| Konu: | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 11.07.2019 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli Meclis üyeleri; Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı hakkında uyarılarımızı hiç dikkate almadınız, maddeleri birer birer oylayıp geçirdiniz. Yasanın tamamını oylamaya geçmeden önce Eskişehir'deki deneyimlerimi sizlere aktararak bir kez daha düşünmenizi rica ediyorum.
Eskişehir 99 yılından önce bir turistin yolunu kaybetse uğramayacağı, bir vesileyle gelenlerin ise hatırında tozlu ve çamurlu bir il olarak yer edinen bir şehirdi. 99 yılından sonra yerel yönetimin uygulamalarıyla şehirde bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Tüm canlılığını yitirmiş, su taşkınları ve sağlık açısından tehlike riski taşıyan Porsuk Çayı, iyileştirmesi, değiştirilen yaya köprüleri ve şu anda içinde dolaşan botları, gondollarıyla şehri şu anda bir gerdanlık gibi süslüyor.
Araçların istila ettiği cadde ve sokaklardan insanları sokağa davet eden yaya yolu düzenlemeleri, heykelleri, caddelerinde süzülen tramvayı, şehirde yaşayanları buluşturan parkları, denizi olmayan bir şehirdeki plajıyla şehir bambaşka bir çehreye kavuştu.
Eskişehirliler 2004 yılında uyandıklarında bir gazetede "Yeni keşif, Eskişehir turu" ilanını gördüklerinde çok şaşırdılar ama bir o kadar da gururlandılar. Eskişehir'e şehir gibi şehir görmeye gelenlerin talepleri Eskişehir'de yepyeni bir sektör turizminin doğmasına neden olmuştu.
Belediyenin müzeler, kültür ve sanat etkinlikleriyle zenginleştirdiği olanaklarla günübirlik ziyaretler uzun konaklama talebine evrilirken 4 olan otel sayısı da 100'e çıktı. Eskişehir, yerel yönetimin başardıklarıyla şehir turizminin öncüsü olmasının yanı sıra, aynı zamanda Anadolu'nun kültür ve sanat şehri hâline geldi. Bunları belediyemizin reklamı için değil, ajansta yer verilmeyen yerel yönetimlerin önemini vurgulamak için anlatıyorum.
Gelelim ajans deneyimimize. Belediyenin şehir turizmi başarısına karşılık, Frig Vadisi, Yazılıkaya, Seyitgazi, Büyükyayla Karavan Merkezi, Han Yeraltı Şehri, Kızılinler Termal Projesi, Sivrihisar İnanç Turizmi, Çifteler, Sakaryabaşı, Mihalıççık Ekoturizmi gibi ilçelerimizde bekleyen onlarca turizm projesi varken Eskişehir'e hiçbir şey yapmayan AK PARTİ iktidarı 2013 yılında birdenbire Eskişehir'i Türk dünyası kültür başkenti ilan etti ve bir ajans kuruldu, tıpkı şimdi kurulması düşünülen ajans gibi. Büyükşehir Belediyemizi temsilen katıldığım ilk toplantıda ajansın ilk icraatı katılımcılara dağıtılan pahalı hediyeler oldu. Maaşı çok yüksek olduğu söylenen ama hâlâ ne kadar olduğunu bilmediğimiz ancak birine yakınlığıyla bildiğimiz biri genel müdür olarak atandı ajansın başına. Organizatörlerce konserler düzenlendi, gruplar yurt dışına götürüldü, sokaklarda Nasrettin Hoca kılıklı animatörler dolaştırıldı. "Türk dünyası kültür başkentlerinden gelen turist kafilelerine rastladınız mı hiç Eskişehir'de?" derseniz kimse onları göremedi. Eskişehirliler durumu "Paralar çalgıya çengiye gitti." diye özetliyor.
"Ajansa ne oldu?" derseniz onu da anlatayım. Kuruluş yasasınca 31 Aralık 2013 gününde tasfiyesi gerekirken 30 Haziran 2014 tarihine yani 2014 yerel seçimleri sonrasına bırakılması için bir teklif Meclise geldi. Mecliste görüşülürken renkli kişiliğiyle hafızalarımızda yer edinen Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilimiz merhum Kamer Genç "Tasfiye edilince de AKP'nin emrine vereceksin. Burada açık bir yolsuzluk var. Bunlar devletin parası. Araştıralım eğer bunlar yalansa ben burada kendimi yakarım. Eğer yalan değilse siz de yakar mısınız?" diye AKP sıralarına seslendi. Nur içinde yat Sevgili Kamer Genç, yanan ajansın bütçesi oldu. Tasfiye uzayınca 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde harcanan paralarla ilgili şaibeler dolaşmaya başladı Eskişehir'de. Asıl işin ilginci, 2014'te Büyükşehir Belediyesini Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca yasa gereği tasfiye edilerek nakit varlığını yerel yönetime devretmesi gerekirken bir vakıf kuruldu ve tüm varlık vakfa devredildi ama tartışmalar bitti mi? Yasaya aykırı vakıflaşan ajansın bütün paraları hâlâ Eskişehir'de tartışılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Bir dakika daha rica edebilir miyim?
BAŞKAN - Buyurunuz lütfen, tamamlayın.
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Mülkiyeti TOKİ'ye verilen, şehir merkezinde yıkılan 54 bin metrekarelik Atatürk Stadyumu'nun arsası 2018'de millet bahçesi için Türk Dünyası Vakfına devredildi. Bir firmaya 185 bin liraya proje çizdirildi ama proje ihalesi iptal edildi, davet usulüyle İstanbullu bir firmaya verildi. Yol arkadaşım Sayın Utku Çakırözer sordu "Neden İstanbullu firma?" diye, "Bu İstanbullu firmanın özelliği ne?" diye. Proje kamuoyundan saklandığı için, Sayın Erdoğan'ın dediği gibi millet bahçesinde yatıp yuvarlananlar olursa kafalarını betonlara çarparlar diye endişe ediyoruz açıkçası ama asıl endişemiz, ortaya saçılan yine bir sürü şaibe.
Değerli milletvekilleri, Eskişehir için anlattıklarım sadece bir örnek. Denetimden uzak, yerel aktörlerin içinde olmadığı, Türkiye'nin turizmini pazarlayacak ajansın nelere gebe olduğunu varın siz düşünün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Toparlayın lütfen.
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Düşünmezseniz de ajansın kurulumunu kabul ederseniz yine bu çatının altında toplanırız, nereye harcandığı belli olmayan paraları konuşuruz. Rahmetli Kamer Genç'in sorduğu gibi sorarız ama korkarım ki cevap alamayız. Yanıp giden yine milletin parası olur.
Genel Kurulu saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)