| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 30.10.2019 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Malum, Suriye'de, yakın mesafede günlerdir birçok şey konuşuluyor ve hele son dönemde Orta Doğu'daki komşularımızda bir canavara, vahşet örgütüne dönüşen IŞİD'le, DAİŞ'le ilgili her gün bir haber duyuyoruz. Bu yaşanan süreçte, IŞİD'in barbarlığı açıkça bütün dünya tarafından bilinirken ve her gün yeni bir tehdit, yeni bir katliam konuşulurken, bir anda Kobani'de IŞİD yayılırken kesildi ve kesilmesinin en büyük nedeni... "Düştü, düşecek" derken orada mücadele verenler bütün dünyaya bir ilham kaynağı oldu. Böyle barbar bir örgütle, böyle dehşet saçan ve insanlığı tümüyle vahşetle karşı karşıya bırakan örgütle insanlar savaşarak onları alt etmeyi becermeye çalıştılar.
IŞİD sadece yeni değildi. IŞİD'e baktığımızda, aslında Irak'ta Ezidilere yönelik yaptığı saldırı hâlâ akıllarda, hafızalarda. Neydi? O dönem Ezidilere saldırdılar ve "kâfir" dediler, sanki "müstahak" dediler; mallarına el koydular. Arkadaşlar, malları değil, kadınları ve çocukları ganimet olarak kullandılar. Dünya tarihinde... 21'inci yüzyılda böyle bir vahşete dünya tanıklık ediyordu. Sonra ne oldu? Yayılarak geldiler. Peki, neler oluyordu IŞİD'e baktığımızda?
Arkadaşlar, sanki bizden uzak görünüyor. Ben bir hazırlık yapayım diye çıktım: 2013, Reyhanlı. Hatırlıyor muyuz? 53 kişi yaşamını yitirdi. 2014, Niğde'de 1 astsubay, 1 polis, 1 kamyon şoförü yaşamını yitirdi. 2015'te Sultan Ahmet'te 1 polis... Tekrar 2015 Mayıs, HDP'nin Adana ve Mersin il örgütlerine bombalı saldırı yapıldı, seçimlere bir ay vardı. Ne oldu? 5 Haziran 2015, bomba patlatıldı, 2 tane, peş peşe, ben ve oğlum oradaydık. Ne oldu? 4 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce yaralı. Ne oldu? 20 Temmuz 2015. Arkadaşlar, bombalı saldırıları biz "katliam" diye tanımlıyoruz. Suruç'ta 33 genç katliama maruz kaldı IŞİD bombasıyla. Tekrar ne oldu? 10 Ekim 2015, 105 kişi tren garının orada yaşamını yitirdi. Ne oldu? 12 Ocak 2016, Sultan Ahmet'te tekrar bomba patladı, 10 kişi... 20 Mart 2016, İstiklal Caddesi'nde 4 kişi, Amerikan Konsolosluğunun bitişiğinde... 28 Haziran 2016, arkadaşlar, Atatürk Havalimanı kan revan içinde kaldı, 45 kişi yaşamını yitirdi. 3 Ocak 2017, Reina saldırısı... Şimdi, bunları uzatabiliriz. Bunun Türkiye'de dönem dönem periyodik nasıl arttığını görüyoruz. IŞİD'in bu kadar saldırısı varken Suriye'de de yeni bir güncelleme var; cezaevleri boşalıyor, kamplar boşaltılıyor. Peki, bunlar nereye gidecek, nasıl olacak, ne yapacağız biz? Bizim, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bunu araştırmamız lazım. Bugüne kadar sadece bu olayları konuşurken, değerlendirirken şimdi bunların nereye gittiğini, nasıl olduğunu, neler yaptığını araştırmamız lazım. Niçin araştırmamız lazım? Çünkü bunu araştırmazsak Irak'tan kalkan uçaklar Reyhanlı'nın karşısında bombayı atıp IŞİD'in liderini öldürebiliyor. Uyuyor muyuz ya arkadaşlar? IŞİD'İn tekrar, tetikçi isimlerinden birisi, bütün medyanın söylediği İlhami Balı diye bir şahıs, Ankara'da Anadolu Oteli'nde -lüks bir otelde- ağırlanıyor, gecelerce kalıyor. Peki, ne oluyor, bu ölenler kim, nedir, yaşamımız, geleceğimiz ne olacak? Biz bunları araştırmazsak, biz bunları öğrenmezsek her gün karanlık bir olayla karşı karşıya kalacağız ve gerçekten, barış yapabileceğimiz, bir arada Türkiye'yi daha demokratik bir düzeye götürebileceğimiz insanlar hep düşman gösterilir; asıl düşman ve terörist olanlar, bizi her gün mahkûm edenler, yanı başımızda bizleri ezecekler, yok edecekler ve Türkiye'yi kaosa sürükleyecekler. Madem kaos, bunu araştırmamız lazım.
Bugün uluslararası ajanslara düşen bir isim, bir haber var çünkü sabah da tekrar Kobani'yle ilgili konuşma olmuştu. Sabah düşen haber şu: Taha Abdurrahim, diyor ki: "Biz tam Şam'a saldıracaktık, Türkiye'den Bağdadi'yi yönlendirdiler, yönümüz Şam'dan Kobani'ye döndü." Doğru mu değil mi, yanlış mı değil mi, bunları araştıralım, öğrenelim. İnsanlığa karşı suç işleyen en barbar örgüt, yakın çağın bütün tehlikeli tarzıyla çocuk, kadın demeden insan kafası kesenlere yönelik bir araştırma yapmamız lazım. Çünkü biz bunu araştırmadığımızda bunlar, bu süreçte her gün yanı başımıza gelecekler. Sınır dediğiniz zaten tel ağıyla örülmüş bir şeydir. Reyhanlı dediğiniz yer, birisi oradan öksürse diğer taraftan neredeyse "Çok yaşa." diyebileceğimiz bir mesafededir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Son sözlerinizi alayım.
Buyurun.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Mademki Suriye'yle ilgili gece gündüz konuşuyoruz, bir yığın şey yapıyoruz, bizim bunu araştırmamız lazım çünkü bu sadece Suriye'yle sınırlı değil; yarın öbür gün yanı başımızda -nasıl dün yaşandıysa- birçok şeye gebe olacaktır. Tehlikelerden korunmak için, böyle komplocu, kaotik, karmakarışık süreçlerden korunmak için bunu araştırmamız lazım; her birisinin ne olduğunu, nasıl olduğunu, cezaevlerinden kaç kişinin boşaltıldığını, kamplardan nerelere gittiklerini. Hele hele Rusya'yla, Amerika'yla yapılan görüşmelerde ve buna benzer uluslararası sözleşmelerde, anlaşmalarda bu IŞİD'le ilgili ne konuşuldu, DAİŞ'le ilgili ne konuşuldu; bu Meclise bilgi verilmesi lazım. Bunun için de araştırılmasını istiyoruz.
Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)