GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:19.11.2019

MENSUR IŞIK (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sizi ve Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 15'inci maddesi üzerinde konuşmak için partim adına söz almış bulunmaktayım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni bir paketle karşı karşıyayız. Bu paketin içeriği de maalesef yine yeni vergiler ve artırılan vergiler olarak, bir torba yasa olarak önümüze gelmiş bulunmaktadır.

Şimdi, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni vergiler ve vergilerin artırılmasının temel sebebi bu siyasal iktidarın Kürt meselesindeki savaş politikasıdır. İçeride savaş, Suriye'de savaş, Irak'ta savaş, her tarafta savaş. Savaş politikası yeni vergilere ve ek vergilere ihtiyaç duyar devamlı.

Şimdi, biraz önce buradan AKP Grup Başkan Vekili de söyledi, "Kürt sorunu yok." vesaire gibi bir lafın içerisine girdi ama ben kendisinin ve buradaki bütün milletvekillerinin de hafızasında bir yer edinmesi açısından, aynı zamanda bizi izleyen halkımızın da iyi bir şekilde bilmesi açısından Mecliste, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, hazırlanan Kürt sorunu raporlarını huzurlarınızda söyleyeceğim: Meclis Başkanı Abdülhalik Renda Raporu, 1925; Dâhiliye Vekili Cemil Uybadın Raporu, 1925; Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey Raporu, 1926; Umumi Müfettiş İbrahim Tali Öngören Raporu, 1930; Fevzi Çakmak Raporu, 1931; Korgeneral Ömer Halis Bıyıktay Raporu, 1931; Dâhiliye Vekili Şükrü Kaya Raporu, 1931; Umumi Müfettiş Abdullah Alpdoğan Raporu, 1936; Başvekil İsmet İnönü Raporu, 1935; Umumi Müfettiş Abidin Özmen Raporu, 1935; İktisat Vekili Celal Bayar Raporu, 1936; CHP Azınlık Raporu, 1940; Umumi Müfettiş Avni Doğan Raporu, 1943; Maliye Müfettişi Burhan Ulutan Raporu, 1947; 27 Mayıs 1960 Doğu Raporu, 1961; DSP Güneydoğu Raporu, 1987; SHP Raporu, 1990; Recep Tayyip Erdoğan Raporu, 1991; MÇP Doğu ve Güneydoğu Anadolu Raporu, 1991; SHP Nevruz Raporu, 1992; Adnan Kahveci Raporu, 1992; ANAP Raporu, 1993; Türkiye Büyük Millet Meclisi Göç Araştırma Komisyonu Raporu, 1997-1998; CHP Demokratikleşme ve İnsan Hakları Raporu, 1999; Algan Hacaloğlu Raporu, 2000; Saadet Partisi Raporu, 2009; AK PARTİ Demokratik Açılım Kitapçığı, 2010.

Değerli arkadaşlar, sevgili milletvekilleri; şimdi ben buna bir ek yapacağım. 30 Ekim 2014 tarihinde yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısındaki çöktürme planı var. Çöktürme planı da aslında bu Cumhuriyet Dönemi'nde düzenlenmiş olan 29... Hani bizim ulaştığımız 29 rapor; aynı zamanda, gizli kapaklı kapılar ardında da çeşitli raporların düzenlendiğini bizler bilmekteyiz tıpkı sizler gibi veya devletin ilgili kurumları gibi. 30 Ekim 2014 tarihli Millî Güvenlik Kurulu toplantısındaki çöktürme planını da bu raporlardan ayrı düşünmemek gerekmektedir çünkü Millî Güvenlik Kurulunun bu toplantısının -ki cumhuriyet tarihinin sanırım en uzun toplantılarından bir tanesi, on bir saate yaklaşan bir toplantı- ismi "çöktürme planı" olarak basına yansıdı. Burada alınan kararların bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum ki eminim, herkes biliyor: 8-10 bin Kürt'ün öldürülmesi, 8-10 bin Kürt siyasetçinin tutuklanması, bir o kadarının yaralanması ve 300 bine yakın insanın da yerinden yurdundan göç ettirilmesi, aynı şekilde 8-10 kentin il ve ilçesinin de yakılması ve yıkılması. Bu ne? Kürt sorununun çözümü politikası.

Bu toplantının bir diğer uzantısı o dönemde 94 tane Kürt ilindeki Kürt kurumuna yani belediyesine kayyum atanması, iradenin gasbedilmesidir değerli milletvekilleri. Şimdi diyorlar ki: "Bizler Kürt düşmanı değiliz, Kürtler bizim kardeşimiz, canımız ciğerimiz." falan filan. Bu cümle artık bizim açımızdan gerçekten de çok mide bulandırıcı bir hâl almış sevgili milletvekilleri; bunu demeyin bize artık, lütfen bunu bize söylemeyin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sizin bu söylem daha mide bulandırıcı.

MENSUR IŞIK (Devamla) - Bize "Kürtler de Türkler gibi bir ulus, bir halk. Bu cumhuriyeti kuran iki temel halktan bir tanesi de Kürt halkıdır." diyeceksiniz ve onun gereği neyse onu yapacaksınız. Yoksa kayyum atadığınız belediyelerdeki Kürtçe tabelaları Türkçeleştirmek değildir ya da işte, Kürt çocuklarına Kürtçe ana dilde eğitim veren okulları kapatmak değildir. Geçtik bunları, Afrin'e gidiyorsunuz, Afrin'deki hastanenin üzerinde yazan "..."(X) yani Afrin Hastanesi tabelasına düşmanlık değildir Sevgili Milletvekili, değerli milletvekilleri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MENSUR IŞIK (Devamla) - Başkan, bir dakikada toparlayacağım.

BAŞKAN - Toparlayınız Sayın Milletvekili.

MENSUR IŞIK (Devamla) - O Kürtçe tabelayı kaldırıp Türkçe ve Arapça yazmak kardeşlik değildir.

Bakın, bu cumhuriyeti kuran 2 halk var, 2 temel halk var, diğer halklar da var elbette ama 2 temel ulus var. Bu cumhuriyeti kuran bu Meclisse bu Kürt meselesini en başta çözmesi gereken de Meclistir. Bu Meclis Kürt meselesini çözdüğü zaman, değerli milletvekilleri, emin olun, Türkiye'nin önünü alabilecek hiçbir şey olamayacaktır. Çünkü bu ülke bütün maddi ve manevi kaynaklarını Kürt sorununun çözümüne -tırnak içerisinde söylüyorum- "çözümsüzlüğüne" harcayan bir siyasal akla emanet olmuştur.

Ben bir kez daha buradan sizleri saygıyla selamlarken şu uyarıyı da son kez yapmak istiyorum: Ek vergiler ya da yeni vergiler getirmekle bu Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe, savaş politikasına çözüm bulamazsınız.

MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Sorun senin kafanda, sorun senin kafanda.

MENSUR IŞIK (Devamla) - Aklıselime davet ediyorum, Kürt sorununun demokratik ve siyasal çözümüne davet ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)