| Konu: | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 14.11.2019 |
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen halklarımız ve sevgili kadınlar; ben bugün konuşmamı, özellikle bütçe görüşmelerinin devam ettiği bir süreçte, kadına yani kadın-erkek eşitsizliğine duyarsız olan bir bütçe üzerinde vurgulamak ve kimi taleplerimizi sıralamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bizler Halkların Demokratik Partisi olarak kadın-erkek eşitsizliğiyle, bu Meclis başta olmak üzere yaşamın her alanında mücadelemizi sürdürüyoruz. Bakın, bugün "Mor çizgimizden asla geri adım atmayacağız." sözümüz, kayyum atanan belediyelerimize kayyum atarkenki gerekçelerden birinin eş başkanlık sistemi olduğuna dair vurgular yapıldığı için biz bu vurgumuzu biraz daha güçlü bir biçimde buradan ifade etmek istiyoruz.
Bakın, eş başkanlık sisteminde, yerel yönetimlerde özellikle belediyeler bütçelerini planlarken kadın duyarlılığı yüksek planlamalar yapmaktadır. Bakın HDP belediyelerinde kadın danışma merkezleri, kadınlar için sosyal alanlar ve gücü yettiğince istihdam alanları sağlamak konusunda bütçeleme modellerine sahiptir. Bu kayyumu ayrıca, kadınların bu kazanımına dönük, HDP belediyelerinin bu kazanımlarına dönük bir darbe olarak da nitelediğimizi belirtmek isterim.
Bakın, 2020 yılı bütçesi görüşülürken kadının asla adı yok. Bugün, şunu da hatırlatmak isterim ki eş başkanlık sistemini Almanya'da Yeşiller Partisi uygulamış, Türkiye'de HDP bu modeli yaşamın her alanında yaygınlaştırmış ve bu Meclise de önerimiz, bütün siyasi partiler bir an önce eş başkanlık sistemine girmeli, eş başkanlık sistemi de yasalaşmalıdır. İşte o zaman bizler, bütçe dâhil olmak üzere hakkımız olanı daha fazla talep etme şansına sahip oluruz.
Bugün, "Biz kadınların bütçeden somut taleplerimiz nedir?" sorusuna tabii ki, başta "Katılımcı bütçe." diyoruz. Yani bu bütçe oluşturulurken, her bakanlığın bütçesi tek tek oluşturulurken mutlaka ve mutlaka bütün kadın kurumlarına başvurulmalıdır, fikirleri alınmalıdır. Aynı şekilde, erişilebilir ücretsiz sağlık hakkı, yine eğitim hakkı ücretsiz olarak ve daha fazla teşvik kampanyaları, kadınlara istihdam alanlarıyla ilgili ciddi biçimde kota uygulanması...
İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için İstanbul Sözleşmesi'ni bu iktidar tartışmaya açtı, reddediyor esasen sözlü ve fiilî olarak. Bu İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için, farkındalık yaratma ve altyapısının kurulması bağlamında ciddi anlamda bütçeden pay ayrılmalıdır. Sığınmaevlerinin sayısı artırılmalıdır, daha fazla kreşler yapılmalıdır.
Değerli arkadaşlar, kadınların yaşayabileceği kentler yerel yönetimler için olmazsa olmazdır ve merkezî bütçeden sadece bu kaleme dönük pay ayrılmalıdır. Yine, kadın destek hatlarının altyapıları yeterli bir biçimde ve daha fazla güçlendirilerek daha yaygın bir şekilde yerine getirilmelidir.
Değerli arkadaşlar, ben sözlerimi bitirirken, önümüz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. 25 Kasımda Mirabel kız kardeşler faşizm tarafından katledildiler ve bu nedenle, 1981'de, Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar Kongresi'nde, bu günü -kadınlara karşı işlenen suçlar- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edilmesi istenmiştir ve ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler de 1999'da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan etti 25 Kasımı. Bu ilanın anlamı tam da şudur: Faşist diktatörlüklerin yoğunlaştığı dönemlerde kadına yönelik artan şiddetle daha çok mücadele etme, uluslararası -fikri, zikri ne olursa olsun- bütün kadınların ortak mücadelesini vurgular ve bununla dayanışacak güçleri de elbette vurgular.
Değerli arkadaşlar, "Mirabel kız kardeşler" dediğimizde aklımıza özgürlüğe kanat çırpan kelebekler gelir. Biz kadınlar, hepimiz kelebeğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Hatımoğulları Oruç, bağlayın lütfen sözlerinizi.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Unutmayalım ki kelebekler kanat çırparak yol alır. Yalnız 25 Kasımlarda ve 8 Martlarda değil; gün gün, kanat çırptıkça özgürleşeceğiz ve hakkımız olanı alacağız. "Ekmek de istiyoruz, gül de." diyorduk ya; biz ekmeği de, gülü de alacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)