GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:04.07.2019

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 92 sıra sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım.

Spor karşılaşmalarının toplumsal olarak yapıldığı zaman toplumun enerjisini boşaltma anlamında psikolojik ve sosyolojik faydası da vardır. Spor karşılaşmalarının arbedeye ve kavgaya dönüşmemesi için alınması gerekli tedbirler olmalıdır. Spor karşılaşmalarında taraftarların ve tezahüratların aşırısı nasıl faydadan çok zarar vermeye dönüşüyorsa, şiddete dönüşmesinin önlenmesine dair düzenlemelerin de aşırıya kaçması aynı şekilde toplumlara zarar vermeye başlar; en basitinden, spora ilgiyi azaltır, insanlarımız spor karşılaşmalarını izlemeye gitmemeye başlar, bu da hem ülkemizi spora karşı soğuk tutar hem kaliteli oyuncuların ortaya çıkmasını engeller hem de ülkemizi dünyaya tanıtmanın en ucuz ve en etkili yöntemi olan uluslararası karşılaşmalardan mahrum kalmış oluruz.

Ülkemizde spor karşılaşmalarında ciddi bir olay olmamıştır. İzleyici ve oyuncuların aşırı bir taşkınlıkları da yoktur. Dünya örneklerine bakarsak onların fersah fersah gerisinde kalıyoruz taşkınlıklar konusunda. Bu konuda holigan yetiştiren bir toplum da değiliz. Sırbistan, Almanya, Yunanistan, Polonya ve hatta Güney Amerika ülkeleri gibi de değiliz. Bunların hepsinde holiganlar mafyalaşmışlardır. Besbelli ki amaç, futbol statlarında çıkan veya dışarıda olan arbedelerden, kavgalardan kaynaklanan bir şey değildir. Tamamen, seçimler öncesinde futbol sahalarında izleyicilerin tezahüratlarından doğan rahatsızlık bu yasal düzenlemenin kaynağını oluşturmaktadır. Durup dururken seyirciyle uğraşmak, tezahürat yapanları engellemek veya istediğiniz gibi tezahürat yapmaları konusunda şekillendirmek toplumu koyun sürüsü yapar. Koyun sürüsünden de hiçbir şey çıkmaz.

Yapılmak istenen kanun değişikliğinde ayrıca göze çarpan bir diğer şey de maddelerdeki kelime değişiklikleridir. "Spor" ibaresi yerine "müsabaka" ve "seyir" kelimeleri... Neden "müsabaka" neden "seyir"? Neden "spor karşılaşması" ya da "karşılaşma" ve "izleme" değil? Türkçe kelimelerden utanıyor muyuz? "Spor karşılaşması" "karşılaşma" "izleme" "izlenme" kelimeleri utanç kelimeleri mi ki ya da utanç mı ifade ediyor bu kelimeler? Siz Türklüğünüzden mi utanıyorsunuz, yoksa kendinizden mi? Kendi diline yabancılaşma neden? Kendi dilinde kelime varken yabancı kelime kullanmak, en hafif deyimiyle, kompleks ifadesidir. Bu gidiş bizi Araplaştırmaya doğru götürüyor. Türkçe karşılığı varken Arapça kelimeler kullanmak, Arap harflerine özenti, dünya toplumlarını Araplaştırmada en büyük etkendir. Kuzey Afrika ülkeleri Arap değildi, kimisi Berberi kimisi başka kavimlerdendi, Mısır da keza öyle, Suriye, Irak, Sur kavminden ama Araplaştılar, aynı şekilde İran da. Farslı, bakıyorsunuz, bütün her şeyi Arap. Bu konuda Kazakistan Devlet Başkanının söylediği çok önemli bir şey vardır Kazak üniversite öğrencilerine: "Bizler Kazak'ız, İslam'ız ve İslam'ın da Sünni mezhebindeniz ama Arap değiliz, biz Türk'üz, o yüzden Araplaşma bize yakışmaz ve Türklüğü öldüremeyiz." Bu şekilde, konuşmalarının sonunda, aynen benim söylediğim gibi, Afrika'nın kuzeyindeki ülkeler, Arabistan'ın kuzeyindeki ülkeler ve İran da önceden kavimlerin Arap olmadıklarını ama sonra bunların hepsinin Araplaştıklarını üzerine basa basa söylemektedir.

Değerli arkadaşlar, bu teklifin bir tek sebebi var -önceden arkadaşlarım da söyledi- sadece stadyumlarda atılan tezahüratlardır, ondan dolayı da bu teklif getirilmiştir. İnsanları susturmak yerine, insanları konuşturmayı, insanları cesaretlendirmeyi ve insanlara coşmayı öğretirsek hiç endişeniz olmasın, Türkiye daha güzel olacak diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)