GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:10.07.2019

HDP GRUBU ADINA SALİHE AYDENİZ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Eğitim sistemindeki sorunlar ve çözüm önerileri için grubum adına söz almış bulunmaktayım. Evet, on yedi yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse hiçbir öğrenci başladığı sistemde okulu bitiremedi. On yedi yıllık AKP iktidarı döneminin ilk on altı yılı içerisinde 6 Millî Eğitim Bakanı değişikliği, 14 defa da sistem değişikliği gerçekleşti. Bu süre içerisinde eğitim, sorunları çözülmek yerine, her geçen gün içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Millî Eğitim Bakanlığınca yayınlanan ABİDE raporunda da bu açığa çıkmıştır.

"Eğitim politikaları nasıl yapılmaz?" cevabını arayan araştırmacılara AKP Hükûmeti dönemini incelemelerini öneriyoruz. Eğitim sistemi on yedi yıllık iktidarınız boyunca yazboz tahtasına dönüştü. Bu politikalarla eğitim artık dikiş tutmayacak hâle geldi. AKP'nin eğitim politikalarının dikiş tutmadığının son örneğini de LGS'de gördük. LGS'ye 1 milyon 74 bin kişi katıldı. Biz de dikiş tutmayan son sisteminizin röntgenini çektik. Bugün sınava girenlerin yüzde 87'si sınavla öğrenci alan okullara yerleşemeyecek ve önceki dönem Eğitim Bakanının nitelikli olarak değerlendirdiği okullara ise sadece yüzde 4'ü yerleşecek. Bu tablo bile eğitim-öğretim hakkını düzenleyen Anayasa'nın 42'nci maddesinin ihlal edildiğinin açık bir kanıtıdır.

LGS sonuçlarının açıklanmasıyla ortaya çıkan bir diğer durum ise Kürt illerinin sıralamaların sonlarında gelmesidir. Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı illerdeki öğrenciler eşit bir eğitime erişememekte, dolayısıyla da başarısızlıkla karşılaşmaktadırlar. Burada iki yapısal eşitsizlik söz konusu: Birincisi, Kürt çocuklarının kendi ana dillerinde eğitim görmedikleri için eşitsizliğe maruz kalmaları, ikincisi de eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili olan uçurumlardır. Bu uygulamalara maruz bırakılan çocukların ahı her zaman üzerinizde olacaktır. Kürt çocuklarının ahının yanı sıra, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgisi olmadığı hâlde sonradan haklarında açılan davalarda birçoğu beraat etmiş olmasına rağmen 40 bine yakın eğitim emekçisinin bir gece yarısı ihraç edilip işsiz kalmalarının ahları da yine sizin üzerinizdedir. Darbe girişimi bahane edilerek ikinci bir darbeyi de 20 Temmuz günü OHAL'i ilan ederek gerçekleştirdiniz. OHAL'le beraber KHK'lere dayanarak eğitim emekçileri, barış akademisyenleri başta olmak üzere binlerce kamu emekçisini işsiz bıraktınız. İşsiz bıraktığınız her bir eğitim emekçisi bu halkın çocukları için, geleceği için gecelerini gündüzlerine katan emekçilerdi. Bu ihraçlarla eğitimin kalitesini büyük çoğunlukla rafa kaldırdınız.

Millî Eğitim Bakanı, 2019-2023 stratejik planı çerçevesinde hazırlanan yeni bir ortaöğretim sistemini kamuoyuyla paylaşmıştı. Yeni sistemde zorunlu derslerin sayısı azaltılarak seçmeli derslerin sayısı artırıldı. Din kültürü ve ahlak bilgisi zorunlu olurken, matematik, felsefe, tarih seçmeli oldu. Görülüyor ki getirilmek istenilen sistemle bilimsel eğitim tamamen reddedilmektedir. Millî Eğitim Bakanı eğitim sisteminde müfredata dair değişiklikler yaparken bu konunun ilk muhatapları öğretmenler ve eğitimciler açısından durum hiç de iç açıcı olmamakta, Millî Eğitim Bakanlığının algı yönetimi için gösterdiği yoğun çabanın okullarda ve öğretmenler nezdinde bir karşılığı bulunmamaktadır.

Yapboza dönüşen eğitim politikaları kadar eğitim alanında istihdam politikaları da emekçileri güvencesiz ve piyasacı politikalar sebebiyle emek sömürüsüne maruz bırakmaktadır.

Eğitim alanında son olarak karşımıza çıkan kadın üniversiteleri 19'uncu yüzyıla ait bir çalışma. Bu uygulama kadına dair toplumsal cinsiyet rollerinin öğretilmesi üzerinden hayata geçirilen bir çalışma iken, yüz altmış beş yıl sonra yeni bir eğitim modeli bulmuş heyecanıyla Türkiye'de uygulamayı istemek neyin heyecanıdır? Cumhurbaşkanı bir sabah uyandığı ve "TEOG olmamış, hemen değiştirin." talimatı verdiği gibi, bir tören konuşmasında da "Tez kadın üniversiteleri kurula!" fetvasını verdi. AKP Hükûmeti, kadın üniversiteleriyle, karma sistem yerine, yıllardır hayalini kurduğu cinsiyetçi, milliyetçi, muhafazakâr ve tekçi eğitim modelini oluşturma çabasındadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

SALİHE AYDENİZ (Devamla) - Eğitim alanındaki sorunlar, kamuoyu araştırmalarında, işsizlik ve geçim sıkıntılarıyla birlikte halkın en büyük sorunlarından biri olarak tespit edilmiştir. Eğitim sisteminin eleştirel, sorgulayıcı, laik, demokrat, bilimsel, ana dilinde ve karma olması için bireylere göre değil, toplumun ihtiyaçlarına göre planlanması gerekir. Bu vesileyle, Türkiye halklarının en büyük sorunlarından olan eğitim ve öğretim sorunlarının çözülmesi için siz değerli milletvekillerini duyarlılığa ve bu önergeye "evet" demeye davet ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)