GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:10.07.2019

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce HDP'li bir hatibin yapmış olduğu konuşma üzerine AKP Grup Başkan Vekili söz alarak İdlib'de Heyet Tahrir el-Şam'dan TRT'nin kadrolarının ödül almasının kişisel olduğunu, bireysel olduğunu ifade etti. Bunun, bu kadar masum olmadığını, Türkiye'nin İdlib siyasetinin ve bu iktidarın bu örgütlerle kurmuş olduğu bağların göstergesi olduğunu biz bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi sundunuz buraya ama bu kanun teklifinin buraya neden geldiğine dair, bu teklifi sunan iktidar partisi anlamlı bir açıklama yapmış değildir. Ama biz biliyoruz çünkü AKP iktidara geldiği günden bugüne kadar inşaat sektörüne yaptığı yatırımlarla, sahte ekonomik büyüme açıklamalarıyla, iktisatçıların "Bu büyümeler sahici değildir, hormonludur." gibi uyarılarına hiçbir biçimde itibar etmeden yapmış oldukları bu yatırımlarla Türkiye'yi uçurumun dibine getirmişlerdir ve şimdi de elbette farklı sektörlerde arayışlara gidilmiştir, savunma ve enerji alanlarında olduğu gibi. Elbette turizm bu sektörlerden gözlerine yeni kestirmiş olduklarından bir tanesidir.

Elbette turizmin gelişmesi, geliştirilmesi bizlerin de destekleyeceği bir şeydir çünkü bir yandan ülke ekonomisine sunacağı katkı, öte yandan kendi ülkemizi tanıtmak, Türkiye'nin güzelliklerini, kültürel zenginliklerini tanıtabilmek bizim için de anlamlıdır. Ancak gelen bu teklifte bunun hedeflenmediği, bu reçetenin asla ve asla buna, bu hastalığa çare olmayacağını belirtmek isteriz.

Evet, şimdi bu teklifte... Bizler turizmi burada geliştirmek istiyor isek bir kere bu ülkeyi güvenilir bir ülke hâline getirmek lazım. Bir turist, özellikle Avrupalı turistler Türkiye'ye ya da herhangi bir Orta Doğu ülkesine geldikleri zaman güvenilirlik ölçüsünü ortaya koyarlar. Bakın Suruç, Gar, Antep, Reyhanlı katliamları yaşandığı zaman değil bu ülkeye bir turist Ayşe teyze, Ali amca bakkala gidip ekmek bile almaya çekindi, siz hangi turizmi geliştirmekten bahsediyorsunuz. Daha dün bu süreçlerin geçtiğini zannettiğimiz bir anda Reyhanlı'da tekrar patlama ve peşi sıra bu ülkede ne idiği belirsiz, tanımsız ama iktidarın önünü açtığı siyasetin yarattığı güvensizlik ortamında turizmi geliştiremeyeceğinizi bir kez daha söylemek isteriz.

Yine dün, bu kanun teklifi tartışılırken Kürt kökenlilik üzerine yürütülen tartışma yine turizmi geliştiremeyeceğimizin bir göstergesidir. Bu coğrafya, Anadolu ve Mezopotamya toprakları kültürel zenginlikler bakımından bütün dünyaya örnektir. Siz kültür turizmini geliştirirken bugün bu ülkenin Türk'üyle Kürt'üyle, Arap'ıyla Ermeni'siyle bütün farklılıklarını yansıtmak gibi bir göreve sahip olmayacaksanız, bu ayrıştırıcı yatırımlarınızı bile etnik kökene ve mezhepsel bölgelere bu ülkeyi sizler ayırarak yapıyorsanız, asla ve asla bunu geliştiremezsiniz.

Yine buna ek olarak, yerel yönetimler meselesine gelmek istiyorum. AKP'li olmayan belediyeleri çalıştırmama konusundaki ısrarınız devam ettiği sürece siz bu ülkenin kalkınmasına değil, batmasına sebep olursunuz. Aynı biçimde bu ülkenin turizmini geliştirecekseniz; Karadeniz'in güzelim ormanlarını talan etmeyeceksiniz; HES'lere, RES'lere kapı açmayacaksınız; Hasankeyf'te, Adana Yumurtalık'ta termik santral yapmayacaksınız.

Yine şu soruyu sormak istiyoruz: Turizm Bakanlığı dururken -bu kadar birikime sahipken, binlerce çalışana sahipken- siz neden bir ajansa ihtiyaç duyarsanız? Bu işi ajans yapacaksa, bu ülkeyi şirket gibi ajanslar yönetecekse bakanlıklar kendini lağvetsin ve tıpkı Osmanlı dönemindeki gibi Divan-ı Hümayun'u kurun, bir kişiye bağlayın. Zaten 4'üncü maddede bunu kastetmişsiniz ve demişsiniz ki... Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin dayatmış olduğu yönetim biçimine göre turizmle ilgili bile bir karar almaya kalkıştığınızda Cumhurbaşkanına sonsuz yetki tanımak istiyorsunuz. Şunu bilin ki: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi çürümüş bir sistemdir, bir sene içinde her yeri püskül püskül dökülmüş durumdadır. Turizme bile el atmak isteyen bir Cumhurbaşkanı varsa, bilirkişisine ve kendi bakanına güvenmeyen bir Cumhurbaşkanı varsa, bu ülkeyi hiçbir biçimde yönetemedikleri anlamına gelmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Oruç, tamamlayınız sözlerinizi.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Dolayısıyla, bizler bu kanun teklifinin tamamına karşı olduğumuzu bir kez daha söylemek isteriz.

Bugün eğer demokrasinin, hukukun ve bilirkişilerin... Bu ülkede gerçekten kuvvetler ayrılığı ortada olmadığı sürece, her şeyi bir adamın inisiyatifine bıraktığımız sürece asla ve asla bu ülke yönetilemez. Türkiye bir kişinin veya etrafındaki zümrenin malı değildir.

Şunu da bilmenizi isteriz: Bu dünya ne sizlere ne zümrenize kalmadı çünkü böylesi bencillik, böylesi tek adamlık, böylesi merkeziyetçilik vatandaşlara zulümden öte hiçbir şey getiremez, bu ülke ekonomisini batırmaktan öteye gidemez.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)