GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 7 Temmuz Vedat Aydın'ın ölümünün 28'inci, 10 Temmuz Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün 6'ncı ve Türkiye Gazeteciler Sendikasının kuruluşunun 67'nci yıl dönümüne, hâlâ gazetecilik faaliyetlerinden dolayı İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın yargılandığına ve 26'ncı Dönem İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in tutuklu olduğuna, 10 Temmuz Ankara Adliyesinde görülen Şule Çet davasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:10.07.2019

FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Halkın Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanıyken 5 Temmuz 1991'de JİTEM tarafından kaçırılan ve 7 Temmuz 1991'de cesedi bulunan Vedat Aydın'ı anıyoruz. Vedat Aydın, İHD'nin Ekim 1990 sonunda Ankara'daki bir kongresinde kürsüye çıkıp İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı olarak konuşmasını Kürtçe yapmak istedi, tutuklandı, sonunda beraat etti.

Yirmi sekiz yıl önce bugün, Vedat Aydın'ın cenaze töreni yapıldı. Vedat Aydın'ın cenazesine yüz binlerce insan katıldı. Cenaze törenine katılan kitle üzerine açılan ateş sonucu 8 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. 90'lı yılların karanlık sayfası bu cinayetle açıldı. Failler adalet önüne çıkarılmadı. O günden bugüne, değişen hiçbir şey olmadı.

Bugün, Gezi'de yitirdiklerimizden Ali İsmail'in de ölüm yıl dönümü. Gezi protestolarına katıldığı için, sivil giyimli polis ve kişiler tarafından saldırıya uğradı. Hastanede yirmi sekiz gün yaşam mücadelesi verdi, altı yıl önce bugün yaşamını yitirdi. Onun şahsında Gezi'yi, Gezi'de hayatını kaybedenleri ve yaralananları anıyoruz.

Bugün, Türkiye Gazeteciler Sendikasının kuruluş yıl dönümü. Bugün 133 gazeteci cezaevinde. Türkiye, en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke konumunda. Milletvekilimiz Ahmet Şık hâlâ gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılanıyor. Eren Erdem hâlâ tutuklu. Toplum doğru ve etik haber almayı arar duruma gelmişken iktidar, gazeteciliği suç olarak lanse etmeye devam ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kurtulan, buyurun.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Gazetecilere yönelik utanç verici fişleme belgeleri yayınlanıyor. Sindirmekle, korkutmayla gazetecilik bitmez diyoruz. Bir ülkenin demokrasisi basının özgürlüğüyle ölçülür, gazeteciler üzerindeki tahakkümü kaldırın diyoruz.

Bugün aynı zamanda Ankara Adliyesinde Şule Çet'in davası görülüyor. Bu dava gerçekten de bu ülkenin vicdan davasıdır. Bu ülkede kadın cinayetleri vardır. Bunun da temel nedeni politikaların kadın lehine üretilmemesidir; kadın lehine var olan yasaların da görünürlüğü, bilinirliği, uygulanırlığı konusundaki eksikliklerdir. İktidar bunu kabul edip bu doğrultuda politikalar yapmak durumundadır. Kadın bakanlığı oluşturulmalı, kadına dair güçlü politikalar hayata geçirilmelidir diyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun.