| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.07.2019 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 21'inci maddeye konu olan ve af getirilen tüm arabalar lüks arabalar. Tıpkı geçen konuştuğumuz gibi, varlık barışı maddesinde olduğu gibi yine zenginden yana ve kaçakçılıkla mücadele edelim derken aslında usulsüzce araç getiren ve satın alan herkesi iyi niyetli üçüncü kişi sayarak subjektif bir değerlendirmeyle affeden bir kanun maddesiyle karşı karşıyayız. Bu adaletsiz af anlayışını kabul etmediğimizi ve bu maddenin kanun teklifinden çıkarılması gerektiğini bir kez daha kürsüden ifade etmek isterim.
Ben biraz da bu sene iki gün katıldığım -son iki günde- Plan ve Bütçe Komisyonunun hâlinden ve pürmelalinden söz etmek istiyorum. Çünkü gerçekten, daha önce katıldığım zamanlarda gördüğüm aktivitesini, daha fazla müzakere etme usulünü maalesef bu kez görme imkânımız olmadı ve ben orada konuşulan çoğu şeyin de dinlendiğini, kulak verildiğini de düşünmüyorum.
Türkiye'nin belki en önemli politika belgelerinden birisi olan On Birinci Kalkınma Planı geçti Komisyondan ama hakikaten, o kadar önemli bir belge geçerken ona gereken önem verildi mi? Hayır. Bir kere, ne sendikalar vardı ne kadın örgütleri vardı müzakere eden ve görüşlerini ifade eden. Dendi ki: "Üç yıl önce zaten görüşlerini ifade ettiler." Üç yılda dünya değişti arkadaşlar, üç yılda Türkiye'nin hâlinde çok şey değişti ve gerçekten özellikle kadınlar açısından baktığım zaman ciddi, müdahaleler, ciddi kazanımlarımıza karşı saldırılar var.
Bugün kadın örgütleri yine ayakta ve isyan ediyorlar, diyorlar ki: "'Toplumsal cinsiyet eşitliği' kavramını nerede ve ne zaman yuttunuz, niye bunu çıkardınız? Onuncu Kalkınma Planı'nda yer alan 'toplumsal cinsiyet eşitliği' kavramına, 4 maddede yer alan bu kavrama ne oldu?" Kadın örgütleri bunu soruyorlar. "Müzakere ettik." dediniz, kimlerle müzakere ettiniz, hangi kadın örgütleriyle müzakere ettiniz? Bunu sorduk Plan ve Bütçe Komisyonunda da bir cevap yok. 3 önerge verdik orada, gerçekten aslında birbirimizi dinlemediğimize ve sadece el kaldır, el indir şeklinde davrandığımıza eminim çünkü bu maddelerden, bu önergelerden bir tanesi, örneğin bu kalkınma planında (603.2)'de kadınlara sağlık, medya ve dijital okuryazarlık eğitimi verilmesi öngörülüyor. Gayet güzel bir şey; evet, sağlıkla ilgili okuryazarlığı olsun, medya okuryazarlığı olsun, dijital okuryazarlık olsun. Biz buna bir ek yapalım dedik, dedik ki: "Kadınlar haklarını bilmek istiyorlar, haklarını bilmek gerçekten güven veren bir şey ve onları, daha güvenle geleceklerini kurabilmeleri için donatan bir şey. Bunun için, kadınların haklarını bilebilmeleri için kalkın bu medya, sağlık ve dijital okuryazarlığa bir de yasal okuryazarlık ekleyin. Kadınlar haklarını öğrenebilsinler, bunun bilinirliğini artıralım." dedik; reddedildi bu önerge. Neden reddedilir böyle bir önerge arkadaşlar? Daha önce, tıpkı Rabia Naz araştırma komisyonunu reddettiğiniz gibi mi? Sırf biz verdik diye mi bu önergeyi?
Ve gerçekten, ben, bu Meclisteki kadınlara da sesleniyorum: Kadınlardan yana olun ve kadınlardan yana söz söylendiği zaman, önerge verildiği zaman dayanışma içinde olalım çünkü bir gün şiddete uğradığınızda o şiddete karşı duracak olan, sokakta da olsa, Mecliste de olsa, nerede olursa olsun bizleriz. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi'ni yedirmeyelim arkadaşlar. "İstanbul Sözleşmesi'ni biz imzaladık." diye övünüyoruz, "İstanbul'da imzalandı." diye övünüyoruz, "İlk imzacısıyız." diye övünüyoruz; evet, güzel bir şey...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - ...kadınların mücadelesiyle ve el birliğiyle gerçekleşti bu. Şiddeti önlemek için en önemli uluslararası belgelerden biri.
Şimdi, kalkıp, birtakım meczuplar "Bu, aileyi yok ediyor." "Bu, şunu yapıyor, bunu yapıyor." dediği zaman, bunlara niye kulak veriliyor? Neden bunun karşısında net bir duruş sergilenmiyor?
"Toplumsal cinsiyet eşitsizliği" dediğiniz zaman ne anlıyorsunuz? Eşitsizlik hayatın her alanında. Nasıl şu Meclis erkeklerle doluysa, nasıl eğitimde, yöneticilikte, her alanda daha fazla erkekler varsa ve kadınlar düşük ücretlerle çalışıyorsa, OECD raporuna baktığımız zaman Türkiye kadın erkek eşitliği konusunda 149 ülke arasında 130'uncu sıradaysa, işte, bunun adına toplumsal cinsiyet eşitsizliği denir, bu kadar basit. Bunu çıkaracak bir şey yok. Bunu kadınlara seslenerek söylüyorum, erkeklere değil.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)