| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 12.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, Türkiye'de bir ekonomik çöküş yaşanıyor. Bu çöküşün önüne geçilmesi, ekonomik krizin nedenlerinin ortaya çıkarılması ve önlemlerin alınması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasını öneriyoruz.
Biliyorsunuz, TÜİK her ayın başında enflasyon rakamlarını açıklıyor, en son ekim ayı enflasyonu açıklandı: Yüzde 8,55. Fakat ekonomiyle uğraşanlar bunun geçici olduğunu, mevsimsel etki nedeniyle 8,55 olduğunu; kasım, aralık ayında enflasyonun yine yüzde 10'un üzerine çıkacağını söylüyorlar.
Bu enflasyon rakamları belirlenirken sepette 418 tane mal ve hizmet var, enflasyon bunlardaki fiyat artışı esas alınarak belirleniyor. Bunun önemli bir bölümünü, 418 kalemden 133'ünü gıda ve alkolsüz içecekler oluşturuyor. Bu 133 kaleme "gıda enflasyonu" deniliyor. Peki, bu mutfağı ilgilendiren gıda enflasyonu oranı kaç? Yüzde 31. Yani halkı doğrudan ilgilendiren enflasyon yüzde 31. Eylül ayında elektriğe zam yapıldı, ne kadar? Yüzde 15. Son bir yılda elektriğe yüzde 60,9; doğal gaza yüzde 52; akaryakıta yüzde 30 zam yapıldı. Sanayide üretimin temel girdilerinden olan elektrik ve doğal gaza yapılan zam oranı yüzde 57,8'e ulaşmış durumda. Bu ne demek? Sanayide üretim kapasitesinin düşmesi demek, vardiya sayılarının azalması demek ve bunun sonucunda da işçilerin işine son verilmesi demek.
"Enflasyon yüzde 8,5." diyorsunuz "Yüzde 10'un altına düştü." diyorsunuz "Ekonomi iyiye gidiyor." diyorsunuz ama 2019 yılı yeniden değerleme oranı ne kadar: Yüzde 22,58. Bu, ne demek? Trafik harcı ve cezalarına yüzde 22,58 zam yapılacak. Bu, ne demek? Pasaport harçlarına yüzde 22,58 zam yapılacak, emlak vergisine yüzde 22,58 zam yapılacak. Hani enflasyon düşmüştü? Hani enflasyon yüzde 8,5'tu? Olsun.
İşsizlik oranı ne kadar? Yüzde 14. Üniversite mezunu işsizlerin oranı ise yüzde 25 civarında yani üniversite mezunlarının her 4'ünden 1'i işsiz. Yine, ekonomiyle uğraşanlar, eğer böyle giderse çok kısa sürede işsizlik rakamının yüzde 20'ye ulaşacağını söylüyorlar. Benim milletvekili olduğum Batman'da işsizlik oranı yüzde 27 ve yoksulluk diz boyu.
Kamuoyu araştırmalarında halka "En büyük sorun nedir?" diye soruyorlar, herkes hemen hemen aynı yanıtı veriyor: Ekonomi ve işsizlik. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle birlikte ne olacaktı: Ekonomi uçuşa geçecekti. Evet, uçuşa geçti ama tepetaklak.
Ekonomik krizin sosyal yansımalarından birisi de ödeyemediği borçları ve işsizlik nedeniyle intihara yönelen yurttaşlarımızın sayısındaki artış. Geçen hafta, on beş yıldır aynı evde yaşayan 50'li yaşlarda 4 kardeşin dramatik biçimde intihar etmesine hep birlikte tanık olduk. Bu 4 kişinin intiharından sonra bazı şeyler öğrendik. Bakkala borçluydular, manava borçluydular, BEDAŞ birkaç saat sonra gelip elektriklerini kesmişti. Ayrıca, evi geçindiren, müzik öğretmeni olan Oya Hanımın ise maaşında birden fazla haciz vardı.
İstanbul Fatih'te yaşanan bu intihardan sonra yine dramatik bir intihar vakasıyla Türkiye uyandı, sarsıldı. Bir baba, yine ekonomik nedenlerle önce çocuklarını ve eşini zehirledi, ardından da intihar etti. Evet, ekonomik kriz, artık yurttaşları intihara sürüklüyor.
Lütfen bir gün semt pazarlarına gidin. Ama ne zaman? Akşam semt pazarlarının dağıldığı saatte. Onlarca aile göreceksiniz, onlarca aile. Çöpe atılmış o sebze-meyvelerin içerisinde yenilebilecek olanları ayıklamaya çalışan onlarca aile. Fark etmez, en lüks semtteki semt pazarında da en yoksul mahalledeki semt pazarında da bunu göreceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayalım Sayın Tiryaki.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Pek çok şehirde ışıklarda dilenen, her ışıkta dilenen kadınlar, her ışıkta üç kuruş için cam silmeye çalışan çocuklar göreceksiniz. Peki bu intiharların yanında, bu ekonomik krizin yanında iktidar ne diyor? Hiçbir şey. Ekonomi toz pembe! Ama çok kötü bir laf ediyor iktidar, diyor ki: "İtibardan tasarruf edilmez." Tam da tasarruf edilmesi gereken bir dönemde saraylar yaptırmaya devam ediyor, uçaklar almaya devam ediyor, lüks araçlar almaya ve kiralamaya devam ediyor.
Çıkın bir gün... "Çıkın" dediğim, zaten çıkıyoruz, hepimiz görüyoruz, Meclisin önünde onlarca lüks araç var. Markalarını söylemeye gerek yok. Lütfen sorun, bunların her birinin Meclise, bütçeye maliyeti ne kadar? Her bir tanesinin görevlisiyle beraber 30 bin TL civarında; bir tane aracın, tek bir aracın Meclise maliyeti 30 bin TL civarında. Neredeyse 15 tane asgari ücret yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Aylık.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Aylık, elbette aylık, elbette aylık.
Toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Tiryaki.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bir baba, eşini ve çocuklarını zehirleyerek intihar ediyorsa lütfen itibardan tasarruf edin. 4 kardeş, eğer yoksulluk, borç nedeniyle intihar ediyorsa lütfen itibardan tasarruf edin. Çocuklar dileniyor, cam siliyorsa lütfen itibardan tasarruf edin. Esnaf borç nedeniyle kendisini yakıyorsa lütfen itibardan tasarruf edin. Yurttaşlarımız yatağa aç giriyorsa lütfen itibardan tasarruf edin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)