| Konu: | Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 24.10.2019 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ENEZ KAPLAN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde İYİ PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Komisyonumuza getirilen, gümrük işlemlerinde yaşanan eksiklikleri ve aksaklıkları giderebilmek için Gümrük Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören bu kanun teklifini genel olarak olumlu görmekle beraber bazı maddeleriyle ilgili muhalefet şerhimizde de belirttiğimiz gibi çekincelerimiz vardır. Gümrükler, uluslararası ticareti düzenleyen, bütün ekonomik ve ticari faaliyetler içerisinde değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, ticaret için çeşitli nedenlerle engelleyici olmaktan çok kolaylaştırıcı bir işleme sahip olmalıdır. Gelişmiş ülkelerin dışında birçok ülkede gümrüklerin varlığı hissedilmeden, gerekli yasal takipler mükellefin işini zorlaştırmadan dış ticaret yapılabilmektedir. Gümrükler, gelişen dünya ticaretinde özellikle gelişmiş ülkelerde engelleyici unsur olmaktan çıkmıştır, Türkiye'de de çıkmak zorundadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gümrüklerde ticareti kolaylaştıran, yeniden yapılanma süreci içinde gümrüklerin imajının düzeltilmesi yönünde adımlar atılması da zorunluluk arz eder hâle gelmiştir. Gümrük işlemleri sırasında sehven yapılan hataların düzeltilmesi için de çeşitli imkânların tanınması kanaatindeyiz. Yine, muhalefet şerhimizde belirttiğimiz gibi, teklifin 12'nci maddesinde de 11'inci maddesinde olduğu gibi idari para cezaları öngörülmüş ve eşyanın ithali yasaklanmış eşya olduğunun tespiti hâlinde gümrüklenmiş değerinin 4 katı idari para cezası verileceği ifade edilmiştir. Bu maddede de 11'inci maddede olduğu gibi, idarenin tespitinden önce beyan sahibi tarafından iyi niyet çerçevesinde yapılacak düzeltmelerde beyan sahibine on beş günlük bir süre tanınmalı, bu süre içinde yapılacak düzeltmelerle ilgili cezai işlem uygulanmamalıdır. Böylelikle beyan sahibi tarafından sehven yapılan hataları düzeltmek için bir imkân sağlanmış olacaktır. Aynı zamanda, bürokrasinin azaltılması, idari para cezalarının hem ülkemize hem de vatandaşımızın lehine düzenlenmesi yönünde çabaların gümrüklerimizin üzerindeki kötü imajın değişmesi açısından faydalı olacağını düşünüyoruz.
Sayın milletvekilleri, bir de teklifin 17'nci maddesine göre, Gümrük Kanunu ve gümrüklerde uygulanan mevzuat hükümlerine aykırı hareketleri görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgelerinin Ticaret Bakanlığı müfettişleri ve gümrük ve dış ticaret bölge müdürleri tarafından gerek görülmesi hâlinde tedbir mahiyetinde en fazla altı ay süreyle geçici olarak alınıp gümrüklerde iş takip etmelerine izin verilmeyeceği ifade edilmiştir ancak burada "mevzuat hükümleri" ifadesi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Usulsüzlük de bir mevzuat ihlalidir, kıymet bildirimini eksik doldurmak da bir mevzuat ihlalidir. Böyle geniş bir ifadenin kanun maddesinde yer alması ilgili görevlilerin tamamının yetki belgelerinin alınabileceği ihtimalini doğurmaktadır. Bu sebeple, izin belgelerinin hangi hâllerde geçici olarak alınabileceğinin çerçevesi net olarak çizilmelidir. Aksi takdirde, bu meslek yapılamaz bir hâle gelecektir. Şahsi anlaşmalardan kaynaklı mağduriyetlerin doğmaması için insanların mesleki kariyerleri denetim yapan kişilerin insafına bırakılmamalıdır. Bu maddede yer alan "mevzuat hükümleri" ibaresi yerine "mevzuat hükümlerine kasıtlı olarak menfaat sağlamak amaçlı aykırı hareket etme" gibi daha net bir anlayışla ibarenin değiştirilmesi gerekmektedir.
Gümrük işlemleri ve gümrüklerimiz konusu gündeme geldiğinde gümrük müşavirlik mesleğinin sorunlarına da değinmeden geçmenin büyük bir eksiklik olduğu kanısındayız. Devlet ile özel sektör arasında köprü görevi üstlenen gümrük müşavirlik mesleğinin sorunları ciddi bir biçimde ele alınması ve sektörün yeniden yapılanması kaçınılmazdır. Sektörün bilgi ve imaj eksisinin giderilmesi mesleğin onuru ve geleceği açısından önemli diye düşünüyoruz. Gümrük müşavirlerinin arzu ettiği odalaşma faaliyetleri bu millete vadedip de yapmadığınız onlarca konu arasında bulunmaktadır. Bu konunun da hızlanması gerektiği çok aşikârdır.
