| Konu: | Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç'un (3/879) esas numaralı Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 08.10.2019 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kürsüde konuşan HDP'li hatip, çok vahim ifadeler kullanmıştır. Burada her zaman dile getirmeye çalıştıkları -çaba göstermekte oldukları- işte kürdistan coğrafyasından tutun da mültecilere Türk devletinin araçsal yaklaştığını, onları bir meta olarak kullandığını sanki ifade edercesine beyanları bizim şiddetle reddettiğimiz, asla kabul edemeyeceğimiz beyanlardır.
Bir sefer "mülteci" ifadesini "sığınmacı" ifadesi olarak değiştirmek ve düzeltmek gerektiği kanaatindeyim. Türk devleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti, kendisine sığınan, misafir olan kim varsa, tarih boyunca, hepsine her zaman şefkatle, adaletle ve dünyada hiçbir devletin ve milletin yapmadığı şekilde, onları bağrına basarak, aynı kendi insanı gibi görerek onlara muamele etmiş bir millettir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Efendim, çok sataşma oldu.
Bu noktada, Türk milletinin sizden herhangi bir onay almaya, bir teyide ihtiyacı yok. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Hatta Türkiye'de bugün bu sığınmacı kardeşlerimize, bu misafirlerimize çok iyi davranıldığı, haddinden fazla müsamahakâr davranıldığı noktasında eleştirilerle karşılaşılırken bunlara araçsal olarak yaklaşıldığı gibi bir iddiayı asla ve asla kabul edemeyiz.
AK PARTİ-MHP ittifakını Türkiye'nin kanını emen ittifak olarak ifade ediyorsunuz. Türkiye'nin, Türk milletinin kanını emenlerin kim olduğunu bizler çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin kanına giren, Türk milletinin kanını emen hain, şerefsiz PKK terör örgütüdür, onun Suriye uzantısı PYD'dir ve ona bugün utanmazca destek verenlerdir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bülbül, son dakikanız.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - "Rojava'yı istimlak mı edeceksiniz?" diyorsunuz. Suriye topraklarından, Suriye'nin toprak bütünlüğünden bahsederken, Suriye'nin kuzeydoğusunu kim istimlak etti? İstimlak edenlere çıt çıkmıyor, arkasındaki dünyanın en kanlı emperyalist gücüne, Amerika'ya karşı çıtınız çıkmıyor, şimdi kalkıp "Oraya adalet getireceğim, huzuru sağlayacağım." diyen Türkiye'ye karşı kin kusuyorsunuz burada. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu kabul etmek mümkün değil. Bunu kimse yemez. PKK'nın, PYD'nin ne olduğunu uluslararası örgütler söylüyor. YPG'nin, PYD'nin orada küçük yaştaki çocukları savaştırmak için nasıl tutsak ettiğini, orada Rakka'da 1.600'den fazla sivili nasıl katlettiğini, ayrıca diğer bütün çalışmalarda "DEAŞ'lı teröristlerle mücadele ediyoruz." adı altında sivil katliamlarına nasıl girişildiği Uluslararası Af Örgütü'nün, uluslararası örgütlerin kayıtlarına düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen Sayın Bülbül...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Burada Türkiye'yi bir işgalci mantıkla, Türkiye'nin yapacağı harekâtın sanki karşısında bir terör örgütü yokmuş gibi, sanki yıllardan beri 50 bin tır, 15 bin uçak sortisiyle nakliye edilmiş, teçhiz edilmiş, donatılmış, sanki sınırının dibinde namluları kendisine dönmüş bir yapı yokmuş gibi değerlendirip Türkiye sanki keyfî bir uygulamayla orada birtakım kendi arzularını tatmin etmeye çalışıyormuş gibi göstermek, ayrıca kabul edilemez bir durumdur. Türkiye, Kürt kardeşlerinin yanındadır. Türk milleti, Kürt kardeşlerinin yanındadır ve Allah'ın izniyle PKK'nın ve PYD'nin zulmünden Kürt kardeşlerini kurtaracaktır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sizin derdinizin ne olduğunu biz biliyoruz.
MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Biz de sizi biliyoruz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sizler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapmış olduğu mücadeleyi, şanla şerefle yürüttüğü mücadeleyi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bülbül...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Son efendim son, istirham ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Bülbül, kesiyorum artık.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Çok önemli efendim, istirham ediyorum.
BAŞKAN - Çünkü bakın usule de aykırı size devam ettirdim, dört dakika sürdü.
SALİHE AYDENİZ (Diyarbakır) - Hakaret etmesi için uzatıyorsunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - O zaman bitiriyorum efendim, otuz saniye sürmeyecek, rica ediyorum.
BAŞKAN - Peki, lütfen rica ediyorum, toparlayın.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Türkiye Cumhuriyeti devletinin mücadelesini sanki Kürt kardeşlerimizle olan bir mücadele gibi, saldırıları sanki onlara yapılan bir saldırı gibi değerlendirmek, uluslararası kamuoyuna vermek istediğiniz bir mesajdır.
SALİHE AYDENİZ (Diyarbakır) - Onun için zırhlı araçlarla sokak ortasında çocuklar katlediliyor.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bunu şiddetle reddediyoruz. Biz Kürt kardeşlerimizle beraberiz, 82 milyon Türkiye'yiz ve bu fitneleri Allah'ın izniyle hep beraber yerle bir edeceğiz.
Teşekkürler. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)