GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:16.07.2019

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce dün, Tunceli Ovacık'ta 2 küçük çocuk -Ayaz 8 yaşında, Nupelda 4 yaşında- döşenen patlayıcıların infilak etmesi sonucunda hayatlarını kaybettiler.

Değerli arkadaşlarım, daha evvel söyledim, bir kere daha söyleyeceğim, kızanlar oluyor: Bu işlerin olmasında, çocukların, gençlerin ölmesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani bizlerin görevini tam olarak yapmamasının da bir payı var, bunu buradan ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ne alakası var? PKK'ya laf söyleyemiyorsun, geliyorsun Genel Kurula laf söylüyorsun ya, ayıp ya!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar, sessiz olalım.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Mayını döşeyenden bahsetsene sen ya!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar, lütfen sataşmayın.

Sayın Bekaroğlu, siz Genel Kurula hitap edin.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, görüşülmekte olan...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Meclisi suçluyor ya!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen... Konuşmak isteyen söz alır.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ya sen de konuşmak istiyorsan kalk konuş, söyleyecek bir sözün varsa söyle.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, siz buyurun.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ne konuşacağım, kendi kendine konuş orada.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu... Değerli arkadaşlarım...

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Siyaset görevini yapmadığından dolayı yıllardır bu ülkede insanlar ölüyor. Bunu buradan haykırıyorum.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Neyi haykırıyorsun?

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Siyasetçinin, siyasetçilerin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, hepimizin burada katkısı var. (CHP sıralarından alkışlar) Yıllardan beri terörü sömürdük, o nedenle insanlar, çocuklar ölüyor.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, Genel Kurula hitap edin.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Ne var bunda arkadaşlar, niye buna kızıyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, karşılıklı olmasın lütfen. Konuşmak isteyenlere söz veriyoruz, rica ediyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Varlık barışıyla ilgili konuşacağım değerli arkadaşlarım.

8'inci kere varlık barışı çıkarıyoruz. Ne demek varlık barışı? Yurt dışında bulunan bazı paraların -bazı paralar derken kayıtta olmayan paraların- Türkiye'ye getirilmesi ve kayıt altına alınmasını öngören bir düzenleme; "varlık barışı" filan deniliyor buna.

Değerli arkadaşlarım, bütün ülkeler bunu yaptılar. Özellikle vergi sebebiyle kendi ülkelerini terk etmiş, vergi cennetlerine gitmiş paraları kriz dönemlerinde kendi ülkelerine getirmek istemişler, OECD de bununla ilgili öneride bulunmuş ve "2017 sonuna kadar şu çerçevede yasalar çıkarılabilir." denmiş. İspanya'dan İtalya'ya kadar Avrupa ülkelerinde herkes çıkarmış ama bir kere değerli arkadaşlar, 8'inci kere varlık barışı yasası çıkarıyoruz, düzenleme yapıyoruz. Bu tabii, ciddi bir krizin ifadesinden başka bir şey değil.

Değerli arkadaşlarım, bu para yurt dışında bulunuyor, kaynağını bilmiyoruz. Biliyorsunuz, bu paralarda herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacak eğer beyanda bulunur ve yüzde 1'i öderse. Hele hele bundan önceki varlık barışında şöyle bir teklifle gelmiştiniz: Bir önceki düzenlemede, herhangi bir adli soruşturma da yapılmayacak yani kara para da olsa uyuşturucudan da gelse, silah kaçakçılığından da gelse yapılmayacak denilmişti. Mecliste kıyamet koptu ve bu cümleleri geri çektiler değerli arkadaşlarım. Bu, olacak bir şey değil ve ne oluyor, ne kadar para geliyor?

Bakın, ben, daha önce Sayın Bakana -yani Maliye Bakanı Naci Ağbal iken- sordum: Varlık barışı uygulaması kapsamında Türkiye'ye yurt dışından gelen kaynak ne kadar, ne kadar para geldi? Sadece bir sefer yapılan, 2008'deki düzenlemeyle ilgili bilgiler mevcut internet sitelerinde ya da Bakanlığın kayıtlarında, başka hiçbir kayıt yok. "Bu kaynakların ne kadarı para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından oluşuyor?" diye sorduk, cevap vermiyorlar. Ne geliyor, nasıl geliyor?

Bakın, daha haziran ayının sonunda süresi bitti, Cumhurbaşkanı altı ay uzatmıştı, bir öncekinin haziran ayının sonunda süresi bitti, şimdi tekrar çıkarıyoruz. Yine Cumhurbaşkanına altı ay uzatma hakkı veriyoruz, daha sonra yine çıkaracağız. Ne oluyor değerli arkadaşlarım?

Bir soru daha sordum ve işin önemli noktası burada. "Bu kaynakların ne kadarı getirenler tarafından ne kadar süre içinde yurt dışına çıkarılmıştır?" diye sordum değerli arkadaşlarım. Bu, çok önemli bir sorudur. Eğer gelen kaynaklar yurt dışında kalıyorsa... Hadi diyelim ki gerçekten dışarıdaki para ülkeye getiriliyor. Hangi insan getirir böyle ekonomik sıkıntıların bulunduğu bir ortamda; Türkiye'de işte güvenle, hukukla ilgili problemlerin olduğu bir ortamda kim ne kadar getirir tartışılabilir ama getirilebilir. Peki, bir ay sonra, on beş gün sonra geri götürüyorsa kesinlikle ve kesinlikle kara para aklama amacıyla getirilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Bir yarım dakika daha...

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Komisyon görüşmelerinde daha önceki varlık barışlarında sürekli olarak "Bu konuyla ilgili bir kısıtlama getirmeyi düşünmüyor musunuz?" diye sorduk. Yani gelen para şu kadar sürede yurt dışına çıkamaz diye bir şey getirmediler değerli arkadaşlarım. Dolayısıyla bu, gerçekten Türkiye'nin güvenilirliğini... Bakın, ciddi sorunlar var değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin en temel problemi, tasarruf yok; Türkiye'de para yok, para. Değerli arkadaşlar, daha önce yüzde 3,5-4'le almış olduğumuz borcu şu anda yüzde 8'le borç alarak çeviriyoruz. Para bulmamız gerekiyor. Bu paranın gelmesi için de güvenilir olmak gerekiyor. Güvenilir olmak için de bu tip işlerin olmaması lazım arkadaşlar. Kızıyoruz, "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları bize haksızlık yapıyor, şunlar düşman, dışarıdan..." filan. Hayır değerli arkadaşlar, biz bize düşmanlık yapıyoruz. Sürekli, bu düzenlemelerle biz bize düşmanlık yapıyoruz. Bundan vazgeçelim. Umarım bu düzenleme son düzenleme olur.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)