| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 06.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli vekiller; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, Sayıştay, Meclisin aslında bir mali organı gibi, bizim adımıza, Meclis adına, Türkiye adına denetlemeler yapmak üzere görevlendirilen bir kurum.
Geçen yılki bütçe görüşmelerinde, katılan muhalefet partileri bile Sayıştayın raporlarını aslında olumlu gördüler ve bu raporların -az önce sayın hatibin, önergeyi verenlerin dile getirdiği gibi- sorgulanması, denetlenmesi konusunda sıkıntılar olmasına rağmen rapor iyi bir rapordu. Peki, bu raporu muhalefet destekleyince ne oldu? Bu raporu hazırlayan kurumun Başkan Yardımcısını görevden aldılar. Nasıl görevden aldılar? Çünkü, Türkiye'de bir kurum iktidarın çıkarına, söylemine, tekçi anlayışına ters bir şey söylerse sorumlusu değiştirilir. Nasıl ki TÜİK'te enflasyondan sorumlu yöneticiyi görevden almak gerekiyorsa, nasıl ki Merkez Bankasındaki sorumluyu görevden almak gerekiyorsa Sayıştayda da raporu hazırlayan Başkan Yardımcısını görevden aldılar. Ne oldu? Artık orada çalışanlar nereye gideceklerini, nasıl denetim yapacaklarını şaşırdılar ve daha çok yönlendirildiler ve hesaplarına gelince itibarsız sonuçlar çıkardılar, hesaplarına gelmeyince de rastgele şeyler çıkarmaya başladılar. Bunun yanında, orada çok dürüst bir şekilde çalışıp rapor hazırlayanlar da var.
Arkadaşlar, şu anda yukarıda Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor, Sayıştaya belediyelerin çoğunluğu faaliyet raporlarını bildirmiyor.
Bakın, biz burada kaç kez sorduk, yazılı soru önergesi verdik; şehir hastanelerinin sözleşmesini Sayıştay alamıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Sayıştay şehir hastanelerinin sözleşmesini alamıyor. Şehir hastanesiyle ilgili düzenlemeler yapılıyor, yine bilgi yok.
Gelelim, Sayıştay bu belediyelere giderken ne yapıyor? Arkadaşlar, Demokratik Bölgeler Partisinin 95 belediyesine kayyum geldi. Bizim arkadaşlarımız orayı bıraktıklarında birçoğunda para vardı, borç yoktu. Ne oldu? Daha sonra milyonlarca lira borç çıktı. Ve neydi? Örneğin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyum 4 kez makam katını düzenlemeye kalktı. Milyonlarca lira para. 100 milyon küsur lira çerez parası, tonlarca tatlı, baklava parası, yemek parası... Buradan hangi bakan, hangi kamu yöneticisi gitse Mardin'de milyonlarca lira para harcanmış. Mardin'de ağırlanabilecek otel yok, yemek yenilecek yer yok, 2 binlerle, 3 binlerle, 4 binlerle, toplu yemek yenildiği ifade edildi.
Bize gelince Sayıştay raporlarını bize yönelik baskı için kullanıyorsunuz, bizim açığa çıkardığımız yerlerle ilgili bir düzenleme yapmıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - En büyük tehlikelerden biri, Meclisin görev alması gereken konulardan biri ne? Türkiye'de Sayıştayın denetleyebileceği birçok kurum muaf tutuluyor; Varlık Fonu muaf tutuluyor, ajanslar muaf tutuluyor. Biz burada muhalefet ediyoruz, parmaklar kalkıyor, en son maddelerden biri "Sayıştay denetiminden muaf tutulacaktır." "Ajans, Sayıştay denetiminden muaf tutulacaktır." Tanıtımla ilgili, Turizmle ilgili, Kalkınmayla ilgili, Varlıkla ilgili...
Bütün bunların ötesinde, bakın, ne olursa olsun, Sayıştayın rapor tutması dışında, denetlemesi dışında en büyük görevi de hesap sormaktır, hesap sormak. Rapor geldiğinde siz hesap sormuyorsanız, peşine düşmüyorsanız... Siz resmen hamasetle, kendinizi kayıran ekipleri tutup kendi kendinize bir kontrol sistemi kuruyorsunuz -muhalefeti denetlemek, muhalefet hakkında rapor tutmak- bir de görünürde, vitrinde, bir kurum için, usulen, bir denetleme yapmış gibi bir rapor çıkarıyorsunuz. Hesabınıza gelmeyen şeyi bitiriyorsunuz, yerle bir ediyorsunuz. Nasıl? Kamu İhale Kurumundaki gibi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Önergeyi destekliyoruz.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)