GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü'ne ve haklının güçlü olduğu bir dünya için Türkiye'nin güçlü olması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:10.07.2019

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün, ifade edildiği gibi, 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü. Dünya barışının hukukla, hukuk yoluyla sağlanması adı altında yapılan toplantıların 3'üncüsü 10 Temmuz 1967 günü Cenevre'de yapıldığında 10 Temmuz gününün Dünya Hukuk Günü olması kararlaştırılmıştır. 1967 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti de bugünü Dünya Hukuk Günü olarak kabul etmiştir. Aradan geçen elli iki yıla rağmen, dünyada hukuk yoluyla barış sağlanamamıştır. Hâlâ "Hak, güçlünündür." kuralı temel belirleyicidir.

Türkiye, son iki yüz yıllık mazisinde, Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı süreçte ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra her dönemde uluslararası camianın çifte standartlı bakışına ve uygulamalarına muhatap olmuştur. Birleşmiş Milletlerin, gelinen noktada, Güvenlik Kurulu üyelerinin tasallutu ve blokajı nedeniyle işlemez hâle geldiği; NATO'nun müttefiklik hukukuna uymayan ilişkilere müdahale edemediği ve âdeta ABD'nin çiftliği hâline geldiği; Avrupa Birliğinin kendi siyasi birlikteliğinin sorgulandığı bir dönemde hâlâ aday ülke durumunda olan Türkiye'ye karşı çifte standartlı muamelesini ve özellikle Doğu Akdeniz konusunda son dönemde ortaya çıkan tehditlerinin devam ettiği bir süreci yaşamaktayız.

Türkiye'nin, uluslararası hukukun askıya alındığı böyle bir dönemde, aynen çift başlı Selçuklu kartalı gibi hem Doğu'ya hem Batı'ya bakan ve meseleleri Ankara merkezli okuyup adaleti hâkim kılacak bir medeniyet inşa etme gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Zor ve netameli olsa da haklının güçlü olduğu bir dünya için Türkiye'nin güçlü olmasından başka çare bulunmamaktadır.

Saygılar sunuyorum.