| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 12.11.2019 |
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversiteler her zaman iktidarların ilgi alanı olmuştur yani her gelen, kendi ideolojisini ve kendini oralarda kurumsallaştırmak için bir alan olarak görmüştür. Ancak özellikle 2007'de, AKP iktidarı üniversitelere rektör atama yetkisini eline geçirdikten sonra Türkiye'de üniversiteler bambaşka bir hâl almıştır. AKP, üniversiteleri, cemaatler arasında rektörlükleri dağıtan bir birim hâline getirmiştir.
Bakın, benim görev yaptığım Dicle Üniversitesi -hatta bazen cemaatler konsorsiyumuna devrediyorlardı- cemaatler konsorsiyumuna devredilmişti. Yönetiminde 3 cemaat vardı. Rektör adayımız iken, geldiğinde "Ben cemaatlerin ortak adayıyım." diye seçim çalışması yaptı, gizli saklı değil. 3'üncü sırada olmasına rağmen dönemin Cumhurbaşkanı atadı. 3 rektör yardımcısı vardı; biri Fetullahçı'ydı, biri Kırkıncı'ydı, biri Menzilci'ydi; herkes bunu bilir. Değerli arkadaşlar, sonrasında bu yönetim sekiz yıl görev yaptı, 2016 yılında kadar. Daha sonra, 2016 yılında bu rektör cemaatle ilgisi olduğu gerekçesiyle derdest edildi, cezaevinde yattı vesaire.
Değerli arkadaşlar, sadece Dicle Üniversitesi bu durumda değildi, birçok üniversite bu durumdaydı. Şu anda anlaşılıyor ki Fetullahçı cemaatten boşalan yerler de diğer cemaatlerle daha fazla şekilde kapatılıyor.
Değerli arkadaşlar, verilen önergeyle anlaşılıyor ki artık hiç böyle aracı kullanmaya gerek yok; doğrudan, kuzu, kurda teslim ediliyor. Türkiye'de şu anda, eğitim kurumu olan Eğitim Bakanı, turizm şirketi olan Turizm Bakanı, sağlık şirketi olan Sağlık Bakanı var ve bunu daha da genişletebilirsiniz.
Peki, ne yapılıyor? İstanbul'da bir vakıf üniversitesi kuruluyor ve dünyanın mülkü bedelsiz veriliyor ya da kırk dokuz yıllığına kendilerine kiralanıyor. Lale Hoca söylediği için ben tekrar etmeyeyim ama Bakan yasayı arkadan dolaşıyor.
Değerli arkadaşlar, bir vakıf, 1 üniversite kurar. Düşünün, bir Bakan, Bakanlık yaptığı bir ülkede kendi çıkardığı yasayı arkadan dolaşıyor, bir vakıf daha kuruyor Ankara'da üniversite kurmak için. Vakfın adına sadece bir "bilim" kelimesi ekleniyor ve Ankara'da da haksız rekabet oluşturacak 2'nci bir üniversite kuruluyor. Peki, oraya ne veriliyor? Yine, devletin arazisi süresiz ve bedelsiz teslim ediliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bağlayalım Sayın Toğrul, buyurun.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, artık bu ülkede tuz kokmuştur. Şu anda artık üniversiteler zaten kendini yönetmiyor. Biliyorsunuz, rektörler doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor ve üniversiteler AKP'nin birer istihdam alanıdır. Ne kadar liyakatiniz olursa olsun, ne kadar bilginiz beceriniz olursa olsun, eğer AKP'li değilseniz bugün üniversitede yer alamazsınız. Ne kadar şanslı olursanız olun, eğer AKP'nin karşısındaysanız hiçbir hizmetten yararlandırılamazsınız. AKP artık rantı kendi yandaşına, kendi cemaatlerine dağıtmakla meşgul ve Sağlık Bakanına sadece Medipol üzerinden bu hizmetler verilmiyor, biliyorsunuz, değerli arkadaşlar, milyonlarca liralık vergi muafiyeti ve teşvik de veriliyor aynı Sağlık Bakanına. Bundan daha sonrasını nasıl savunacaklar, ben AKP Grubuna bırakıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu konu araştırılmayı hak ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Türkiye üniversiteleri tekrar ayaklarının üzerine dikilmek üzere böyle bir araştırmanın konusu yapılmalıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)