| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 09.07.2019 |
HDP GRUBU ADINA AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Grubumuzun SETA raporunun Mecliste araştırılması için komisyon kurulmasıyla ilgili vermiş olduğu önergede grubum adına söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, birkaç gün önce 200'den fazla sayfaya sahip olan bir rapor, tarihte "medya andıcı" olarak anılabilecek bir rapor basına ve kamuoyuna açıklandı. Şimdi, değerli arkadaşlar, aslında bu rapor, başından sonuna neresinden tutarsanız tutun elinizde kalacak, neresinden tutarsanız tutun hukuksuzlukla dolu. Bir tarafıyla, bir kısım basın mensubunu fişleyen, bir kısım basın mensubunu marjinal olarak tanımlayıp aslında baştan sona hedef gösteren bir raporla karşı karşıyayız.
(Uğultular)
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen biraz sessiz, lütfen.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Şimdi niye buna yine "andıç" diyoruz, niye buna "fişleme" diyoruz; biraz açıklama yapmak gerekiyor galiba değerli arkadaşlar. Şimdi, bu raporun, aslında -iktidara yakın olduğunu zaten bildiğimiz ama- girişinde ve sonucundaki açıklamalarıyla da tarafını, iktidara yakın olduğunu belli eden, iktidar haricinde bu ülkede hiç kimsenin söz söyleme hakkının olmadığını, söz söyleyen basın mensuplarının hedef gösterilebileceğini... Aslında "Bakın, biz bunları bir yerde toparlıyoruz, bir rapor hâline getiriyoruz; aman kendinize dikkat edin." diyen bir rapor var karşımızda. Bu raporu inceledik. Aslında, incelemeye değer mi, bu rapor ne amaçla hazırlanmış hepimiz biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu raporda, dediğim gibi, iktidar mensuplarının hoşuna gitmeyen her türlü haber bir saldırıymış gibi değerlendirilmiş, her türlü haber marjinal bir kesimin görüşü olarak verilmiş. Şimdi, bunlardan birini ya da birkaçını örnek vereceğim değerli arkadaşlar:
Mesela, BBC News Türkçede "İstanbul Yeni Havalimanı İşçileri: 'Şantiye açık cezaevi gibi'" denilmiş; bunu yazdıkları için bu haber kesilmiş, rapora eklenmiş.
Yine, bununla beraber, hatırlarsınız, bir dönem dolar 8 liraya çıkmıştı ve ülkenin geneli dolarla ilgili ya da işte, yükselen dövizle ilgili çıkıp yorumlarını, söylemlerini geliştiriyordu. Bununla ilgili haber yapan BBC News'in haberi yine sanki bir saldırıymış gibi değerlendirilip buraya konulmuş.
Ama aslında bu raporun genelindeki en dikkat çekici detaylardan biri de 8 Martın yasaklı bir gün gibi, 8 Martın illegal bir gün gibi değerlendirilip 8 Martla ilgili yapılan paylaşımların neredeyse polis fezlekelerinde suç unsuru olarak kullanılabilecek biçimde değerlendirilmesi. Şöyle bir cümle geçiyor mesela burada: "BBC Türkçenin diğer muhabirleri gibi eleştirel bir bakış açısıyla paylaşımlarda bulunmaktadır. 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle kadın hakları konusunda paylaşımlara ağırlık vermiştir." Şimdi, bu raporda bu söylemin ya da bu içeriğin ne işi var? Bir açıklama bekliyoruz değerli arkadaşlar.
Bununla beraber, yine bir gazeteci arkadaşın fişlendiği sosyal medya paylaşımını burada size söyleyeyim: "HDP'nin 5 Haziran Diyarbakır mitinginde yapılan saldırı sonucunda iki bacağını kaybeden Lisa Çalan bugün Amed Nevroz'unda halaya durmuş. Ben bundan daha muazzam bir halay, daha devasa bir direnç, inat, öğretici bir ders görmedim, bilmiyorum." Şimdi, bu raporda bu "tweet" ne arıyor? Birinin bir açıklama yapması gerekiyor.
Yine, başka bir bakış açısını söyleyeyim: Fehim Taştekin, bir gazeteci. Hatırlarsınız, YSK'nin yaptığı usulsüz işlemleri; siz kendiniz bunları söyleyerek itirazlarda bulundunuz. Onun bu işlemlerle ilgili attığı bir "tweet" raporun içeriğinde. Yani raporun neresinden tutsanız tutun sanki basının tek ses olması gerekiyormuş gibi, diğer, muhalif bir sesin çıkmaması gerekiyormuş gibi, iktidarın aleyhine söylenen hiçbir söz basında yer almayacakmış gibi bir algı yaratılıyor. Şimdi siz tek, tek, tekleri sıralıyorsunuz ya, bir de tek basın yaratmaya çalışıyorsunuz. Türkiye'deki basını bir taraftan tekleştirdiniz, gerçekten hâlâ size direnen bir grup kaldı; işte, bu direnenlere aslında göz dağı vermektir bu raporun içeriği, bu direnenlere "Bakın, sizi listeye ekledik." demektir, "Bakın, başınıza her an her şey gelebilir." demektir ki sonuç bölümünde de uyarılarda ve önerilerde bulunuyor rapor sahipleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Başaran, buyurun.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Şimdi değerli arkadaşlar, bu, Türkiye demokrasisi açısından, basın özgürlüğü açısından sadece bizi yaralaması gereken bir mesele değildir; bu, Meclisin tümünü, burada oturan bütün milletvekillerini yaralaması gereken bir meseledir. HDP'nin açıklamalarına yer verdiği için suçlu gibi gösterilen, neredeyse fezleke mahiyetini taşıyan ve hedef göstermelerle, fişlemelerle dolu bir rapor var karşımızda.
Onun için, bu Meclis, Türkiye demokrasisi açısından, Anayasa'nın en temel ilkelerinden olan basın hürriyeti çerçevesinde bu raporu oturup incelemek ve raporun sonucunda da kamuoyuna bir açıklama yapmak zorunda. Bu komisyonunun şunu net bir şekilde ifade etmesi gerekiyor: "Biz bu raporu savunmuyoruz, bu raporun karşısındayız çünkü bu yapılan, askerlerin yaptığına benzer bir andıç çalışmasıdır, bir fişleme çalışmasıdır; biz de bunun karşısında duruyoruz." demek zorundadır. Aksi hâlde, basın mensuplarının işini kaybetmesinden, başlarına gelecek herhangi bir durumdan Meclisteki bütün milletvekillerinin sorumlu olacağını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)