| Konu: | ÜLKEMİZDE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİ İLE SEKTÖRÜN SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 06.12.2012 |
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin sorunları hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Çanakkale ve ilçelerinde meydana gelen yoğun yağışlara değinmek istiyorum. Yağışlar, ciddi zararlar meydana getirmiş ve özellikle Bayramiç ilçemiz ve köylerinde üreticimiz mağdur olmuştur. Can kaybı yaşanmaması en büyük tesellimiz olup, yoğun yağıştan etkilenen hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İlgili bakanlıklar hasar tespit çalışmalarını tamamlayıp vatandaşların hasarlarını en kısa sürede karşılamalıdır.
Sayın milletvekilleri, zeytin ve zeytinyağı sektörü ülkemiz için üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla önem taşırken, aynı zamanda çevre dengesi ve halk sağlığı açısından da yaşamsal önem arz etmektedir. Ülkemiz sofralık zeytin üretiminde dünyada 2'nci, zeytinyağı üretimindeyse 5'inci sırada yer almaktadır. Türkiye'de kişi başı zeytinyağı tüketimi AB ülkelerinin sekizde 1'i düzeyinde bulunurken, ihracatta ise ülkemiz ne yazık ki AB ülkeleri ve Suriye'nin ardından gelmektedir.
Sayın milletvekilleri, on yıllık AKP hükûmetlerinin izlediği tarım politikaları üreticiyi, çiftçiyi artık yaşayamaz, üretemez ve yaşamını toprağından kazanamaz hâle getirmiştir. Ege ve Marmara Bölgesi'ndeki zeytin üreticimiz bu yıl yüzde 80 oranında rekolte düşüklüğüyle karşılaşmıştır. Üretici, yıllardır değişmeyen, hatta gerileyen fiyatlara ilave olarak, girdi maliyetlerinde artışlar nedeniyle, ürünlerini kaldıramamış, zeytinlerini ağaçlarda çürümeye bırakmak zorunda kalmıştır. AKP'den önce
Sayın milletvekilleri, Bakanlık süratle önlem almak zorundadır. Stoklama yardımı, uygun faizli kredi, üretici birliklerine kaynak aktarılmalıdır. İç piyasada zeytinyağı tüketimi özendirilmelidir. Birliklerin devlete olan borçları son bir kez silinmeli ve 2011 yılı destekleme primleri en kısa zamanda dağıtılmalıdır. Üreticinin on yılda geldiği üretemez, üretse dahi zarar eden bu durum karşısında Sayın Bakanın ne söyleyeceğini üretici merak etmektedir.
Sayın milletvekilleri, 10 Kasım Ata'nın ölüm yıl dönümünde ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Anıtkabir'de bulunmak yerine Sultan Hasan'ı ziyaret etmiştir. Sayın Başbakanın olması gereken yer sultanların sofrası değil, milletin efendisi olan köylünün sofrası, üreticinin sofrasıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başbakan bir sabah kahvaltısını zeytin üreticimizle beraber yapsın; onlara misafir olsun, zeytin ağaçları arasında gezsin; üreticimiz, ürettiği zeytin ve zeytinyağını Başbakana ikram etsin; zeytin toplasın, üreticimizle sohbet etsin. Sayın Başbakan zeytin ağaçlarının altında tertemiz oksijen solusun ki belki oksijen kaynağı Kazdağları'nda oksijeni sonlandıracak maden arama ve işletme faaliyetlerine son verir. İnanın arkadaşlar, bu ziyaret, Sayın Başbakanın hem ruh sağlığına hem beden sağlığına çok iyi gelecektir. Şayet üreticimiz "Ben on yıl öncesine göre daha çok üretiyorum, daha çok kazanıyorum." diyorsa bizim söyleyecek başka bir şeyimiz kalmaz.
Sayın milletvekilleri, son on yıldır AK PARTİ'li yıllar, üretici için kara günlere dönmüştür. AK'lı yıllarda üreticinin kara elması parçalanmış, yok edilmiştir ama hiç kimsenin şüphesi olmasın ki üreticinin, çiftçinin, köylünün umutları Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıyla yaşama geçecek, üretici emeğinin karşılığını, üretmenin keyfini alacaktır.
Ben Sayın Bakanın burada olmasını, cevap vermesini arzu ediyordum ama yine de Sayın Bakana bir önerim var: Sayın Bakan hiç burada bence emek sarf etmesin çünkü çıkacak, üreticiye ne kadar çok destek olduğunu anlatacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Devamla) - Biz kurbanlık koyunumuzu bile dışarıdan alırken hayvan üreticisine bunu söylemişti Sayın Bakan.
Ben onu zeytin üreticisinin önüne davet ediyorum ama bir tavsiyem var, koruma sayısını fazlalaştırsın.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.