| Konu: | Halk takviminin yeni nesillere aktarılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 18.07.2019 |
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu topraklarda bize ait eşsiz değerler ve tecrübeler vardır. Eskilerin özellikle iklimsel değişimler, hava tahmini ve doğa hareketlerini gözlem ve yorumla belirledikleri dönemler "halk takvimi" olarak anılır. Yüzyılların deneyim ve birikimiyle bugüne ulaşan tanımların her biri bir hayat tecrübesinin mahsulüdür. Takvimlerde gördüğümüz ülker, kestane karası, kuş geçimi ve ayandon birer fırtınadır. Daha eski ajandaların kenarlarında da leyleklerin gelişi, kırlangıçların gidişi, ağaçlara su yürümesi, uzun gecelerin sonu, sıcakların kırılması, nevruz, mihrican gibi notlar yer alır. Bu halk takvimi neredeyse şaşmaz bir kesinlik içerir. Erbain, hamsin, karakış, en uzun ve en kısa gün ve geceler, eyyamıbahur, cemreler, zemheri, zemheri zürefası, mart dokuzu, kocakarı soğukları, öküz soğukları, pastırma yazı; bize ait bu tecrübeler kaybolmaktan kurtarılmalı ve her vesileyle yeni nesillerimize aktarılmalıdır.