GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:04.12.2012

SADİR DURMAZ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunca patates üreticilerinin sorunlarının araştırılması maksadıyla verilen grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım, bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, dün idrak ettiğimiz Dünya Engelliler Günü vesilesiyle ülkemizin her köşesindeki engelli kardeşlerimizi ve aynı şekilde, Dünya Madenciler Günü nedeniyle tüm madencileri en içten duygularımla selamlıyor, hepsine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, tarım sektörü, gıda güvenliği, kırsal kalkınma, istihdam, millî gelire katkı, ihracat ve çevre koruma gibi özellikleri nedeniyle dünyanın her ülkesinde stratejik bir öneme sahiptir. Ülkemiz nüfusunun hâlâ önemli bir kısmı tarımla iştigal etmekte ve aktif iş gücümüzün önemli bir kısmı da tarımda istihdam edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetleri döneminde tarımsal desteklemeler konusunda cari rakamlarda bir artış gözlenmekle birlikte, reel olarak destekleme oranları düşmüştür. Hâlbuki, AKP, 2006 yılında çıkardığı Tarım Kanunu'nda bu destek oranının gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden aşağı olamayacağı hükmünü getirmiş olmasına rağmen hiçbir yıl bu oranı tutturamamıştır.

Türkiye, dünyada mazotun en pahalı satıldığı ülkelerden biridir. Sadece mazotun üzerindeki ağır vergi yüküyle, aslında, AKP, tarıma vermek üzere beyan ettiği desteği geri almaktadır. Gübreye gelen zamlar üreticiyi gübre kullanamaz hâle getirmiştir. Gübrenin sürekli zamlanması dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanan bir durum değildir.

Yine, AKP döneminde, tarımda kullanılan enerji maliyetleri dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Ödenemeyen borçlar nedeniyle üreticilerimizin elektrik trafoları sökülüp götürülmüştür, araçlarında yakalamalı haciz, banka hesaplarında bloke, tapularında tedbir devam etmektedir. Çiftçinin elektriği kesik, borcu her geçen gün katlanıyor. Çiftçi, haciz ve hapis kıskacında çırpınıyor.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti tarafından desteklenmeyen, ürünü para etmeyen çiftçi, kredi, borç ve icra kıskacındadır. Bugün üreticimiz tamamen serbest piyasanın acımasız kollarına itilmiş, çaresizdir. AKP'nin her türlü destek ve yönlendirmeden uzak tarım politikaları sonucunda, artık, üreticimiz, hangi ürünü ne zaman, ne kadar ekip bunu kime satacağını bilememektedir; geleceğe umutla bakamamakta, aracı, tefeci ve tüccarların insafına terk edilmişliğin çaresizliğini yaşamaktadır.

Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, elektriğini çiftçiye reva gören AKP, Türkiye'yi tarımda dışa bağımlı hâle getirmiştir. AKP döneminde işlenen tarım arazileri hızla daralmaktadır. Girdilerin sürekli pahalılaşması hayvancılığımızı can çekişir hâle getirmiştir. Sonuçta, hayvansal üretimimizi çökerten AKP, çözümü hayvan ithal etmekte bulmuştur. AKP'nin hayvancılık politikaları Amerika'nın ve Avrupa Birliğinin hayvan üreticilerini desteklemekten öteye gidememiştir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin başlıca patates üretim bölgeleri, Orta Anadolu, Karadeniz, Ege ve Kuzeydoğu Anadolu bölgeleridir. İller itibarıyla baktığımızda yoğun olarak üretimin yapıldığı iller, sırasıyla Niğde, Nevşehir, İzmir, Afyon ve Bolu'dur. Ucuzluğu, birim alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim kolaylığı, çeşitli şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde yetişmesine rağmen son yıllarda ülkemizde patates ekim alanları ve patates üretimi sürekli azalmaktadır.

Patates verimini etkileyen en önemli faktörlerden birisi ıslah edilmiş tohum kullanımıdır. Maalesef bu konuda devlet ve özel sektör tarafından gerekli yatırım ve çalışmalar yapılmadığından kendisi de patates olan bu tohum, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinden çok yüksek fiyatlara ithal edilmektedir. Bu da üretici için önemli bir maliyet unsurudur. Üretilen patateslerin depolanabileceği standartlara uygun büyük depoların az sayıda olması ve depolamayı üreticinin kendi imkânlarıyla gerçekleştirmesi, ürünün depolama süresinin kısa ve yaklaşık yüzde 10'unun zayi olmasına neden olmaktadır.

