GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu çalışanlarına uygulanan anket çalışmasına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:22.10.2019

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bundan beş ay önce Cumhurbaşkanlığı tarafından 5 milyon 300 bin kamu çalışanına yönelik bir anket çalışması başlatıldı; 11 Haziranda başladı, 26 Temmuzda sona erdi. Anketin e-devlet sisteminde yanıtlanması istendi yani anketi doldurmak için kimlik numarasının girilmesi şart koşuldu. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığından tüm kurumlara gönderilen talimatla statüsüne bakılmaksızın tüm personel tarafından doldurulması istendi yani yanıtlamak zorunluydu. Anketin amacı "kamu çalışanlarının insan kaynakları süreçleriyle ilgili düşüncelerinin alınması" diye açıklandı ama sorular güçler ayrılığını ortadan kaldırdığı için, bağımsız yargıyı ortadan kaldırdığı için, Parlamentomuzu etkisizleştirdiği için bizim "tek adam yönetimi" dediğimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ilgiliydi. Birkaç örnek vereyim: "Cumhurbaşkanlığı sistemini başarılı buluyor musunuz?" "Sistemle beraber kurumların yetki alanları net belirlenmiş midir?" Bir de tabii şu sorular vardı: "Çalıştığınız kurumun amaçlarına inanıyor musunuz?" "Çalıştığınız kuruma sadakat göstermenin göreviniz olduğunu düşünüyor musunuz?"

Değerli arkadaşlarım, Cumhurbaşkanlığı bir anket yapabilir mi? Evet, yapabilir; devlet sisteminin, bürokrasinin isleyişiyle ilgili sorular sorabilir, personelin iş ortamına ilişkin sorular sorabilir ama bu, yanıt veren kamu çalışanlarının kimliğini ortaya çıkaracak bir biçimde yapılamaz. Bu anketi e-devlet üzerinden yani TC kimlik numarası dâhil tüm kişisel bilgilerin yer aldığı bir platformdan yaparsanız, hele de bunu zorunlu tutarsanız bunun adı dünyanın neresinde olursa olsun "fişleme"dir.

Değerli milletvekilleri, böyle bir araştırmada yöntem bellidir, Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok. Bu tür anket çalışmalarında sağlıklı bilgiye ulaşmak istiyorsak sorulara yanıt veren kişilerin kimlikleri gizlenir çünkü aslolan kişinin kimliği değil, soruya vereceği gerçek ve samimi yanıtlardır. Ayrıca, Anayasa'mızın 15'inci maddesi neyi emreder? "Kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz." der. Yani bu anket bu hâliyle her şeyden önce Anayasa'ya aykırıdır, açıkça fişlemedir.

Bu anketle ilgili kaygıları o dönem kamuoyunun gündemine getirdik hem de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay'a yazılı olarak sorduk: Bu fişleme değil mi?" Yanıt geliyor: "Ankete katılan kamu çalışanlarının verileri otomatik yolla işlendi." Yani 5,3 milyon memur ve diğer kamu çalışanı kişisel düşüncelerini hem de kimlik verileriyle birlikte açıklamaya zorlandı, daha sonra da bu veriler -onların deyimiyle- otomatik olarak işlendi. Cumhurbaşkanlığı diyor ki: "Verilerin otomatik olarak işlenmesi Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na uygun." yani "Yasaya, Anayasa'ya aykırılık yok." denmekte. Peki, bu anketi dolduranlar kişisel verilerinin kanuna uygun olarak tutulacağına ve işleneceğine güveniyor mu? Maalesef, hayır. Nereden biliyoruz? İşte, yanıtta yazıyor; 5,3 milyon kamu çalışanına Cumhurbaşkanlığı Forslu yazılarla zorunlu tutulan anketi 862 bin kişi yanıtlamış yani sadece yüzde 16'sı çünkü değerli arkadaşlarım, doldurduklarında başlarına bir şey gelebileceği kaygısını taşıyorlar. Bakın, ankette kişisel verilerin korunacağına yargı camiası bile inanmıyor; 20.717 hâkim ve savcıdan sadece 1.825'i dolduruyor bu anketi. Biliyorsunuz, çok sık kullandığımız bir rakam var, halkın yüzde 80'i Türkiye'de adalete güvenmiyor ancak işte bakın, yargının da yüzde 92'si saraya güvenmiyor. Üstelik, ankete katılımın az olduğu yönünde kurumlara saraydan yapılan sayısız uyarı var, buna rağmen kamu çalışanları güvenmiyorlar.

İşin bir diğer boyutu daha var: Kamu çalışanlarının yüzde 84'ü anketi doldurmadı ama doldurmadığında başına bir şey geleceğinden korkanlar ise doldurdu. Dolduran 800 bin kişinin ne kadarı gerçek ve samimi görüşlerini paylaştılar, soruyorum. Oraya yanıt verip de "Bu bir tek adam yönetimidir." diye kaç memur yazabilir? "Güçler ayrılığı ortadan kalktı." diye kaç bürokrat yazabilir? "Yargının bağımsızlığı ortadan kalktı." diye kaç savcı, kaç yargıç yazabilir? Dolduranların ne kadarı gerçek bilgi verdi sizce? Bakın, ne diyor memurlar: "Korktum, gerçek düşüncemi sakladım. Aslında bu sistem çalışmıyor ama ben ankette 'Fikrim yok.' dedim." Peki, neden kaygı duyuyorlar? Çünkü kimlik bilgileriyle girilmesini istiyorsunuz bu anketin. Bir de deniyor ki: "Bu anket her yıl düzenlenecek." Bu ısrar niye? Bu veriler nerede kullanılacak? Gerçekten sistemin yenilenmesine yönelik çalışmalarda mı kullanılacak, yoksa sistemden sıkıntısı olduğunu açıkça yazan bir avuç kamu çalışanı fişlenerek -aynı TRT'de yaptığınız gibi- havuz kadrolara atanacak memurları, bürokratları belirlemek için mi kullanılacak?

Değerli arkadaşlarım, öyle bir korku toplumu yaratıldı ki Cumhurbaşkanlığı Forslu anketi dolduran da korkuyor, doldurmayan da korkuyor. İşte memleketin geldiği hâl bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Sayın Başkanım, bitirmek üzereyim.

BAŞKAN - Toparlayınız.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - O yüzden öncelikle zorla toplanan 862.833 kişisel veri derhâl imha edilmelidir. İkinci olarak, gelecek yıllarda e-devlet üzerinden kimlik bilgileriyle girilen anket yapmaktan vazgeçilmelidir. Sonra da oturalım düşünelim, bu ülkenin içeride ve dışarıda yönetilemez duruma gelmesinin en önemli sebebini oluşturan tek adam yönetiminin revizyona ihtiyacı var ise bunu kime soralım? Memura, kamu çalışanına tabii ki soralım ama e-devlet üzerinden fişleyerek değil; toplum kesimlerinin temsilcisi barolara, odalara, sendikalara soralım. Aslında hem bilimsel olsun diyorsak hem görüşler açıkça, gizlenmeden, saklanmadan ortaya konsun diyorsak hem de anketin sonuçlarından millet yararlansın diyorsak, "Sistemde revizyon gerekiyor mu?" diye, gelin, hodri meydan, 82 milyona soralım ama korkutmadan, fişlemeden soralım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)