GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:26.11.2019

CHP GRUBU ADINA ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Akbaşoğlu intiharlarla ilgili az önce kısa bir açıklama yaptı. Efendim, rahmetli Ecevit'in önüne bir yazarkasa fırlattılar, dünyayı ayağa kaldırdınız, yer yerinden oynadı, etmediğinizi bırakmadınız. Millet şimdi acından ölüyor, cebinden 1,5 lira çıkıyor, intihar ediyor, hiç oralı değilsiniz. Öyle şeyler söylüyorsunuz ki sanki gerçekten insanlar keyfine, zevkine intihar ediyor zannediyorsunuz.

Sayın Akbaşoğlu, insanlar acından intihar ediyor, insanlar işsizlikten intihar ediyor, insanlar perişan olduğu için intihar ediyor. Çıkıp bunu değerlendirebilirsiniz, bunların önüne geçmek için çeşitli tedbirler alabilirsiniz ama kulağınızın üzerine yatamazsınız çünkü siz birinci partisiniz, iktidar partisisiniz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Efendim, kanun teklifi üzerinde Sayın Kemal Çelik dâhil 105 milletvekilinin imzası var. Şu anda AK PARTİ'den 105 milletvekili var mı? Yok, tövbe. 40, haydi 50 diyelim.

AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Sizde kaç kişi var?

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Kanun teklifini biz getirmedik, AK PARTİ...

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Kulisteler.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Kuliste olmayacaklar. Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün ne dedi? Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "Bahçede gezmeyin ey AK PARTİ milletvekilleri." Bahçede geziyorsunuz, kanun teklifi veriyorsunuz, teklifinize sahip çıkmıyorsunuz. Lütfen şu kanun teklifine sahip çıkın, milletvekilleriniz gelsinler sahip çıksınlar.

BAŞKAN - Sayın Öztunç, siz buradaki milletvekillerine hitaben konuşun lütfen.

Buyurun.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Ben buradaki milletvekillerine hitaben konuşuyorum Sayın Başkanım. Siz de ah bir keşke şu muhalefet milletvekillerinin sözüne müdahale etmeyeyim, biraz da iktidar partisinin milletvekillerine de zaman zaman müdahale edeyim deseniz, biraz tarafsız olsanız Sayın Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)

Efendim, genel olarak, bu kanun teklifi olumlu, Sayın Grup Başkan Vekilimiz Engin Altay açıkladı, 79 maddesinde bir sıkıntı yok, olması gereken bir kanun teklifi, olması gereken maddeler ancak öyle maddeler var ki hiç olmaması gereken maddeler. Torba yasa olarak getirince, 79 madde güzel, araya bir 18-19 madde de serpiştirmişler. Mesela, 22'nci ve 32'nci maddeler, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığına ait o güzelim yerleri peşkeş çekme maddeleri.

Bakın, askerî gazinoların, kantinlerin, sosyal tesislerin tamamen hepsi kiralanacak. Kime? Belli değil. Hangi yandaşlara vereceksiniz? "Kuaför için." deniyor, efendim "Şırnak'taki askerimizin canı pide istemesin mi, pide yemesin mi? Onun için." deniyor, "Askerlerimiz kalmadı, er kalmadı." deniyor ama "tümü" diye yazılmış, yanlış bir ifade yazılmış burada. Side'de Jandarmanın canım tesisi var, Side'nin en güzel plajı. Şimdi, orayı peşkeş çekmeyeceğinizi, kiraya vermeyeceğinizi nereden bilelim? Çünkü sabıkanız var, geçmişte sabıkanız var. Sahil Güvenlik Komutanlığının Ege ve Akdeniz'de çok güzel arazileri var, oraları vermeyeceğinizi nereden bilelim? Mersin'de Jandarmanın yeri var, oranın verilmeyeceğini nereden bilelim? Kantinler kiralanacak, kiraya verilecek. Asker, gariban asker ya, gariban asker kantinde bir alışveriş yapıyor; şimdi, kiraya vereceksiniz, kiralayan adam ticaret yapacak, kâr edecek, üstüne kârını koyacak, asker cebinden daha fazla para harcayacak arkadaşlar. Bunlar yanlış maddelerdir. Bu maddelerle -hiç kusura bakmayın- ciğer kediye emanet ediliyor, ben size söyleyeyim, ciğer kediye emanet ediliyor. (CHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Talip Öztürk'e verecekler.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Yani her yeri sattınız, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişlerine bağlanınca, Genelkurmayın iradesinden çıkınca "Hemen burayı da satalım, bitirelim; buraları da kiralayalım." diyorsunuz. TÜPRAŞ'ı sattınız; SEKA'yı, TEKEL'i, limanları, demir çelik fabrikalarını, termik santralleri, PETKİM'i, ASELSAN'ı, Galataport'u, otoyolları, her şeyi sattınız. Bütün kuşlar bitti sıra leyleğe geldi, öyle mi? Yapmayın. Yanlış bir madde bu. Bunu, lütfen geri çekin. Burada çıkıp da "Asker yok, yeni düzenlemeden dolayı er kalmadı, profesyonel orduya geçildiği için, er olmadığı için hizmet edecek kişi yok." demeyin. Çok basit, sivil memur var, uzman çavuşlar yapar. Çok doğal bu. Ha, içine şunu koyabilirsiniz: "Kuaför gibi, kantin gibi ya da lokanta gibi hizmetler kiraya verilecek." denebilir ama "tümü" denirse işte orada, bir dururuz, geçmişi hatırlarız.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Talip Bey'e vereceklermiş.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Muhtemelen... Muhtemelen bir yandaşa vereceklerdir.

