GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:12.11.2019

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün sizlere hayati öneme sahip olan ve kıymetini bilmediğimiz, zaman zaman yorduğumuz kalbimizden bahsetmek istiyorum. Lütfen, rica ediyorum, konu çok önemli, dinleyelim.

Kalp, insan hayatının geçmiş ve gelecek her safhasında en önemli rolü oynayan aktördür. Kalp, dakikada 70 kere, saatte 4.200; 24 saatte, bir günde 100.800 defa atan çok önemli bir organımız. Şimdi, sonu gelecek, bakalım biz kalbimize karşı neler yapıyoruz, onu da anlatacağım. Yalnız bir yılda 37 milyon, bir insanın hayatı boyunca 2,5 milyar -yani seksen yılı hesaplarsak- vuruş yapıyor. Kalp, yaklaşık 280-300 gramdır, yalnız bu...

BAŞKAN - Sayın Arkaz, bir izin verin.

Değerli milletvekilleri, kürsüde hatip vardır, aramızda konuşmayalım; lütfen, sükûneti, sessizliği sağlayalım.

Buyurun Sayın Arkaz.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun.

İnsanın kalbi yaklaşık 280-300 gramdır yani yumruğumuz kadar fakat bu, bizim Saffet Sancaklı Bey'in kalbiyle aynı değildir çünkü o çok spor yaptığı için yani spor yapan insanların kalp kasları fazla gelişir -Alpay Bey de karşımızda- daha büyüktür onlarınki. Onu da buradan söyleyelim.

Kalbimiz bir dakikada bu kadar vuruyor dedim. Kalbimiz bir dakikada 5,5 litre kan pompalar. Bir günde 8 ton, bir yılda 3 bin ton, seksen yılda -yani bir ömrü seksen yıl olarak kabul edersek- 240 bin ton, tekrarlıyorum 240 bin ton kan pompalıyor. Yani bu, 10 ton kapasiteli 24 bin tankeri -yani 10 ton alıyorsa 1 tanker- dolduracak kadar kan pompalıyor, bir mucize.

Bu mucize organın biz kıymetini biliyor muyuz, bu organın karşısında neler yapıyoruz, onları anlatmak istiyorum. Kalp için riskli olan iki grup var; biri bizim değiştirebileceğimiz yani elimizde olan riskler, bir diğeri de elimizde değil. Elimizde olanlar neler? Örneğin sigara. Eğer sigara içiyor isek kalbimize vefasızlık ve sadakatsizlik yapıyoruz demektir.

Ben yalnız şunu şurada söyleyeyim: Bir seneyi aşkındır Meclisteyim, milletvekili arkadaşlarımızın arasında pek sigara içene rastlamadım. Ona da buradan teşekkür ediyorum efendim.

Sigarının dışında alkol kalbe zarar veren unsurlardan bir tanesi. Hipertansiyon, kolesterol, diyabet, bunlar da eğer varsa -teknoloji çok gelişti- mutlaka tedavi ettirmemiz lazım, tedavi olmamız lazım, çaresine bakmamız lazım.

Aşırı kilo, egzersiz... Kalbimiz diyor ki: "Benim sağlıklı olmam için senin bunlardan uzak durman lazım, bir de egzersiz yapman lazım." Bizim de egzersiz yapmamız lazım. Biz sporcu değiliz ama egzersiz yapmamız lazım. En kötü ihtimalle haftanın 5 günü kırk dakika, bir saat -minimal kırk dakika- yürümemiz lazım.

Beslenme alışkanlığımızı değiştirmemiz lazım belli yaştan sonra; daha çok yeşil, daha çok beyaz et yani Akdeniz mutfağı.

Bunlar değiştirebileceğimiz faktörler, değiştiremeyeceğimiz faktörler de şunlar: Genetik. Genetiğimizde varsa, yani 50 yaşından önce eğer soy geçmişimizde bir kalp hastalığı varsa o bizim elimizde değil. Bunun yanında cinsiyet önemli, yaş önemli.

Şuna lütfen dikkat edelim, şurada bir söz var, tıpta çok geçerlidir, diyor ki: "Genetik silahı doldurur, yaşam tarzı tetikler." (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar) Teşekkür ederim. Yani eğer genetiğimizde varsa, bunun üzerine biz sigara içiyorsak, dengesiz yaşıyorsak, spor yapmıyorsak, alkol alıyorsak, çok fazla strese giriyorsak o silahı ateşliyoruz demektir. Yani kendi kendimizin fişini çekmeyelim. Lütfen dikkat edelim. Hepimizin sevdikleri var. Yaşamamız lazım çevremiz için. Can ve ömür çok önemli.