Değerli milletvekilleri, gümrüklerdeki en büyük sorunların başında gümrük işlemlerinde ikinci bir resmî kurumla ilgili olan problemler gelmektedir. Örneğin tarım müdürlüğü veya çevre müdürlüğü tarafından yapılması gereken numune kontrolleri; bir araçta, tırda, trende, gemide bulunan malın kontrolü, onayı dijital ortama geçtiğiniz gümrük sistemlerinde ortalama asgari on beş-yirmi gün sürüyor. Bu da işin aksamasına, gümrükle çalışan firmaların maddi olarak zarara uğramasına neden oluyor. Aynı zamanda bazı beyanlar, ticaret odasının onayı dijital ortamda isteniyor. Zaman zaman bu onay bir saniyelik iş iken saatler ya da günlerce sürdüğü gözlemlenmektedir. Yine gümrüklerde beyannamenin elektronik ortamda düzenlenmesi, beyannameyle ilgili diğer evrakların taratılarak elektronik ortama aktarılması sonucunda memurların her türlü elektronik ortamda bunları onaylaması ya da reddetmesi gerekiyor. Fakat ekranda gördükleri evrakları basılı olarak da istemesi bazı memurlarımızın elektronik ortama hazır olmadığını göstermektedir.
Sayın milletvekilleri, Gümrük Yönetmeliği'nin 196'ncı maddesinde hangi eşyanın Türkiye'ye girişte zorunlu olarak tahlile tabi tutulacağı, hangi durumda sadece numune olarak varış gümrüğüne sevk edileceği, emsal analiz raporlarının hangi durumlarda kabul edileceği düzenlenmişken bazı gümrüklerde yönetmelik hükümlerine aykırı işlemler yapıldığı, yükün tahlile gönderileceği gerekçesiyle mükelleflerden menfaat temin edilmeye çalışıldığı belirtilmiştir. Gümrüklerde tahlil ve analizle ilgili sorunlar da yaşandığı tarafımıza bildirilmiştir. Türkiye'nin dış ticaretinin gelişmesi açısından gümrüklerimizin modernizasyonu konusunda çalışmalar yapılması, konuyla ilgili bütün kesimlerin bir araya gelerek ortak platformda sorunları masaya yatırması gerektiğinin altını bir kere daha çiziyorum. Gümrük yazarımız Sayın İhap Subaşı'nın o veciz sözünü bir daha hatırlatmak istiyorum: "Gümrükler bir ülkenin namus kapısıdır."
Değerli milletvekilleri, şimdi, kısaca başka konulara değinmek istiyorum. İktidarın "Başkanlık gelirse ekonomi uçacak." sözü buhar oldu. Millet hayat pahalılığı, geçim darlığından boğuluyor. Millet aş istiyor, millet iş istiyor, millet ekmek istiyor. İktidarın "Tarımda Avrupa 1'incisiyiz." lafı havada kaldı. Bırakın 1'inci olmayı bu verimli topraklarda, güzel ülkemde millet karnını doyuramaz oldu. Buğdayı, kırmızı eti ve canlı hayvanı, pamuğu, mısırı, neredeyse bütün gıda ürünlerini ithal eder olduk, hatta ve hatta samanı bile ithal ediyoruz. Vatandaş karnını doyurmak için, biraz daha ucuz gıdaya ulaşmak için kuyruklarda sefil oldu. Bunun adını da ne yazık ki "varlık kuyruğu" olarak adlandırdınız.
Ekonomiden sorumlu Sayın Bakanınız Yeni Ekonomi Programı'nı açıkladı. Yine değişen hiçbir şey yok; bütün yük yine memura, işçiye, çiftçiye, esnafa, çalışana yani milletimize yüklendi. Yine aynı Sayın Bakan ekonomiyle ilgili olarak geçenlerde yapmış olduğu konuşmanın birinde "Nisan marttan daha iyi olacak." dedi. Nisan geçti, mayıs geçti, bırakın onu, yaz geçti ama hiçbir şey daha iyi olmadı, hatta daha daha kötü oldu.
TÜİK, geçenlerde, eylül ayı enflasyon oranının tek haneye düştüğünü açıkladı. İlgili Sayın Bakan da hem TÜFE'de hem ÜFE'de hedefin tuttuğunu söyledi. Enflasyonla mücadelede aşama kaydedildiğini belirtmiş ama maalesef aynı akşam elektriğe yüzde 14,9 zam gelmiş ve o günden bugüne maalesef zam haberleriyle uyanıyoruz.
Sayın milletvekilleri, Gümrük Kanunu'nda yapılan değişikliğin ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)