| Konu: | Çiftçilerin sorunları ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 09.10.2019 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu yıl pamuk, mısır ve ayçiçeği üreticileri ciddi manada ürün kaybına uğradılar. Gerek kuraklıktan gerek iklim değişikliğinden kaynaklanan bu ürün kaybıyla birlikte, aynı zamanda pamuk üreticileri geçen yılki fiyatlardan en az yüzde 30'a varan bir fiyat kaybıyla bu yıl ürünlerini satmak mecburiyetinde kaldılar. Burada onların sıkıntılarını, onların bizlerle paylaştığı problemleri sizlerle paylaşmak ve Bakanlık yetkililerini uyarmak adına söz aldım. Bu manada, umarım, inşallah başarılı bir söz söylemiş olur ve bu arkadaşlarımızı rahatlatacak bir sonuca erişmiş oluruz.
Değerli arkadaşlarım, geçen yıl pamuk fiyatları 4.200 liradan başladı, 3.500 liraya kadar geriledi ve bu fiyatlar arasında çiftçimiz pamuğunu sattı. Bu yıl pamuk fiyatları şu anda 2.800 lira ile 3.000 lira arasında yani eski rakamla söylüyorum çiftçilerimizin daha iyi anlaması açısından. Yine, ürün kaybı açısından da geçen yıl ortalama 500-550 kilogram pamuk alınmışken bu yıl 350 kilogram civarında bir ortalama rekolte var. Dolayısıyla ciddi manada hem yüzde 30'a, yüzde 40'a varan rekolte kaybı var hem de fiyatta yüzde 30, yüzde 35 kayıp var. Dolayısıyla çiftçimiz, özellikle pamuk üreticisi çok ciddi bir mağduriyet içerisinde. Aynı zamanda, dolardaki kur artışından kaynaklanan girdi maliyetleri de çok ciddi manada yükseldi. Bir önceki yıl gübre fiyatı 1 milyon lirayken yani 1 TL'yken, bu yıl ürünü toplayan çiftçimiz almış olduğu gübreyi 2 liradan veya 2.100 liradan satın aldı. Dolayısıyla gübre ve mazot fiyatlarında ciddi artışlar oldu.
Aynı zamanda yine, kur artışından, dolardaki kur artışından kaynaklanan kimyasal ilaçlarda da yüzde 70 ile yüzde 150'ye varan ciddi manada artışlar oldu. Dolayısıyla çiftçimiz hem ürün kaybı hem fiyat kaybı hem de maliyet girdilerinin çok yüksek olmasından dolayı çok ciddi bir kayıp içerisinde. Bu kaybı gidermek ve gelecek yıl çiftçimizin tekrar pamuk ve diğer ürünleri ekip yetiştirmesini temin edebilmek adına bazı tedbirleri almamız gerektiği kanaatindeyim. Nedir bu tedbirler?
Bir: Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan çiftçi borçlarının bir an önce ertelenmesi ya da uzun yıllara taksitlendirerek düşük faizlere bölünüp çiftçinin bu konuda bir an önce rahatlatılması lazım. Yani Tarım Kredi faizleri şu anda yüzde 20'nin üzerinde değerli arkadaşlarım, bunu çok aşağılara çekmek lazım ve Tarım Krediye olan çiftçi borçlarını erteleyerek, yine Ziraat Bankası borçlarını da düşük faizle uzun yıllara bölerek çiftçimizin rahat bir nefes almasını temin etmemiz lazım.
Yine, ithal edilen pamuk ve pamuk ürünlerine -Hazine Bakanlığı bunu çok iyi bilir- Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak yüzde 6 oranında vergi koyma hakkımız var. Bunu bir an önce koyarsak, yüzde 6 vergiyi, bu, çiftçinin kütlü pamuk fiyatına en az 400 lira, 500 lira bir artı getiri sağlayacaktır. Dolayısıyla dışarıdan gelen ürünleri biraz hafifleteceği için, pamuğunu satmamış olan çiftçilerimiz adına, çiftçimizin kısa vadede bu sıkıntılarına bir an önce rahatlama sağlayacaktır.
Yine, iki yıl üst üste aynı ürünü ekenlerin prim desteğinden faydalandırılmamasıyla ilgili Tarım Bakanlığının bir tebliği var. Bu tebliğin de bir an önce ya ertelenmesi ya da kaldırılması lazım. Eğer bu kaldırılmazsa önümüzdeki yıl pamuk ekme oranı çok fazla düşecektir, dolayısıyla Türkiye dışarıdan pamuk ithal etmek mecburiyetinde kalacaktır. Eğer dışarıdan pamuk ithal edersek bu, aşağı yukarı 1 milyon ton balya pamuk ithal etmek demektir ki bu da Türkiye Cumhuriyeti devletine çok ciddi bir maliyet getirecektir. Hâlbuki biz bu desteği çiftçimize verirsek çiftçimiz hem pamuk hem mısır hem soya fasulyesini üretebilecek durumdadır. Allah'a çok şükür, Türk çiftçisi bunların hepsini yapabilecek durumdadır. Ayrıca, Tarım Bakanlığının bir an önce kilograma vermiş olduğu prim desteğinin yanı sıra, dönüm olarak da çiftçimize en az 70-75 TL yani 70-75 kuruş bu yıla mahsus bir destekleme vermesini talep ediyoruz. Bunu çiftçilerimiz talep ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Varlı.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Bu konuda Tarım Bakanlığı yetkililerini, burada görev yapan değerli milletvekili arkadaşlarımı, özellikle Adana, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Ege Bölgesi'nin değerli milletvekillerini de bu konuda desteğe davet ediyorum çünkü bu sıkıntı hepimizi ilgilendiren sıkıntı. Bölgemize gittiğimiz zaman bütün çiftçi kardeşlerimiz bu konudan muzdarip olduklarını söylüyorlar. Bu manada, Tarım Bakanlığında hep birlikte çalışma yaparsak hem çiftçimizi rahatlatmış oluruz hem de ülkemizi rahatlatmış oluruz.
Bakın arkadaşlar, 1 milyon ton pamuk ithal etmemiz bizim sırtımıza çok önemli bir yük getirecektir, Türkiye Cumhuriyeti devletinin. Zaten en büyük sıkıntı yağlı tohumlarla ilgili. Bakın, biz petrolden sonra en büyük ithalatı yağlı tohumlarda yapıyoruz. Yani pamuk üretmek demek pamuğun çiğidinden yağ üretmek demek. Yağ ithalatını da engelleyecektir. Yani hep birlikte bu konuya çözüm bulursak biz kendi çiftçimizi kalkındırmış olacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Varlı, tamamlayalım.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Sabrınıza teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yoksa 1 milyon ton pamuk Amerikalı Coni'nin ya da Yunanlı Dimitri'nin cebine gidecek ki bunu da hiçbirimiz istemeyiz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)