Ölümlerin en önemli nedenlerinden biri, kalp ve damar hastalıklarıdır. Bunu da özür dileyerek söylüyorum. Dünyada her yıl kalp hastalıklarından 17 milyon ölüm gerçekleşiyor. Türkiye'de ise -160 bin, bir şehir nüfusu- yılda 160 bin insanımızı kaybediyoruz, yani 500 kişiden bir tanesini.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Sağlık, biraz daha...

BAŞKAN - Sözlerimizi bağlayalım Sayın Arkaz, buyurun.

Bir dakika daha size söz veriyorum.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Çok teşekkür ederim.

Geçenlerde basında gördüm, İlayda Yarcan diye bir kız çocuğumuz 21 yaşında İtalya'da rahmetli oldu, kalpten. Kalbin şakası yok, çok dikkat etmemiz lazım. Bunu buradan söylüyorum.

Ayrıca kalp, tüm ölümlerin yüzde 35'ine yani üçte 1'ine sebep olan bir organımız. Kalp hasta olduğu zaman akciğer direkt etkilenir, diğer organlarımız etkilenir.

Kardiyovasküler cerrahiden biraz bahsetmek istiyorum. Yirmi beş, otuz yıl önceki tıbbi teknoloji ameliyatları ile şimdikiler aynı değil. Türkiye'de, bunu herkesin kabul etmesini istiyorum, tıp çok gelişti. Bilim adamlarımız, doktorlarımız -bunun siyaseti yok, siyaseten asla söylemiyorum- çok başarılı. Dünyanın teknolojide, her şeyde en ileri, gelişmiş ülkelerinde yani ABD'de olan bütün ameliyatlar Türkiye'de oluyor ve başarıyla sonuçlanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Uzatalım Başkanım.

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Uzatın Başkanım.

BAŞKAN - Talep üzerine son bir kez ama.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Başkanım, lütfen son iki olsun.

BAŞKAN - Lütfen bu bir dakikada bağlayın.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Mesela anjiyo kalp hastalıklarının en önemli teşhis metotlarından bir tanesidir. Bugün kasıktan ve koldan yapılan anjiyolar ortalama dört dakika sürüyor, sadece dört dakika. Ama BT'yle yapılan anjiyolar -halk arasında "on saniye anjiyosu" ya da "kansız anjiyo" dedikleri- sadece on saniye sürüyor. Bunun bir masrafı falan da yok. Neden? SGK'li hastaların kalple ilgili masraflarını tamamen devlet ödüyor.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sizin orada yapılıyor mu bu?

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Aynen öyle.

Geçiyorum konuları Başkanım.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Devam etsin Başkanım.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Kapalı kalp ameliyatlarından geçen sene de bahsetmiştim, şimdi de söylüyorum; artık kalp ameliyatları kapalı yapılıyor.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Doktorum, kötü bir şey değil ki ya sigara.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Sigaraya mı takıldınız?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yok.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Tamam.

Artık kalp ameliyatları kapalı yapılıyor, çok basit; teknolojiyle beraber kalp ameliyatlarından korkulmaması lazım ama Allah bunu nasip etmesin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Arkaz.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN - Konu çok uzun, bundan sonraki bir konuşmanızda devam edersiniz. Sadece size özgü bir dakika fazladan uzattım.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Başkan, devam edelim çünkü güzel şeyler söylüyor.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Başkanım, yarım dakikada bitiririm.

BAŞKAN - Bence bitirelim Sayın Arkaz, lütfen.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Devam edeyim.

BAŞKAN - Lütfen şimdi bitirelim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - "Her şeyi devlet karşılıyor." Güzel söylüyor Başkan, devam etsin.

BAŞKAN - Evet, teşekkürler Sayın Arkaz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, genel istek üzerine birkaç dakika daha verelim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir dakika daha verelim.

BAŞKAN - Ama bu son kez bir dakika olacak, lütfen.

Buyurun.

HAYATİ ARKAZ (Devamla) -" Kalp asla unutmaz, sevilen ölse de, yok olsa da, gitse de unutmaz. Söylenen güzel olsa da, çirkin olsa da unutmaz." Elimizi nasıl vicdana koyup düşünüyorsak bazen de kalbimize koyup düşünmemiz gerekiyor. O bizim için bir mucize gerçekleştiriyor. Kıymetini bilmeniz ümidiyle, hepimizin bilmesi ümidiyle, Allah yüzünüzden gülmeyi, kalbinizden sevgiyi eksik etmesin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)