Patates tüketimi her geçen gün artmasına rağmen üretici son beş yıldır ürettiği malı hemen hemen aynı fiyata satmaktadır. Patates üretiminde en önemli girdi maliyetini oluşturan gübre ve mazot fiyatlarındaki artış yüzde 300'ü geçmiştir. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik enerjisi ve tohum maliyetleri de bu dönemde önemli oranda artış göstermiştir. Patates üreticileri, girdi maliyetlerinin çok yükselmesi ve üretilen ürünün uygun fiyata satılamaması sonucu borçlarını zamanında ödeyememiş, bu borçlara bankalar ve TEDAŞ tarafından enflasyon oranlarına göre çok yüksek uygulanan gecikme faizi de eklenince borçlar içinden çıkılmaz bir hâl almıştır.

2011 yılında üretilen patateslerin don almasından ve bir kısmının da depolarda çürümesinden dolayı 2012 yılında aynı durumla karşılaşılmaması için bazı tedbirlerin alınmasına ihtiyaç vardı. Ancak, AKP Hükûmeti patates üreticisini koruyacak hiçbir tedbiri almamış, 2012 üretim yılı da patates üreticileri için maalesef hüsran yılı olmuştur. 2012 yılı hasat döneminde hasat edilen patatesler alıcısı olmadığından çiftçinin elinde kalmıştır. 1 kilogram patates, yetiştiricisine 55-60 kuruşa mal olmakta, pazarda ise 1 kilogram patates 20-25 kuruşa dahi alıcı bulamamaktadır, hatta bazı patates üreticileri patateslerinin hasadını yapmamakta ve tarlada bırakmaktadırlar. Bu üreticiler, değil emeğinin karşılığını, girdilerinin karşılığını bile alamamaktadır, dolayısıyla patates yetiştiricisi son derece zor durumdadır. Patates yetiştiricileri pazarlayamadığı patatesleri depolayabilecekleri yeterli depo bulamadığından tarlada olduğu gibi bırakmakta veya hayvanlarına yem olarak vermektedir, hatta tarlalarını satıp batı illerine göç eden patates üreticisi sayısında da ciddi oranda artış vardır.

Değerli milletvekilleri, patates üreticilerinin bu sıkıntılardan kurtarılması için acilen alınması gereken bazı tedbirleri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Hasat edilen patateslerin bir an evvel yetiştiricinin elinden çıkması gerekmektedir. Bu nedenle, patates yetiştirilmeyen veya az patates yetiştirilen illerdeki ve o illerin ilçelerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu gibi kuruluşlara ücret karşılığı bu patatesler satılmalıdır. Yine, patates tüketimini artırmak için Millî Savunma Bakanlığı, büyükşehir belediyeleri, Kızılay, Adalet Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlarla irtibat sağlanmalıdır. Daha önceden Orta Doğu ülkelerine önemli ölçüde patates ihraç edilmekteydi. Hükûmetin yanlış politikaları yüzünden Suriye'ye ihracat yapılamamakta, Irak pazarına girilememekte, Gürcistan ve Azerbaycan pazarlarına ise İran üreticisiyle rekabet edebilme şansı olmadığından maalesef ürün ihraç edilememektedir. Patates üreticisinin İran üreticisiyle rekabet edebilmesi için devlet desteği şarttır. İran'da ucuz enerji ve mazot nedeniyle patatesin kilogram maliyeti Türkiye'dekine oranla yarı yarıya düşüktür. Dünyanın en pahalı mazotuyla, en pahalı elektriğiyle patates üreten çiftçilerimiz için devlet herhangi bir destek maalesef vermemektedir.

Fındık, çay ve tahılda olduğu gibi patates için de taban ve tavan fiyatı politikalarının uygulanması gerekmektedir. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne ve ayrıca Patates Üreticileri Birliğine üye olmayan çiftçilerin patates dikimine müsaade edilmemesi de bu tedbirlerden bir tanesidir. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları çok pahalı olduğundan sübvanse edilmeli. KDV'nin düşürülmesi, eski elektrik borçlarının faizlerinin tamamen silinmesi ve anaparanın taksite bağlanması da yine acil olarak alınması gereken tedbirlerden birisi olarak önerilebilir. Patates üreticilerinin tarım kredi kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçları bir yıl süreyle faizsiz olarak mutlaka ertelenmelidir.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.