GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Kasım Düzce depreminin 20'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:17
Tarih:13.11.2019

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 12 Kasım 1999 tarihinde yaşadığımız Düzce depreminin üzerinden yirmi yıl geçti. Yirmi yıl önce memleketimizde yaşanan şiddetli deprem neticesinde 710 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 2.678 vatandaşımız yaralanmıştır. 17 Ağustos Marmara depremiyle beraber hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 980, yaralılarımızın sayısıysa 3.836'ya ulaşmıştır. Depremde 6.444 bina, 16.666 konut ve 3.837 iş yeri yıkılmış veya ağır hasar almıştır. Düzce'de yıkımın boyutu yüzde 60-70'lere varmış, âdeta Düzce yerle bir olmuştur. Düzce depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına başsağlığı dilerim.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibarıyla topraklarının yüzde 97'si deprem riskiyle karşı karşıya olan bir bölgededir. Son yirmi yıl içinde Marmara, Düzce, Bingöl ve Van'da yaşanan büyük depremlerde 20 bin insanımız hayatını kaybetmiş, 100 binin üzerinde insanımız yaralanmış veya sakat kalmış ve bu depremlerin ekonomiye maliyeti 25 milyar doların üzerinde olmuştur. Düzce depremiyle ilgili söylenecek çok söz vardır ancak ben bugün artık ülkemizde yirmi yıl önce yaşadığımız depremin yerine önümüzde olması muhtemel değil, muhakkak olacak olan İstanbul depremi hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bakınız, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yaşadığımız 5,8 büyüklüğündeki deprem bizleri âdeta uyarmaktadır. Yaşanan 5,8'lik İstanbul depremi oldubittiye getirilmeden ciddiye alınmalı, deprem gerçeği ötelenmemeli ve unutulmamalıdır. Yaşadığımız 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde 17 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 48 bin vatandaşımız yaralanmış, 200 binin üzerinde vatandaşımız evsiz kalmıştır. Bunun yanı sıra Marmara depreminin ekonomiye 20 milyar doların üzerinde yük getirdiği tespit edilmiştir. Bunları anlatmamdaki sebep, kilometrekareye düşen insan sayısı ve ekonomik ağırlığın, Marmara Bölgesi'nde meydana gelen deprem bölgesine göre İstanbul'da en az 20 kat daha fazla olmasıdır. Bu tespitler ışığında hem can kaybı hem de maddi kayıpların varabileceği boyutlara özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu bilgiler ışığında yetkililerin yapması gereken açık ve net şekilde ortadadır. Devletimiz özellikle İstanbul'da yaşanacak bir depreme dünden hazırlanmış olmalıdır. Bu hazırlıklarını yaparken muhakkak mevsimsel etkileri göz önünde bulundurarak değişik eylem planları hazırlanmalıdır. Can kayıplarının en aza indirgenmesi için binalar tek tek incelenmeli, yıkılması muhtemel binalarda inisiyatif vatandaşlara bırakılmamalıdır. Kentsel dönüşüm hızlandırılmalıdır. Bu arada, özellikle kamu binaları ayakta, sağlam ve hizmete hazır bir şekilde bulunmalıdır. Özellikle kamu binalarının ayakta kalması için sismik izolatör gibi teknik güçlendirmeler acilen yapılmalıdır.

Erken uyarı sistemleri doğal gaz, elektrik gibi sistemlerin erken kapanmasını sağlamaktadır. Düzce depreminde Kaynaşlı ilçemizde yaşayan 20'den fazla vatandaşımız hayatını yanarak kaybetmiştir. Bu da göstermektedir ki deprem erken uyarı sistemleri kurulmalı, kurulmuş olanlar dönemsel olarak kontrol edilip çalışıp çalışmadığına bakılmalıdır.

Ayrıca, deprem gibi doğal afetlerin ardından insanların toplanacağı toplanma alanlarının sayıları artırılmalı, belirlenen toplanma alanlarının başka şekilde kullanımının ve imara açılmasının önüne geçilmelidir. Toplanma alanlarının çevresinde yaşayan vatandaşlarımız, yaşadıkları mahalleye göre hangi alanda toplanacağını önceden bilmelidir. Özellikle belirli aralıklarla muhtarlarla yapılacak seminerler, deprem anında yapılması gerekenleri bilgilendirmek açısından çok önemlidir. Depremden sonra altyapıda meydana gelecek olası hasarlar göz önünde bulundurularak vatandaşlarımızın temiz su ve kanalizasyon ihtiyaçları planlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Yılmaz.

ÜMİT YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Bir diğer önemli konu da deprem anında kamu görevlilerinin görev dağılımı önceden planlanmalıdır. Unutmayalım ki depremin olduğu yerde yaşayan kamu görevlilerinin kendileri de depremzede olacakları için tam anlamıyla görev yapmalarını beklemek doğru olmayacaktır. Özellikle çevre illerden gelecek kamu görevlilerinin koordinasyonu önceden planlamalı, çevre illerdeki kamu görevlileri olası bir depremde nerede görev alacaklarını önceden bilmelidir. Böylece AFAD'ın koordinasyonunda, depremde vatandaşlarımızın kamu imkânlarından hızlı bir şekilde yararlanması sağlanmalıdır diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)