| Konu: | Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 13.11.2019 |
FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sizi saygıyla selamlıyorum.
Dün, gençlerin...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ayıp ya, gerçekten yakıştırabiliyor musunuz kendinize?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Her sabah sizin belediyelerinize kayyum atansaydı burada görürdüm sizi; burada halay çekip türkü söylemezdiniz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Yakıştırabiliyor musunuz siz kendinize?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatip kürsüde, konuşmasını dinleyelim lütfen.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Her gün biri size kayyum atasın, o zaman görürüm sizi.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Bülent Turan bu kürsüde işkenceyi savunmuştur arkadaşlar; bunu beyan ederim, tekrar tekrarlayayım.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Aha, çok ayıp, geri alsın efendim sözünü.
FATMA KURTULAN (Devamla) - PKK lehine mi, her neyse "Slogan attıkları için biz işkence yaptık." demiştir, bunu itiraf etmiştir.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yalan atıyorsunuz.
FATMA KURTULAN (Devamla) - O gençler ne demişse de, ne için, hangi gerekçeyle orada gözaltına almışsanız da...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Öyle bir şey demedi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.
BAŞKAN - Sonra cevap verirsiniz Sayın Turan, lütfen oturun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hayır, Sayın Başkan, demedim öyle bir şey, yalan söylüyor.
BAŞKAN - Durun, oturun, cevap verirsiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Lütfen, ben izin vermeden konuşamazsınız.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İç Tüzük hakkınız var Sayın Başkan.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Hayır, dinlersiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Demediğim bir şeyi söylüyor.
BAŞKAN - Siz oturun, biraz sonra cevap verirsiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Demediğim bir şeyi söylüyor.
BAŞKAN - Sayın Turan...
FATMA KURTULAN (Devamla) - Her alanda böylesiniz, her alanda böylesiniz. Şimdi de kürsüyü...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Niye bağırıyorsun, niye bağırıyorsun?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İşkence insanlık suçudur.
BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen oturun. Sayısız söz söylediniz kürsüden. Kimsenin konuşmasına müdahale etmem ben.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Şimdi...
BAŞKAN - Sayın Kurtulan, bekleyin.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İç Tüzük'e bakın Sayın Başkan.
BAŞKAN - Siz burada ağır ithamlarda bulundunuz, ben size müdahale ettim mi? Ben değil, hitap ettiğiniz diğer Başkan Vekili cevap verecek, biraz sonra siz de cevap verirsiniz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, siyasi olarak eleştireceğiz ama "Bülent Turan bunu dedi." diyemez, demediğim bir şeyi söylüyor.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Kürsü hakkımı gasbedemezsin, kürsü hakkımı gasbediyorsun.
BAŞKAN - Hakkınızı kullanarak cevap verirsiniz.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Her yerde haklarımızı gasbettiğiniz gibi şu an kürsü hakkımı gasbetmek istiyorsunuz.
BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Bülent Turan, gaspçısınız, her yerde gaspçısın.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hâlâ devam ediyor, hâlâ.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Söyleyeyim, bir dakika, dinleyin.
Ne dediniz? İftira atmıyorum ben size. Biz "Orada bir işkence vakası var." demişiz, siz şunu savunuyorsunuz: "Gençler PKK lehine slogan attılar." demişsiniz. Bu ne demektir? "Slogan attıkları için işkenceye maruz kaldılar." diyorsunuz. Bunun anlamı, karşılığı budur.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Öyle bir şey diyen olmadı.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Kürt'üz ama biraz Türkçeden de anlarız, bunun karşılığı bu.
Öbür tarafa gelince "Aynaya bakın, kendinizi görürsünüz." dedik. Evet, aynaya baktık, ne gördük? Direnişi gördük, size başkaldırmayı gördük, hak ve adalet savunuculuğunu gördük, dürüstlüğü gördük; halktan gelen hakkı, belediyeciliği tekrar halka hizmet olarak götürmeyi öğrendik. Bizim belediyecilik anlayışımız bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Kurtulan.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Defalarca söyledik: Kayyum atadınız, seçime gittiniz; halk kayyumu tanımadı, tekrar seçimde kendi temsilcisini çıkardı. Niye bunu görmüyorsunuz? Ahmet Türk'ten, o gün de söyledim, barışa, demokrasiye, adalete adanmış bir yaşamdan, utanmazca, bir terörist çıkarmaya çalışıyorsunuz, Selçuk Mızraklı'dan bir terörist çıkarmaya çalışıyorsunuz. Tutukladığınız belediye başkanını, ta Diyarbakır'dan Kayseri'ye elleri kelepçeli sürgüne gönderiyorsunuz. Utanmıyor musunuz, bir seçilmişe bunu yapmaya utanmıyor musunuz?
Tekrar söylüyorum, altını çiziyorum, Türkiye'de gelmiş geçmiş en büyük Kürt düşmanı sizsiniz arkadaşlar! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hadi oradan be! Hadi oradan be!
FATMA KURTULAN (Devamla) - Kürt düşmanısınız!
MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - PKK düşmanıyız biz, PKK.
FATMA KURTULAN (Devamla) - 10 tane de, 20 tane de vekiliniz varsa bile...
MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - PKK düşmanıyız, sen yanılıyorsun.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Aynen öylesiniz, aynen öylesiniz.
FATMA KURTULAN (Devamla) - ...10 tane vekiliniz olsa bile sizin kadar Kürt'e düşman olan, "Kürt'üm." diyen herkese düşmanlık yapan bir Hükûmeti Türkiye görmemiştir. Dışarıda paçayı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FATMA KURTULAN (Devamla) - Bağlayacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bağlayın, tamam.
FATMA KURTULAN (Devamla) - Dışarıda paçayı, iradeyi, Rusya'ya, Amerika'ya teslim etmişsiniz.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kürtlere en büyük düşmanlığı yapan PKK'dır.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Otur be! Otur!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sen otur!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Otur!
FATMA KURTULAN (Devamla) - İçeride de Ergenekon zihniyetine kendinizi teslim etmişsiniz.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sen kimsin?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sen kimsin? Otur lan!
FATMA KURTULAN (Devamla) - Hadi kolay gelsin size.
Teşekkürler Sayın Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)