin hepsi kötü örnekler, hepsi utanmamız gereken örnekler. İşkenceden mi söz edeceğiz, basın-yayın yasağından mı söz edeceğiz, cezaevindeki gazetecilerden mi söz edeceğiz, insan hakları ihlallerinden mi söz edeceğiz, içerideki siyasetçilerden mi söz edeceğiz? Bakın, üniversiteler diyorsunuz, ilk 500'e giren üniversitelerden mi söz edeceğiz? Yani gerekçede bile bu yazılmış. Madde ne diyor? Her zamanki gibi -dün partimiz adına aslında geneli üzerindeki konuşmamda da belirttim- birilerine, yandaşa tekrar bir rahatlık yaratmak için, ekonomik ortam yaratmak için, rant yaratmak için yapılıyor.

Otopark meselesi gerçekten önemli. Fakat ona geçmeden önce büyük kentlerde veya kentlerde her tarafta bir baba, her tarafta bir bariyer, otopark olmasın diye; bir taraftan da daha bugün yayınlandı, Ankara Belediyesinde yapılan uygulamalarda otoparkların yüzde 13'ü denetlenmiş, hiçbir yer denetlenmiyor, otoparklar denetlenmiyor. Binalara ruhsat veren sizlersiniz, binalarla ilgili inşaatları hizmete açan sizlersiniz, otopark konusunda da verdiğiniz şeylerle uygulamaları değiştiren sizlersiniz. Daha iki gün önce, ismini "imar affı" değil de "imar barışı" koydunuz, 3 kez uzattınız para gelsin diye; bir taraftan da bunlara tümüyle hoşgörüyle bakıyorsunuz, saklıyorsunuz, ortam yaratıyorsunuz.

Otopark normalde kamunun işidir, kamunun bu işi çözmesi lazım. Bir, bireysel araç kullanımından daha çok toplu taşımaya önem verilmelidir. Toplu taşımanın gerçekten eşit... Yoksulluğun bu kadar fazla olduğu bir yerde insanların daha rahat gezebileceği toplu taşımayı geliştirmemiz lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Toparlayın, buyurun.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Türkiye'de afet konusunda yetkililer açıkladılar, dediler ki: "Afetler konusunda, depremler konusunda birçok alan yaratmışız." İnternete girin, e-devletten izleyin, hiçbir afet toplanma bölgesi kalmamış; apartmanlar arasındaki sıkışık bölgeler var. Şimdi bunu da otoparka dönüştürmeye çalışıyorsunuz ve birilerine rant çekmeye çalışıyorsunuz. Normalde yasayla beraber, kapalı otoparklar yapılabilir, yer altında otoparklar yapılabilir, birçok düzenleme yapılabilir ama yol, köprü, otopark konusunda, özelleştirme konusunda her şeye varsınız, bunu göremiyorsunuz.

Bizim söylemek istediğimiz, aslında topluma gerçekten ulaşılabilir, eşit, huzur içerisinde, herkesin yararlanabileceği alanlar yaratmaktır. Burada birilerine gerçekten fayda getirmek yerine toplumun tümüne yarar getirmek lazım, onu sağlamak lazım.

Hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)