Bakın, derneklere ilişkin maddeler var. Dernekler yöneticilerini ve başkanlarını İçişleri Bakanlığına bildirirler, dünyanın her tarafında böyledir. Şimdi, bu maddeyle öyle bir düzenleme yapılıyor ki "Bütün üyeleri bildireceksin." diyor. Kime? İçişleri Bakanlığına. Bu, Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en büyük fişleme olacak arkadaşlar, çok net. Bu, örgütlenmeye, dernek kurma özgürlüğüne, özel hayatın gizliliğine aykırıdır. Hiç kimse gidip de bir derneğe üye olamaz korkusundan çünkü siz korku imparatorluğu yarattınız. Eğer bir korku imparatorluğu olmasa memlekette, eğer insanlar adım attıkları zaman korkmasalar, anlayışla karşılanabilir. Artık simitçi cep telefonunda konuşamıyor ya "Dinleniyorum." diye. Herkes korkuyor, herkes. Herkes korkarken "Dernek üyelerinin hepsini İçişleri Bakanlığına bildirelim ve bunlara ilişkin bilgilerimiz olsun." diyorsunuz. Bu, Anayasa'nın 13, 33 ve 51'inci maddelerine aykırıdır, Anayasa Mahkemesi, buna emin olun "Dur." diyecektir.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Ali, onları da fişliyorlar. Fişlenmeyen var mı?

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - 11'inci maddede "Başpolis ve kıdemli başpolisler yazılı ve sözlü sınava girecek." deniyor. Tamam, baş polislerin sorunu var, bu gideriliyor, çok güzel. Burada takıldığımız nokta şu: Yazılı ve sözlüdeki "sözlü" kelimesi. Yazılı sınava giriyor, sözlüye ne gerek var? "Sözlü" dediğimiz mülakat. Geçmişte bu mülakat yapıldı mı; yapıldı. Kim yaptı; FETÖ'cüler yaptı, değil mi? 38 bin FETÖ'cü İçişleri Bakanlığından ihraç edilmiş, Plan ve Bütçe Komisyonunda Sayın Bakan açıkladı. FETÖ'cüler daha önce bu mülakatları yaptılar, kendi adamlarını doldurdular. Şimdi, yine diyorsunuz ki: "Yazılı ve sözlü sınav olsun, başpolislikten komiser yardımcılığına çıkmak için." Ee, şimdi, başka tarikatın yapmayacağını nereden bilelim? Başka bir cemaatin yapmayacağını nereden bilelim? Bu konuda da geçmişiniz kirli arkadaşlar, sabıkalısınız. Rahmetli Kamer Genç bu kürsüde söylüyordu, adamcağızı dövmeye kalkıyordunuz, Fetullah Gülen'le ilgili söylüyordu, söylüyordu, e, ne oldu? İşte, çıktı ortaya. Şimdi de biz söylüyoruz: Yanlıştır, buradaki sözlü sınav kaldırılmalıdır, mülakat kaldırılmalıdır.

