| Konu: | Asya Verimlilik Teşkilatı Kuruluş Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2019 |
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni yasama yılının ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Nevşehir'imizin Kapadokya bölgesinin sorunlarını ve çözüm önerilerini sunmak üzere söz almış bulunmaktayım.
Milletvekili seçildiğimden bugüne Kozaklı ilçemizin hastane sorunu olduğunu, bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğini, yapılacak hastanenin fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi şeklinde yapılması durumunda ülke ekonomisine ve turizmine ciddi katkı sağlayacağını söyledim. Belediye başkanlığı seçimi öncesi AK PARTİ milletvekilleri ve belediye başkanı adayları bunu doğru bulmuş oluyorlar ki hastanenin yapılacağı yönünde vatandaşa vaatte bulundular. Bu vaatler sonucu seçilen şimdiki AK PARTİ Kozaklı Belediye Başkanı ağustos ayı içerisinde hastane temeli atılmaz ise istifa edeceğini söyledi. Şimdi buradan dinletiyorum.
(Hatibin cep telefonundan bir ses kaydı dinletmesi)
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Şimdi, bu belediye başkanı genç arkadaşımız herhâlde AK PARTİ'li 2 milletvekilimize güvenerek söz verdi; bırakın temelini atmayı, ortada proje dahi yok. Şimdi, milletvekili arkadaşımızın birisi burada, diğerini bilmiyorum burada mı, ikisini de verdiği sözü yerine getirmeye davet ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine bu kürsüden, Nevşehir merkezde bulunan sanayi bölgelerinin hiçbirisinde doğal gaz olmadığını söylediğimde AK PARTİ'li milletvekili bu kürsüden belediye başkanlığı seçiminden önce doğal gazın sanayiye geleceğini müjdeledi ama doğal gaz hâlâ yok. Sayın Milletvekili, yapacağınız işler için ya söz vermeyin ya da söz veriyorsanız yerine getirin. Nevşehir halkı vermiş olduğunuz bu sözün yerine getirilmesini bekliyor.
Nevşehir'de sanayicilerle yaptığımız görüşmelerde kendilerinin ara elemana ihtiyaçları olduğunu, bu işsizlik ortamında ara eleman bulamadıklarını, sanayideki üretimlerinde de düşüş olduğunu söylediler. Ara eleman bulmanın yolunun da bol bol imam-hatipler açmak yerine kendilerine ara eleman yetiştirecek -bu benim sözüm değil, Nevşehirli sanayicilerin sözü- teknik okulların açılmasını istediler. Bu konuda Millî Eğitim Bakanıyla beraber çalışacaklarını söylediler. Onların sizden tek bekledikleri, yeter ki eğitime ideolojik olarak yaklaşmayın, üretime dayalı, üretimin adaletli paylaşımına dayalı bir eğitim sistemini geliştirin.
Yine Nevşehirli sanayicilerimiz "kalkınmada öncelikli il" statüsü almak istiyorlar. Ayrıca bu kürsüden defalarca dile getirmeme rağmen çözüm bulunamayan Nevşehir Havaalanı'na Antalya ve İzmir'den direkt seferlerin konulması ve İstanbul seferlerinin artırılması için bizlerden acil çözüm beklemektedirler. Gerekiyorsa 3 milletvekili olarak Ulaştırma Bakanına beraber gideriz, Bakana sorunlarımızı, halkın isteklerini anlatırız. Ben bir muhalefet milletvekili olarak iktidar milletvekilleriyle Nevşehir'in sorunlarının çözümü konusunda beraber hareket edebilirim.
Nevşehir halkı hâlâ asbestli borulardan su içmektedir. Bu sorunun da acilen çözülerek tüm Nevşehir'in içme suyu borularının değiştirilmesi gerekmektedir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kanser oluyor millet, kanser.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Biliyorsunuz "patates" denince gerçi Sayın Niğde Milletvekilimiz akla geliyor ama ben de birazcık o konuya gireyim.
BAŞKAN - Estağfurullah...
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Onu üretim anlamında söylüyorum, yanlış anlaşılmasın.
Şimdi, bizim Derinkuyu, Kaymaklı ve Nevşehir'in merkezi, patatesin en çok üretildiği yerlerden biri. Elektrik fiyatlarına yapılan zamlar çiftçinin belini bükmüş, her biri hacizli durumda. Çiftçilerimiz elektrik borçlarının bir yıl faizsiz olarak ertelenmesini ve kendilerine yeni olanak sağlanmasını istiyorlar. Bu konuda Hükûmetten destek istiyorlar, AK PARTİ Nevşehir milletvekillerimizden destek istiyorlar. Uzun dönemde ise çiftçilerin kullandıkları elektrik tüketim bedelinin dışında alınan diğer vergilerin kaldırılarak çiftçiyi üretime yönlendirecek yeni düzenlemenin yapılmasını bekliyorlar.
