GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:14.11.2019

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 128 sıra sayılı Kanun Teklifi'yle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım.

Bu kanunla ilgili bir eleştirimi öncelikli olarak ifade etmek istiyorum. Konaklama vergisi adı altında kişilerden vergi alınması bu kanunun 9'uncu maddesine eklenmiş bulunuyor. Gerçi AK PARTİ Grup Başkan Vekili Bülent Turan biraz evvel 9'uncu maddede bir değişikliğe gidileceğini ifade etti, bu güzel bir gelişme çünkü bu vergi hakikaten otelcilere ve turizmcilere büyük yük getirecekti. Çünkü 2020 yılı için yüz binlerce insanla anlaşma yapıldığını ve fiyatların belirlendiğini göz önüne alırsak bu büyük bir maliyet getirecek. Bu maliyet otelcilerin ve turizmcilerin üzerine yansıyacak, kişilerden bu parayı asla tahsil edemeyeceklerdi. Dolayısıyla bu vergiden vazgeçileceğini öğrenmiş bulunuyorum, bunun için teşekkür ediyorum. Nispi vergiye dönülürse çok güzel olacağı kanaatindeyim.

Ayrıca bir öneride bulunmak istiyorum AK PARTİ ve bütün parti gruplarına. Yine otellerde ve pansiyonlarda kalan öğrencilerimiz var, yıl içerisinde yurt bulamadığı için mecburen otellerde ve pansiyonlarda kalıyorlar. Bunların tamamıyla vergi dışında, nispi de olsa vergi dışında tutulmaları gerekir. Bu öğrencilerin okuduğu belgelenip hiçbir şekilde bunların vergiye tabi tutulmaması gerektiğini düşünüyorum, bunun da inşallah dikkate alınmasını hassaten rica ediyorum.

Yine bir konu üzerinde de fikrimi belirtmek istiyorum. Rabia Naz Vatan Araştırma Komisyonu üyesi olarak dün meydana gelen ve maalesef dün akşamdan bu tarafa ciddi anlamda karartmayla yanlış algı yaratılan bir konuyu burada açıklama ihtiyacı hissediyorum. Rabia Naz Vatan'ın babası bugün gözaltına alınmıştır, doğrudur. Dün 3 kişi gözaltına alınmış, doğrudur ama bu sadece görevini yapan gazetecilerin gözaltına alınma hadisesi değildir. Bu, acılı bir babanın susturulması için bir eylem değildir. Dün, Canan Coşkun isminde, daha önce Can Dündar'ın yardımcılığını yapan bir hanımefendi, Eskişehir Milletvekilimiz Jale Hanım'ın danışmanı olduğunu söyleyen bir gazeteci, tek şahit olan Mürsel Küçükal'ın evine gidiyor ve Mürsel Küçükal'a diyor ki: "Komisyon çalışmaları devam ediyor, seni komisyon olarak olay yerinde tekrar dinlemek istiyoruz." Mürsel Küçükal'ı evinden alıyor, olay yerine getiriyor. Olay yerine geldiğinde 2 kişi, Kazım ve Tuğba isimli gazeteci ve Şaban Vatan taksiyle olay yerine geliyor. Mürsel Küçükal'ı bahçe üzerinde tam 4 defa süründürerek olay tespiti yaptırıyorlar sözde. Mürsel Küçükal'ın hanımı diyor ki: "Siz komisyon üyesi olamazsınız." Canan Coşkun diyor ki: "Şu an komisyon Eynesil'de, olur mu öyle şey, biz komisyon adına görev yapıyoruz." Yani araştırma komisyonu kullanılarak art niyetli bir şekilde, olmayan bir komisyon adına Canan Coşkun diye bir gazeteci, baba Şaban Vatan, Mürsel Küçükal'a böyle bir organizasyon gerçekleştiriyorlar. Daha sonra bunu bir dükkâna alıyorlar, diyorlar ki: "Sana para verelim, ev alalım, sen ifadeni değiştir. 'Bu çocuk sırtüstü gelmedi.' de, 'Bu çocuk ben geldiğimde bu olay yerinde yatıyordu.' de." Baba isyan ediyor, polisi arıyor ve polisler 3 gazeteciyi ve Şaban Vatan'ı gözaltına alıyor ama maalesef, şimdi yaratılmaya çalışılan algı, bu gazeteciler görevini yapıyormuş, görevini yapan gazeteciler niçin alınırmış. Hangi gazetecinin, adı Canan Coşkun da olsa veya bir başkası, bir tanığı araştırma komisyonu adına böyle bir şekilde uygulamaya tabi tutmaya hakkı vardır? Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine saygısızlık, adını kullanmaktır. Dolayısıyla araştırma komisyonu gereğini yerine getirmiştir, valilik gereğini yerine getirmiştir, polis gereğini yerine getirmiştir.

İnşallah netice ortaya çıkacaktır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)