Bir başka madde: "Belediye sınırları dışında, kolluk kuvvetleri, çevre kirliliği yaratanlara ceza keser." Güzel, eyvallah. İyi de, bunu buraya koyunca çevreci olmuyorsunuz Sayın Başkanım. Daha geçen hafta, benim seçim bölgem Afşin Elbistan Termik Santrali'ndeki çevre katliamına oy verdiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Üç yıl daha uzattınız, daha önce uzatmıyordunuz, uzatmayacağınızı söylediniz. Sayın Mehmet Muş burada geldi, dedi ki: "Afşin Elbistan rahat etsin, hiçbir şekilde uzamayacak." Sayın Mahir Ünal gitti, Elbistan'da, ilin vekili olarak "Bir gün bile sabredemeyiz, bırakın otuz altı ayı." dedi, geldiniz, burada otuz altı ay daha uzattınız. Niye? Bir firma para kazansın diye. Yeşili seviyorsunuz ama doların yeşilini seviyorsunuz, doların. (CHP sıralarından alkışlar)

E, bunu koyduğunuz zaman biz sizin çevreci olduğunuza inanmıyoruz, kusura bakmayın, kandırdınız, gittiniz, orada insanlara, Afşin'de, Elbistan'da "Merak etmeyin, hiçbir şekilde bu yasa geçmeyecek, filtre olacak." dediniz. Saatte 280 ton kül yağıyor insanların üstüne. Ben şimdi bir kanun teklifi vereceğim, madem öyle, "Elbistan"ın adını değiştirelim, "külbistan" yapalım bari, "külbistan" olsun, bu hâle getirdiniz.

Büyükşehir Yasası maalesef beldeleri ve köyleri perişan etti. Kahramanmaraş bir uçtan bir uca 270 kilometre. Büyükşehirden çıkıp Nurhak'ın bir köyüne hizmet 190 kilometreye gidecek. Neden? Bu teklifin içerisinde köylerin tüzel kişiliğe kavuşması, belde belediyelerin en azından açılmasına ilişkin madde neden yok? Geçmişte bir belde belediyesinin bir greyderi vardı, çöp arabası vardı, ufak tefek bir şeyleri vardı, o köye, o beldeye hizmet ediyordu, şimdi büyükşehirden bekliyorsunuz, ne gereği var? Hizmet yapamıyor büyükşehirler, işte, Kahramanmaraş Büyükşehir yapamıyor, gidemiyor, bir de lafa gelince "Borcumuz var." diyor, sanki borcu bizden devraldı, AK PARTİ'li belediyeden devralmış "Borcum var." diye hizmet yapmıyor ve siz de büyükşehir yasasını yeniden düzenlemiyorsunuz; yanlış yapıyorsunuz.

Meydan meydan gezdiniz, "3600 ha, 3600..." "Polise 3600 ek gösterge hakkı vereceğiz." dediniz, ne oldu? Yasa teklifi geldi işte, bu yasa teklifi buradayken, bu teklif varken niye... 95 madde, bir madde daha koysaydınız, şu polislerin ek gösterge işini halletseydiniz; elinizden tutan mı vardı, niye yapmadınız bunu değerli arkadaşlar? Meydanlarda bu sözü verdiniz, her şeye var ama polislere yok. Bu, yanlış olmuştur. Toplumda inandırıcılığınız kalmamış, toplum size artık inanmıyor. EYT meselesi öyle, 3600 meselesi öyle.

Bakın, emekli astsubaylarla ilgili bir sorun var, emekli astsubaylarda görev tazminatı yok, makam tazminatı yok, temsil tazminatı yok, kadrosuzluk tazminatı yok, komutanlık tazminatı yok; yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Öztunç.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Peki, astsubaylar size geldi, derdini anlattı; dönemin Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz "Mesaj alındı." dedi -Sayın Yılmaz burada mı bilmiyorum- dönemin Genelkurmay Başkanı benzer şeyler söyledi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Bey "Ben Genelkurmay Başkanıyım, iktidara, Hükûmete gitmeniz gerekiyor." dedi; bugün kendisi Millî Savunma Bakanı, astsubayları unuttu; eski Genelkurmay Başkanıydı, şimdi Millî Savunma Bakanı, astsubayları unutmuş durumda. Astsubaylarla ilgili de buraya bu düzenlenin girmesi için çok geç değil, bir maddenin eklenmesinde fayda vardır.

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Önergemiz var.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bunu hep birlikte sağlamak gerekir ve bununla ilişkili de bir önerge vereceğimizi belirtiyorum.

Az önce belirttiğim gibi, kanun teklifinin 79 maddelik bölümünde sıkıntı yok, gayet iyi, olması gerekenler ama bazı maddeler var ki gerçekten ciğer kediye emanet edilmiş; gazinolar, askerî tesisler, sosyal tesisler birilerine peşkeş çekilecek. Özellikle ve özellikle Milliyetçi Hareket Partili milletvekili arkadaşlarımı da uyarıyorum, bu teklife lütfen bir kez daha bakın, bir kez daha inceleyin diyorum.

Saygılar sunuyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)