Şimdi, değerli milletvekilleri, özellikle de Nevşehir milletvekilleri, çiftçilerimizin çoğu size oy veriyor ama kendilerine bu oylar elektrik ve mazot zammı olarak geri dönüyor. Buradan da hemşehrilerime selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Devlet, vatandaşa sertifikalı tohum alımı için her yıl sonunda 425 TL destek vermekte. 2018 yılı destek ödemesi henüz yapılmadı. Çiftçilerimizin bankaya olan borcunu ödeyebilmeleri için acilen bu desteğin verilmesi gerekmektedir. Bu geç ödeme nedeniyle devlet, vatandaşa ödediği paraya faiz ödememekte ama vatandaştan, devlete olan borcundan dolayı faiz almakta.
Avanos da bizim turizm beldelerimizden bir tanesi. Avanos'taki tarihî köprünün ayakları ödenek verilmediği için çökmek üzere. Projesi yapılmış, planı yapılmış ama "Ödenek yok." deniyor. Şimdi, bu "Ödenek yok." diyen Vali -geçenlerde Nevşehir'de bir açılışa katıldık Valiyle beraber- orada konuşma yapıyor. Vali bu, devletin valisi, Hükûmetin valisi değil. Sayın AK PARTİ'li milletvekilleri, siz içinize sindirebilir misiniz? Devletin Valisi "'Türkiye'de ekonomi kötüye gidiyor.' diyorlar bazı şarlatanlar. Ekonominin çok iyi gittiğini görüyorsunuz." diyor.
Şimdi, tabii, orada, bir protokol ortamında, bir iş yerinin açılışında Valiye cevap veremezdim, benim muhatabım da değil.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şarlatanın ta kendisi!
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Ama kendisine buradan sesleneyim: Sayın Vali, sen devletin valisisin. Şarlatanın tanımına bir bak. Bir taraftan diyeceksin ki: "Avanos'taki köprünün ayağını yapacak projenin bedeli yok." Ben diyorum ki: Kozaklı ile benim beldem Kanlıca arasındaki yol berbat, yapın. "Ödenek yok" Sonra orada birtakım insanlara yalakalık yapmak için "şarlatan" lafını kullanıyorsun. Sana aynen iade ediyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Meclisin kürsüsünden iade ediyorum.
Şimdi, Avanos'ta 23 tane konak var. Bu konaklar Turizm Bakanlığına devredildi. Eğer yapılsa, bitirilse, konakların her birinin odası 150 euro. Turizm Bakanlığı ne kendisi yapıyor ne de bunu belediyeye devrediyor. Turizm Bakanlığı ya bunu yapsın ya da belediyeye devretsin, bunu bekliyoruz.
Şimdi, gelelim şu Hacıbektaş konusuna...
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Anlaşmaya gelelim.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Biz söyleriz, muhalefet söyler, eleştirir, iktidar yapar. Burada bir anlaşma olmaz. Şimdi, Hacıbektaş'ı...
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Uluslararası anlaşmayı kastettim.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Ha, siz uluslararası anlaşmayı kastettiniz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Onun üzerinde konuşun.
SALİH CORA (Trabzon) - İç Tüzük'te, onun üzerinde söz aldınız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ramazan Bey Türkiye'nin içinde değil, dışında.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Ha, siz dışarıdaysanız bilmiyorum, ben içeriden konuşuyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hatibe çok laf atıyorlar Sayın Başkan.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Hacıbektaş'ın sorunlarını bu kürsüden dile getirdiğimde AK PARTİ'li 2 sayın milletvekili çıktı, bir tanesi -kürsüdedir, arkadaşımdır, saydığımdır, sevdiğimdir kendisi, o ayrı bir iş- dedi ki: "Hacı Bektaş-ı Veli felsefesini biz de severiz, biz yapacağız, ben de oradan evliyim." Bir tane çivi çakılmadı. Öbür milletvekili arkadaşımız çıktı, kendisi birtakım, La Fontaine'den masallar anlatır gibi, gittim geldim, gittim geldim... Bir tane çivi çakılmadı.
Geçenlerde biz Turizm Bakanına ziyarete gittik Hacıbektaş Belediye Başkanımızla beraber. Kendisini davet ettik, davetiye verdik, elli beş yıldır yapılan yardımın biraz daha artırılarak ödenmesini istedik, kendisi yapacağını söyledi.
Değerli milletvekilleri, iki gün sonra bir yazı geldi. Şimdi zaman darlığı nedeniyle hepsini okumayacağım, diyor ki: "Söz konusu etkinliğin desteklenmesi uygun görülmemiştir." Elli beş yıldır Hacıbektaş'a yapılan yardımı, elli beş yıl sonra kesiyorsunuz.
Ben bir soru önergesi verdim Sayın Bakana, dedim ki: Sayın Bakanım, siz bu yardımları hangi gerekçelerle, nedenlerle kesiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sözlerini toparlasın bir dakikada.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Az kaldı.
BAŞKAN - Sayın Sarıaslan, son cümlelerinizi alayım.
FARUK SARIASLAN (Devamla) - Dedim ki: Siyasi midir, ideolojik midir, mezhepsel midir? Hâlâ bunun cevabını alamadım ama size bu kürsüden bir şey söyleyeyim: Eğer ekonomik baskılarla bu halkı dize getireceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Halkımız diyor ki: "Rızkımı veren Hüda'dır, Cumhurbaşkanı da olsan Bakan da olsan Başbakan da olsan sana minnet eylemem."
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)